Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

80 haftada 80 yıl BNR-1930’lu yıllarda radyo Bulgar bestecileri ve sanatçılarının sahnesine dönüşür

Bugün bizim için radyo, sıradan, olağan bir yapı. Fakat geçen yüzyılın 30’lu yıllarında adeta bir fenomen olarak algılanıyormuş. İlk başta sadece zenginler radyo verici alıp, halkı radyo dinlemek üzere meydanlara, lokallere, kahvehanelere toplarmış. Hatta bu bir gelenek haline de dönüşmüş. İnsanlar, radyosu olan yakınlarına misafirliğe gider ve radyo dinleme partileri yaparmış. Dinleyiciler, o dönemde radyodan yayınlanan klasik ve halk müziğini ilgiyle dinler, radyoyu tam bir “mucize” olarak görürmüş. Aileler, serbest zamanını da radyo programlarına göre ayarlarmış. Müziğin ağırlıkta olması da Bulgar Radyosunda müzik editörlerine büyük sorumluluk yükler.İlk müzik düzenleyici görevliler arasında bestekar Dimitır Nenov var. Dönemin en iyi besteci ve müzik teorisi uzmanı olarak bilinir. Dobri Hristov’un en eski
eserlerinden biri bugün BNR “Altın Arşivte” yer alıyor.

BNR’de besteciler ve müzik müdürler- Dimitır Nenov, Paraşkev Hadciev ve Boyan İkonomov.

Radyonun ilk yıllarında müzik ve besteleri uzun yıllar müzik editörlüğü yapan Antoaneta Radosloavova- Doyçeva tarafından araştırıldı ve kitap haline getirildi. “1938 yılından sonra Bulgar oda orkestraları mikrofona geçer ve radyo programlarında onlara ağırlık verilir. En faal orkestralar arasında “ Avramov” ve “ Leçev” yaylı çalgılar orkestrası, Obreşkov, Konstantin Popov ve Dimitır Nenov üçlü akademik grubu yer alıyor. “Her Salı günü kuartet programı var, Cuma günlei içe üçlü grup ve orkestralar günüdür. Boyan İkonomov, Marin Goleminov, Lübomir Pipkov eserleri de radyoda canlı yayınlanan eserler arasında. Her Cumartesi günü ise, yabancı plakların artışıyla “Avrupa oda orkestraları” konserleri yayınlanır. “Altın arşiv” müzik dolabında Boyan İkonomov’un 1930’lu yıllarında radyoda çalınan bir eseri korunuyor.  



Boyan İkonomov Bulgar müzik sanatının radyo yayınlarında önemli yere sahip. Besteci olarak birçok oda, vokal-senfoni ve müzik- sahne eserleri yaratır. Aynı zamanda özgün Bulgar müzik tarzının oluşturulmasında da öncü olur. 1938 yılında İkonomov “Sofya radyosunun“ müzik bölümü müdürü olur. Radoslavova “1930-1944 yıllarında Bulgar radyosunda müzik” kitabında şöyle diyor: “İkonomov Bethoven’in sanatı, Bulgar oda müziği ve şarkılarını tanıtan yedili bir program hazırlar. Programları müzik eğitmenleri sunar, müzikle beraber, bir de bilgi verilir. Hem bilgi, hem müzik programı 1939-1941 yılarında daha da gelişir. Senfoni ve opera eserleri plaktan çalınır, oda orkestraları ise canlı yayına gelir. O dönem radyoda, “Bulgaria” salonunda Çar Askeri senfoni Orkestrasının canlı konserleri yayınlanır. Bulgaristan Krallığın marşını da bu orkestra icra eder. Bugün de radyonun müzik arşivinde muhafaza edilir.  

1938 yılının müziklerinden “Altın arşifte” korunan kısmı, radyonun tarihine ışık tutuyor. Öteki hafta ise, 1939 yılına taşınacağız- ilk Bulgar kitabı bayramı ve başkentte Milli Kütüphanenin ilk temelinin atıldığı yılın radyo yansımasını anlatacağız.

Türkçesi. Sevda Dükkancı


Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15