Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Hollanda'dan gelen vlogger Leon: Bulgaristan’da kendimi harika hissediyorum

Photo: Facebook /Leon de Leeuw

Leon’un tutkusu Bulgaristan’da tek başına seyahat edip otantik maceralar yaşamak, çünkü ülkemizin maneviyat ile dolu olduğunu düşünüyor. 28 yaşındaki Leon de Leeuw için Bulgaristan ilk görüşte aşk.

Genç Leon, ülkemizi Doğu Avrupa turizm turu esnasında ziyaret ediyor. Bundan altı yıl sonra Leon hala Bulgaristan’da. Kendisine iş bulup, Sofya’ya yerleşti. Ancak zamanının büyük bir kısmı seyahatlerde geçiyor.

Leon’un merakı onu Bulgaristan’ın terkedilmiş yerlerine, son yıllarda yaşamın okadar fazla değişmediği bölgelere götürüyor.

“Bu seyahatler beni, 100 yıl belki daha fazla yıl öncesindeki gerçek hayata götürüyor. Bu Avrupa için eşi benzeri olmayan bir şey!” diyor mükemmel Bulgarcası ile Leon.

Genç vlogger en çok küçük kasabalarda insanlarla karşılaşmasını sevdiğini söylüyor, çünkü orda insanlar sıcakkanlı, içten ve terbiyeli. “Bulgaristan’da maneviyat var. Birçok yerde var. Dağlarda, küçük manastırlarda. Bunlar “büyülü” yerler!” diyor Leon.

Leon ile söyleşiyi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Seyahat etmeyi seven paylaşmayı da sever. Vlogger Leon’un en çok yabancılar olmak üzere You tube kanalında çok takipçisi var.

You tube kanalında Leon, dağlarda ve köylerde yaptığı seyahatler, yerel halkla karşılaşmaları ve en çok da Bulgaristan, doğa, mimari ve gelenek ve görenekler ile ilgili izlenimlerini paylaşmayı seviyor.

“Ben bir tek Bulgaristan değil, çok sayıda Bulgaristan görüyorum! Çünkü burada son derece fazla “zıtlıklar” var, hele ki şehirler ve taşra bölgeleri arasında çok!” diye belirtiyor Leon.

Ancak en yoksul, vahşi ve ücra köşeleri ziyaret etmesinin sebebi ne? Yıkılış ve hüzün güzellik taşıyabilir mi?

“Güzellik var! Zamanın akıp gittiğini anlıyorsun. Zaman ise hiç kimse için durmuyor. Hatta kayalar için bile zaman durmuyor! Kayalar, taşlar can taşımıyor, hisleri yok, ancak buna rağmen onların da bir geçmişi olduğunu ve sana bir şeyler anlatmak istediğini gösteriyorlar” diyor Leon.

Leon, Bulgaristan’a olan sevgisini “Bulgaristan’ın terkedilmiş binaları” ve “Darko” romanında dile getiriyor. Leon, aynı zamanda Bulgaristan’a adanmış deneme yazılarından oluşan bir kitap ve şiirler yayınlamıştır.

Rodop ve Rila dağları, eski kilisesiyle Zlatolist köyü, Şipka tepesinin kendisini büyülediğini söylüyor:

“Bulgaristan’da seyahat ederken farklı, yeryüzünde değilmişim hissi var içimde. Hayatın nasıl akıp gittiğini görmek. Zıtlıklara, güzelliklere ve bazen çirkinliklere rağmen, doğanın her zaman üstün geleceğini, zamanın ise akmaya devam edeceğini görüyorsun” diyor son olarak Leon.

Fotoğraflar: facebook/Leon de Leeuw

Çeviri: Özlem Tefikova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Lyuben Zidarov’un uzun yıllık sanat hayatına ithafen sergi düzenlendi

Bulgaristan Ressamlar Birliği tarafından en çok bilinen ve sevilen çizerlerden biri olan Lyuben Zidarov’un (23.12.1923 – 3.01.2023) doğumu üzerinden geçen 100 yıla ithafen düzenlenen sergide ülkenin farklı yerlerinde bulunan 20’den çok sanat..

Eklenme 10.02.2024 05:15

Oksana ve İvan Jelyapov- Moldova’daki Besarabyalı Bulgarlara yardım eden baba ve kız

Besarabyalı Bulgarlar yurtdışındaki büyük topluluklarımızdan biridir. 1938 yılında çıkan "Bulgar Besarabyası" gazetesinin tek sayısında, Besarabyalı Bulgarları "Bulgar ulusunun, Bulgar manevi ve kültürel topluluğunun bölünmez bir parçasıdır ve bu böyle..

Eklenme 27.01.2024 05:15

"Christo - sanat ve renkler" teşhirinde dünyaca ünlü ressamın kişiliği hakkında az bilinenler gözler önüne seriliyor

Hristo Yavaşev-Christo sergisine yapılan yeni bağış, “Kvadrat 500” adlı Ulusal Galerinin koleksiyonu tamamlıyor. 2012 yılında Vladimir Chimov ve eşi, o dönemde Ulusal Yabancı Sanat Galerisi adını taşıyan galeriye Hristo Yavaşev-Christo'nun Ulusal..

Eklenme 14.01.2024 06:05