Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Organ bağışı ile ilgili çekingenlik artıyor

Photo: alpharesearch.bg

Ülkemizde gittikçe daha az kişi, kendi organlarını veya beyin ölümü durumuna düşen yakınlarının organlarını bağışlamaya yatkındır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, organ bağışı yararlarının ve nakillerin hayat kurtaran rolünün anlatılması amacı ile bilgilendirme kampanyası başlattı.

Bir hafta boyunca “Hayata evet” adı ile il merkezi 27 şehirde düzenlenen kampanya sırasında dağıtılacak olan özel kartlarda herkes, organ vericisi olmayı kabul ettiğini belirtebilir. Bu kartların resmi geçerliliği bulunmasa da beyin ölümüne düşen bir insanın yakınları için çok önemli olabilir, çünkü ölen kişinin organlarının bağışlanıp bağışlanmayacağı kararını veren onlardır. Bağış yapmayı kabul eden insanların çoğunlukla başka bir insana hayat vermek isteği ile hareket ediyorlar.

Sağlık Bakanı Kiril Ananiev, konu ile ilgili şunları açıkladı: “Şu anda organ nakline muhtaç kişilerin toplam sayısı 1151. Onların bini, yeni böbrek bekliyorlar Oysa yılın başından bu yana 32’si ölü ve 12’si canlı vericiden olmak üzere toplam 44 organ nakli yapıldı. Maalesef ülkede donor sayısının düşük olması, Bulgaristan’ın “Evrotransplant” üyeliğini engelliyor. Oysa bu örgüt aracılığı ile acil durumlarda yurtdışından organ alabilir, vatandaşlarımızı organ nakli için başka ülkelere gönderebiliriz. Bundan dolayı bu kampanya ile her insana ulaşmayı ve bu konular üzerinde düşündürmeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu Sağlık Bakanı.

Foto: Diana Tsankova“Alfa Research” ajansı tarafından yapılan araştırmaya göre Bulgaristan’da organ vercisi olmayı kabul ettiğini belirten vatandaşların sadece yüzde 35, yakınına organ vereceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 32 olurken anketlere katılanların yüzde 75’i kadarı, gerekirse organ naklinden yararlanacağını beyan ediyor.

Diğer AB ülkelerine göre ülkemizde insanlar organ bağışı konusunda neden daha çekingen? Bu soruyu sosyolog Boryana Dimitrova şöyle yanıtladı:,

“İnsanlar, donör kartı üzerlerindeyken kaza geçirmeleri durumunda doktorların kendilerini kurtarmak için yeterince çaba sarfetmeyeceklerinden korkar. Vatandaşların yüzde 57’lik bölümü tarafından paylaşılan bu korku, sadece tıp uzmanları tarafından tıbbi standartlara uyulması yolu ile bertaraf edilebilir. Organlarını bağışlamayı kabul etmiş bir hastaya gerekli bakımın sağlanmayacağı korkusu çok büyük bir engel oluşturuyor. Ayrıca organların muhtaç hastalar için değil, ticaret için kullanılacağı endişesi de etkili oluyor” diyor sosyolog ve şunu da ekliyor:

“Toplumumuzda bir yandan tıpla ilgili rasyonel tutum ve diğer yandan insan vücudu ve hayatı ile ilgili irasyonel tutum el ele gidiyor. Yaptığımız araştırmaya göre ikinci yerde felaketi çağırma korkusu geliyor. Bugün organ vericisi olmayı kabul edersem yarın başıma bir hal gelir diye. Ayrıca insanlar feci şeyler düşünmek istemiyorlar”.

Araştırmadan alınan sonuçlara göre konu ile ilgili bilgi azlığı ve aile ile arkadaş ortamında donörlük konularına girilmesinin istenmemesi, vatandaşların organ bağışı ile ilgili gittikçe daha çekingen olmasına yol açıyor. Fakat Avrupa’daki uygulamalar şunu gösteriyor ki, bu tür görüş teatisi ve kampanyalar insanların organlarını bağışlama hazırlığını yüzde 77 oranında artırıyor.


Çeviri:Tanya Blagova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Sosyalizmin simge yapısı TZUM mağazasını Mısır şirketi baştan yaratacak

Mısırlı “Antica world” şirketi Sofya’nın merkezinde bulunan ve  sosyalizm döneminde başkentin de, ülkenin de simge yapılarından olan TZUM mağazasının imar ve yenileme projesini  bugün tanıtacak. Dönemin ilk ve tek AVM’si olarak bilinen binada  Mısır..

Eklenme 19.09.2024 07:05

Okulda cep telefonu kullanımına “evet” mi “hayır” mı?

Yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması ile okullarda cep telefonu kullanımının tamamen yasaklanması teklifi gündeme geldi. Öğrencilerin okul başarısının düşük olması, dikkatlerinin dağılması ve özellikle de telefonların çocukların piskolojisi..

Eklenme 18.09.2024 11:30

Mario Draghi'nin AB’nin Yeşil Enerji Planı’nda "oyunun kuralları"

Geçtiğimiz yıl, Avrupa Birliği ekonomisi dörtnala giden enflasyon ve durgun büyümeden muzdaripken, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, eski Avrupa Merkez Bankası başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi'yi AB'nin nasıl yeniden..

Eklenme 18.09.2024 06:42