Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Kimyasız gıda tüketmemiz gerektiği savı gerçek dışı

СнимкаYemek bazen gereklilik, bazen de keyif ya da rahatlıktır. Bir sevinç mi, yoksa sonsuz suçluluk duygusu kaynağı olup olmadığı bizim onunla kurduğumuz ilişkiye bağlı. Tükettiklerimizle ilgili yaygın hezeyanları dağıtmak ve korkulardan kurtulmak istiyorsanız, gerçek bilime atıfta bulunarak, iyi yemeklerin zevkine varmamızı sağlayacak, yeni çıkan bir kitapla tanıştırmak istiyoruz sizi.

Un, tuz ve şeker gerçekten zehir midir, GMO’lu gıdalar zararlı mıdır, E-gıdalar, probiyotikler, prebiyotikler ve fermente edilmiş gıdalar hakkında bilmemiz gerekenler, et veya diğer temel ürünleri yememek faydalı mı? Bu ve diğer pek çok soruya, mikrobiyolog Yordan Stefanov tarafından yazılan "Beslenmeyle İlgili Efsaneler ve Gerçekler" kitabında yer verilmiştir.

СнимкаGıdada kimyasalların bulunduğuna inanılıyor, ama gerçek şu ki, bizzat yemeğin kendisi kimyasalıır, çünkü kimyasal bileşenlerden oluşur,” diye yorumluyor en yaygın mitlerden birini yazar. "Bu nedenle, içinde kimyasallar olmayan yiyecekleri tüketmemiz gerektiğini iddia etmek, saçma geliyor. Öte yandan, yapay gıdalar gibi kimyasal işlem görmüş ürünleri tüketmek hoş değil, ancak tehlikeli oldukları söylenemez. Yani insanlara karşı düzenlenen bir komplo yoktur. Takviye olarak kullanılan çoğu bileşen aslında tamamen doğaldır ve tüm meyve ve sebzelerde bulunur. Ama gerçek şu ki, insanlar bilinmeyenden korkuyorlar ve bu çeşitli bileşen isimleri onlara bir şey ifade etmiyor.”

Yordan Stefanov'a göre, marketlerde satılan yiyecekler, sıkı denetimden geçtiği için tehlikeli değil. Ayrıca Bulgar denetim makamları, gıda üreticilerinin kalite kontrol sistemine uymasını amaçlayan Avrupa direktiflerine tabidir. “Sonuçta, insanlara zarar vermeyecek ürünler satmaları üreticilerin de çıkarına,” diye ekliyor bilim adamı.

İnsanlar etiketlerdeki bilinmeyen herhangi bir kelimeden şüphelenirken, uzun bir süredir süper gıda olarak nitelenen egzotik isimlere sahip ürünleri kolaylıkla kabul ediyor. Örneğin, chia, kinoa, spirulina gibi gıdalar, besin değeri olarak fasulye ve mercimek ile rekabet edebilir mi?

Bu bir moda, başka bir şekilde açıklanamaz,” diyor Yordan Stefanov.Modayla ilgili ilginç olan, bilimsel mantığa tabi olmadığı gibi, çoğunlukla Amerika Birleşik Devletleri ya da Batı Avrupa’dan birkaç yıl sonra yayılmasıdır. Ve hiç kimse bu ürünlerin neden Bulgar mallarından daha iyi olduğunu açıklayamıyor, ama hala yoğun tüketiliyorlar. Bizim fasulyemiz, mercimek, tavuk ve hayvansal yan ürünlerimiz ve diğer geleneksel yemeklerin aşağı kalan hiçbir tarafı yok. Ancak, belki de chia yediğinizi söylerseniz, bu durum sosyal statünün bir göstergesidir, bu yüzden Batı varyasyonları sıklıkla tercih edilir.

Bilim adamına göre, çiğ gıda, vejeteryanlık ve tüm modern diyetler mantıksız. Ona göre, sağlıklı bir diyet bizi belirli gıdalardan mahrum etmeyen, ama bizi fazla beslemeyen bir içerikten oluşmalı.

“Masamda çok çeşitli taze sebze ve meyveler olmasını tercih ediyorum,” diyor Yordan Stefanov."En iyisi yerel üretim, büyükanneler tarafından köyde yetiştirilenler. Bu ürünler, genellikle yeşil ve dolayısıyla kötü bir tada sahip olan ithal edilenlerden daha taze ve lezzetlidir. Doğal olarak, masada et gibi iyi bir protein kaynağı olmalı. Etten kaçınmak iyi değildir. Ve eğer istersek, tatlı bir şeyler de yiyebiliriz. Mesela, besin açısından zengin olmayan bir tatlı, ama önemli olan bize zevk vermesi. Çünkü,yemek yemenin de bir zevk olduğunu unutmayalım."

Ve Noel kutlamaları yaklaşırken, diyetten aşırı yemek yemeğe geçme eğilimine karşı dikkatli olmalıyız. “Yine de, yılda bir kez yaşanıyor ve koyduğumuz tüm sınırları göz ardı etmeliyiz” diyor biyolog.

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Ayser Ali


Kategorideki diğer yazılar

WWF tarafından “Dünya Saati” etkinliğinin 17.si düzenleniyor

WWF Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından düzenlenen ve Yer kürenin korunmasına adanan en geniş çaplı etkinliğin organizatörleri nerede bulunursa bulunsun, her birimizin 60 dakika ayırıp gezegenimize armağan edersek eğer, ortak evimizi korumak ve..

Eklenme 23.03.2024 09:41

Araştırma ve dava amaçlı geziler Bulgar bilim insanlarını Explorers Club Bulgaria’da bir araya getiriyor

Bu ayın başında Sofya Üniversitesi Jeoloji ve Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kliment Naydenov, Ukrayna'nın Zorya köyündeki Besarabyalı Bulgarları ziyaret etti. Ziyareti esnasında iki dizüstü bilgisayar, Profesör Rumen Penin'in Aynaroz ile ilgili..

Eklenme 21.03.2024 12:55

Binaların enerji verimliliği: Bulgaristan'ın imkan(sız)lığı ve yeni Avrupa standartlar

Artık daha yeşil binalar yapmak yeterli olmayacak, mevcut olanların da yenilenmesi gerekiyor. Avrupa Birliği'nde eski binaların yenilenme hızı, her yıl yalnızca %1 ve %1,5 olmak üzere, beklentilerin çok altında, ancak enerji geçişini başarmak..

Eklenme 19.03.2024 09:24