Sonbahara geçişte insan organizması ve bağışıklık sistemini sağıltma, güçlendirme gayretleri ön plana çıkar. Doğa arasında gezmelerle orman balının faydalarından yararlanmaktan daha iyi bir çözüm yolu var mı acaba? Istranca dağında bu iki nimeti hemen bulabilirsiniz.
Bölge girişimcileri tarafından hazırlanan özel güzergah Istranca orman balını ve Veleka Deresi boyundaki ormanlarda üretilen organik arı ürünlerini yakından tanıtır. Turistlere Istranca’da yalın ayak korların üzerinde yürüyenlerin yaşadıkları köylerde bulunan iki kovanlığı ziyaret olanağı sağlanır. Bunlarda organik bal, bal sirkesi ve insan organizmasının direncini artıran arı ürünleri elde edilir.
Tedavi edici özellikleri artık ıspatlanmış olan Istranca orman balı bu dağ bölgesinin turizm logosunun bir kısmı olarak çoktan beri ün yapmıştır. Bu orman balına ‘Istranca’nın siyah altını’ denilmesi bir rastlantı değildir. Istranca orman balı 2019 yılında AB Komisyonunun korumalı köken adları listesine dahil edilen ilk Bulgar ürünü oldu. Bu bal çeşidi, bitkiler üstündeki çiğ damlacıklarını ve Istranca’da yetişen özel meşe türünün palamutlarından tatlı sıvıyı toplayan bal arıları tarafından üretilir.
Istranca orman balının fırında pişirilen meyveler ve karamel aroması var, polen ihtivası çok düşüktür. Sahip olduğu zengin mineraller, vazgeçilmez aminoasit ve vitaminler sayesinde bu bal çeşidi bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, gripten böbrek ve karaciğer hastalıklarına kadar farklı sağlık problemlerinin çözümünde kullanılır.
Turistler kovanlık yerlerine kadarki ziyaretlerden başka Istranca Dağı’nın içini, sahip olduğu kadim tapınak yerleri, gelenek ve bölge mutfağı konusunda da bilgi edinirler.
Editör: Veneta Nikolova
Fotoğraflar: arşiv organizatörler
Çeviri: Neli Dimitrova
12 Nisan Dünya Havacılık ve Kozmonotluk Günü ülkemizde 55. defadır kutlanmaktadır . 1961 yılında bu tarihte Greenwich saati ile saat 6’yi 7 dakika geçerken (Moskova saati ile saat 9.07’de) “Vostok 1” gemisi ile uzaya çıkan Yuriy Gagarin ,..
Kırcali’nin Gluhar köyünde Ramazan Bayramında halk bir araya geldi . Köyün tarihçesi aslında uzun değil. 20. yüzyılın 50 ve 60’lı yıllarında kurulan yerleşim biriminin sakinleri, Varbitsa nehrinin öbür tarafında dağın yüksekliklerinde..
Toprakta nem oranı son derece yetersiz, hava sıcaklığı ise aşırı ölçüde yüksek olurken Dobruca’da bahar ekim kampanyası başladı . Kış mevsiminin bu yıl da karsız geçmesi , buğdayın gelişimini kötü yönde etkiliyor. Tarım üreticilerinin elverişsiz..