Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Kısa ömürlü hükümetler genelde ekonomik durgunluğa yol açıyor

Photo: архив

Erken genel seçimler ardından istikrarlı yönetim veya görünürde sık, sık seçimler mi sorularıyla ikilemler ortaya çıktı. Aynı zamanda Şumen “Episkop Konstantin Preslavski” Üniversitesinden tarihçi Prof. Biser Georgiev tarihin sayfalarını araladı ve Kurtuluş sonrası Bulgaristan’da kısa ömürlü hükümetlerin toplumsal ve ekonomik alanda ülkeyi nasıl etkilediğini araştırdı.

“Hassas azınlık ve çok partiden oluşan geçici hükümetlerin ortaya çıkmasına neden olan birkaç önemli etken var. Genelde bu kabineler toplumun siyasi gelişimi açısından en kritik dönemlerde iktidara geliyor. Herhangi bir köklü değişim, bir kriz veya darbe gibi durumlarda kısa ömürlü hükümetler yönetime geliyor. Örneğin Prens 1. Aleksandar Batenberg 27 Nisan 1881’de seçimle gelen Halk Meclisini ve liberaller hükümetini darbeyle iktidardan düşürdü. Ülkede Rus yanlısı bir yönetim tesis edildiği gibi, Rusya İmparatorluğu’nda görevli, Finlandayalı General  Kazimir Ernrot  başbakan görevine getirildi. Bu kabine sadece birkaç ay iktidarda kaldı  ve Bulgar toplumundaki ani değişimlerin simgesi oldu”. 

Siyasi planda benzeri hükümetler Aleksandar Batenberg 1886’dan darbe sonrası da ortaya çıktı. Önce Muhafazakar partiden Metropolit Kliment, daha sonra Liberal Partiden Petko Karavelov başkanlığındaki partiler gelir. Tarihi istatistikler bu iki hükümetin Bulgaristan’da en kısa süren kabineler olduğunu gösteriyor. Birinci hükümetin ömrü sadece 3 gün- 9 ile 12 Ağustos 1886, Petko Karavelov hükümetinin ömrü ise 4 gün olur 12 ile 16 Ağurstos 1886 yılı.  

Kabinelerin birkaç günlük ömrü tek akıl almaz bir olay değil aslında. Bakanların bazıları görev alacakları Başkente gelemezler bile, bir kısmı ise bakan olduklarını anlamadan bile görevlerine son verilir.

Prens Ferdinand’ın emri ile Todor İvanoçov’un 1900 yılında tayin edilen ikinci hükümeti de iki aydan kısa süre görevde kalır.  Liberal partisinden başbakan atanan Vasil Radoslavov prensin partiyi bölme teşebbüsünün kurbanı olur.

Tarihçi Georgiev daha şunları belirtti: “Konuştuğumuz dönemde Bulgaristan birkaç hükümet değiştirerek, dış borç almayı başarır ve iflastan kaçınır. Yunanistan’ın bundan önce almayı başaramadığı dış borç ile, ülke iflasa sürüklenir. Durum o kadar ciddileşir ki, kabinelerden birisi memurlarının maaşlarını dahi ödeyemez olur.

Geçici, kısa süreli hükümetler genelde ekonomik durgunluğa yol açıyor. Farklı partiler arasındaki anlaşmazlık ve kavgalar çok ciddi ekonomik burhana yol açar.  Seçimelere gitmek mecbur değil, genelde parlamentoya bağlı olmayan kişilerden kontrolsüz para harcama söz konusu oluyor, diye izah etti tarihi Biser Georgiev.

Ağır ve zor tarihi dönemlerde partiler politik tercihlerini bir yana bırakarak, yüce fikirler ve gayelerde birleşir. Bulgaristan’ın Birinci Dünya Harbinden çıkışı ardından farklı siysasi görüşe sahip partiler iki koalisyon hükümeti kurar. Biri Aleksandır Malinov’un kabinesi. Teodor Teodorov’un başbakan olduğu hükümet bir yıl iktidarda kalır ve yiyecek ekmek bile olmadığı güçlü yıllarda ve yoksulluk döneminde ülkeyi düzlüğe çıkarmayı başarır.

Hazırlayan: Diana Tsankova (BNR Şumen Radyosu Zdravka Ruseva’nın söyleşisi)

Çeviri: Sevda Dükkancı



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Hayır Zamanı Ramazan-ı Şerif

Ramazan ayı, farklı özellikleriyle insanın şahsî hayatına ve genel anlamda toplumun hayatına güzellikler taşımaktadır. Günümüz insanı genellikle bir şeyi değerlendirirken maddî ölçülerle, parasal değeriyle ele almaktadır. Bu da bazen insanı..

Eklenme 29.03.2024 14:05

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10