Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgar Аlbert - Bulgaristan’ı kalbinde taşıyan akordeoncu

Photo: özel arşiv

2021 yılı öngünlerinde İsrail Görme Engelliler Derneği büyük ödülüne Bulgar Albert’i ( Albert Bulgarina) layık gördü. Bu, İsrail’deki Bulgaristan göçmenlerinin uzun yıllar boyunca görmeyen istidatlı çocuklara karşılıksız akordeon dersleri veren akordeoncuya verdikleri isimdi.Bulgar Albert notaların öğrenilmesinden ziyade öğrencilerinin müzik kulağına güveniyordu.

Akordeon çalan Albert’in etrafını alan insanlar şarkı söyleyerek ona eşlik ediyor, dans ediyorlardı. ‘Tel Aviv’in onurlu vatandaşı’ unvanına onu layık gördüklerinde yurttaşların çoğu hizmetlerinin bilincinde değildi. Onu tanıyanlar bile tâ ölümünden sonra o ana dek tasavvur edemedikleri bazı erdemlerini görmeye başladı.

Arkadaşlarından Avi Solomon şunları anlattı: "Аlbert’in Tel Aviv’in merkezinde döşemecilik atölyesi vardı. Erkenden işe gelir, fakir fukaraya yardım ederdi. Onlara çay dolu bir damacana ve sandviçler verirdi. Yardım etmeyi severdi, herkese yardımı dokunurdu.

Sözünde her zaman durduğundan ona ‘Betona’ da derlerdi. Bulgaristan’da Milliyeti savunma yasası döneminde  (23 Ocak 1941 ile 27 Kasım 1944 yılları döneminde ) Albert’in ailesi Sofya’yı terketmeliydi. Alâ öğrenci olduğu Fransız okulunu ikmal edemeden bırakmak zorunda kaldı. Tam o zaman Albert felakette bulunan insanlara duygudaşlığın ilk derslerini aldı. Dönemin etki sahibi insanlarının himayesini alan Albert bundan sonra yapılan iyilik için iükran yollarını buldu.

Albert Sofya’ya dönünce müziği keşfetti. Bu, Vatan Cephesi  örgütü, sosyalist devletin sanatçılara ihtiyacı olduğu kararıyla  oldu. Annesinin piyanosu ise artık diğer insanların kaldıkları evde kalmıştı. Yeni piyanoya paraları yoktu, bunun için Albert akordeon çalmayı öğrenmek zorunda kaldı.  Satın aldıkları 1901 imali akordeon müzisyenin ömrünün sonuna kadar gurur duyduğu bir enstrümandı.

Albert’in ailesi ‘vaadedilmiş topraklara’ ilk göçmen dalgasıyla hareket etti. Yafo’ya gelir gelmez çocuklar okula başladı.

Bulgarca yazanlar klübünün sekreteri Medi Benato şunları anlatıyor:

" Yafo okuluna hepimizi yazdırdılar, aynı sınıftaydık. Okulu bitirince Bulgaristan’dan gelenlerimiz toplanıp şölen yaptık. Her oğlan bir kıza sarılmışken  Berto kucağına akordeonunu aldı. "Parlak Işık’ klübünde her zaman ücretsiz çalıyor, bizimle beraber her yere geliyordu. Nereye giderse gitsin etrafına sevinç ve mutluluk yayıyordu, onunla beraber hep Bulgar şarkıları söyleniyordu. Müziği severdi, hepimizi  mutlu yapmaktan sevinçliydi. ‘

Albert her yıl Ölü Deniz kıyısında İspanya, Balkan ülkelerinden, Kuzey Afrika’dan göçmenlerle bir araya geliyordu. Her zaman düzenlenen ‘Bulgar gecesi’  sabaha kadar aralıksız devam ediyordu. Albert Bulgarina yalnız akordeon çalmakla yetinmiyor, söylenen şarkılar arası Bulgar masalları anlatıyor, espri yapıyordu. Bu gerçekten benzersiz bir temsile dönüyordu. 

Bulgar Albert’in sevdiği yaşantılar arasında Yeni yıl kutlamaları için karlı Bulgaristan’a seyahat etmesi  yer alıyordu. Koronavirüs karantinasına rağmen coşkulu bir grupla beraber  canı gönülden sevdiği Anavatanına seyahate hazırlanıyordu.

​Böyle bir ziyaretinden korunmuş ses kaydında Albert şöyle diyor:

" Ben 70’i aşkın yıldır yurt dışında yaşıyorum. Ben bu mahalleden bir Bulgarım. Bu kız torunum. Kendisi üçüncü kuşak Bulgar. Bulgarca konuşuyor. Odasında Batılı artist ve şarkıcıların posterleri asılı değil. Hristo Botev ile Vasil Levski’nin portreleri var! ‘

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Neli Dimirova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Hava ve deniz yolu ile Schengen üyeliği sonrası Sofya Havaalanı’nda

31 Mart ’ta Bulgaristan ve Romanya, hava ve deniz yolu ile Schengen Bölgesine katıldı . Avrupa Birliği’nin en büyük kazanımlarından biri olan ve iç sınırlarda hudut kontrolü uygulanmayan serbest dolaşım alanına tam üyelik yolunda iki ülkenin..

Eklenme 01.04.2024 08:15

1 Nisan’da şakalaşmak şans getirir

1 Nisan ’da iyi niyetli olmak şartı ile başka birinin sırtından eğlenebiliriz. Bunu yapmamıza vesile olan Dünya Mizah ve Hiciv Günü , gülmenin hayatın bizi yüz yüze getirdiği meydan okumalarının üstesinden gelmenin en kestirme yolu olduğunu..

Eklenme 01.04.2024 05:15

Hızlı yaşam çocuklarımızın konuşma gelişimini yavaşlatıyor

İnsanoğlu toplumun bir parçası olduğundan, iletişim olmadan yaşaması zor olurdu. Bu nedenle başkalarının önünde kendini iyi bir ışıkta göstermek, daha konuşmayı öğrendiğimiz erken yaşlarda başlar. Her şey aile ortamında başlar, ancak hızlı yaşam..

Eklenme 31.03.2024 06:05