Ülkemizi ziyarette bulunan BMT'nın kadınlara yönelik şiddet raportörü Dubravka Simonoviç, verdiği basın toplantısında geçen 2018 yılında ülkemizde toplam 33 kadının ailesinin ferdi veya sevgilisi tarafından öldürüldüğünü öne sürdü. Simonoviç, Bulgaristan'ı "gender" kavramının doğru tercümesini bulmaya ve sözüm ona "İstanbul Anlaşması" ile ilgili tutumunu gözden geçirmeye çağırdı.

Kriz merkezlerinin kurulması ve etkinliğinin artırılması konusunda olduğu gibi anında koruma emirleri konusundaki çalışmaların sürmesi gerektiğini vurgulayan BM raportörü, ülkemizde kadınlara yönelik şiddet konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmemesi, hatta şiddet uygulayanlara karşı tahammül gösterilmesinin kabul edilmez bir durum olduğunu belirtti. Simonoviç, izlenen tüm devletler arasında Bulgaristan'ın kadınlara yönelik şiddet konusunda polise en az ihbarın verildiği ülke olduğunu da belirtti.

"Sofya'da şiddet mağduru kadınların yerleştirildiği tek bir merkezin olduğu ve orada sadece 8 kadına yer olduğuna şaşırdım" diyen raportör, ülkede çalışan toplam 13 kriz merkezinin yetersiz olduğunu belirtirken bu tür merkezlerin sayıca artırılması ve mağdurlara verilen hizmetlerin artırılması gerektiğini vurguladı. Bulgaristan'da kaçakçılık kurbanı kişilerin yerleştirildiği tek merkezin çalışmadığını öne süren Simonoviç, Roman topluluğunda erken evlilikler ve okul dışında kalan çocuklar problemlerine işaret etti. Sözlerine göre Roman kadınlarının bebeklerini Yunanistan'da 10-20 bin avro karşılığı satmaları olayları, henüz doğmamış çocuk ticareti gibi yeni kaçakçılık türü oluşturuyor ve bu sürecin durdurulması gerekiyor.