Avusturya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı deyim yerindeyse “zirve görüşmesi“ ile başladı. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Schladming yakınlarındaki Planai tepesinde, Avusturya Şansolyesi Sebastian Kurz’a dönem başkanlığını sembolik olarak devretti. Burada düzenlenen kısa törene Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk da katıldı. Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin özel muhabiri Vesela Vladkova, Sebastian Kurz ile AB’nin geçtiği “karmaşık zamanlar “ üzerine ve Avusturya Dönem Başkanlığı sözcüsü Dr. Peter Launsky ilesohbet etme imkanı buldu.

“AB Konseyi Avusturya Dönem Başkanlığının sloganı "Koruyan bir Avrupa" olacak. Bu sloganı, mülteci politikası bağlamında kavramalıyız – yasadışı göçü durdurmak istiyoruz. Başarılarımızı, refahımızı ve Avrupa'nın yarattığı her şeyi korumak istiyoruz. Dönem başkanlıği önceliğimizi aslında Bulgaristan’dan devralıyoruz – Batı Balkan devletlerini AB davasına kazandırmak. Bulgaristan’ın dönem başkanlığı sırasında altı ay boyunca elde ettiği başarılarını takdir ediyor ve kutluyoruz- diye konuştuAvusturya Dönem Başkanlığı sözcüsü Dr.Peter Launsky, BNR’ye verdiği özel demecinde.

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Schladming’te yaptığı açıklamada “AB-Batı Balkanlar Zirve Toplantısı,bu süreçte çok önemli röl oynadı.Arnavutluk ve Makedonya ile müzakerelerin başlatılması için ufuğun açılması, tüm bölgenin beklentileri açısından temelleri belirliyor”dedi ve devam etti:

“Bizim sloganımız “Birlikten güç doğar” oldu. Avusturya Dönem Başkanlığının sloganı ise "Koruyan bir Avrupa". Bizler ancak birlik olduğumuz zaman güçlü olabiliriz. Altı aylık dönem başkanlığı süresince Sebastian Kurz ile devamlı irtibat halindeydik. Ona çalışmalarımız hakkında bilgi verdim, öyle ki Batı Balkanlar,dijital altyapı, güvenlik ve göç, sosyal açıdan Avrupa gibi başarı elde ettiğimiz konular üzerine bundan sonra Avusturyainşa edebilsin diye.”

AB’nin bölünmesine neden olan konu, göçtür. Peki AB’nin Batı Balkanlar'a genişleme konusu bu bağlamda yeterli olabilir mi, sorusu üzerine Avusturya Şansolyesi Sebastian Kurz, şöyle cevap verdi:

“Tam yerinde bir konu! Bizim için Batı Balkan devletleri çok önemlidir. Avusturya için AB projesi, ancak bu ülkelerin AB’ye kabul edildiği zaman tamamlanmış olacaktır. Bundan dolayı bu altı ülkeyi AB yolunda destekliyoruz. Önümüzdeki altı ay boyunca bu sürecin hız kazandırılması için elimizden geleni yapacağız. Şu anda iyimseriz, özellikle de  Sırbistan ve Karadağ konusunda. Yakın zamanda Makedonya ve Arnavutluk ile katılım müzakereleri başlayacaktır, ki bu son derece olumlu bir gelişmedir.”

Mültecilerden ve Balkanlar’dan söz açılınca, Türkiye’nin rölüne değinmeden geçemeyeceğiz. Avusturya Şansolyesi Sebastian Kurz, Mart ayında Sofya ziyareti sırasındaki sözlerini yineledi ve Türkiye ile üyelik müzakereleri durdurulmalı, dedi. Kendisi yine kesin konuştu:

“Türkiye ile işbirliğe evet, üyeliğe hayır. Bizim bu tutumumuz çok eskilere dayanıyor, değişmedi ve değişmeyecektir. Fakat, bu, göç alanında ortak çalışamalarının yürütülmemesi anlamına gelmez. Haklısınız. Mülteci anlaşması kusursuz çalışmıyor, ama herşeye rağmen bizler bu anlaşmaya önem veriyoruz ve o bizim için çok önemlidir.

Çeviri: Şevkiye Çakır