Bulgaristan, Yeşil Ekonomiye Geçişte En Uygun Durumda Bulunan Ülkelerden Biridir

Eklenme 22.02.2010 10:04

Bulgaristan 2013 yılına kadar ‘Yeşil’ projeleri geliştirmek için 3 milyar Avro kadar kaynak alacak.

Photo: BGNES

Bulgaristan ile Avusturya, ‘yeşil’ ekonomiye geçişte en uygun durumları olan iki devlet haline gelebilir. Bu, Avrupa Birliği Komisyonu’nun yıllık istihdam raporunda belirtiliyor. Bu, iki ülkenin ekonomik özelliklerine bağlıdır. ‘Yeşil’ enerji ve ekolojik ürünler üretimine eşlik eden faaliyetler çok sayıda iken bu sektörde çalışanlar, iki ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının önemli bölümünü sağlıyor.
Avrupa Birliği’nin yeni Komisyonu’nun temel görevi, 2020 ekonomik büyüme stratejisini kabul etmektir. İçinde ‘yeşil’ ekonomiye geçişe vurgu yapılıyor. Avrupa Komisyonu’na göre bu, piyasaların darılmasından sonra milyonlarca Avrupalının yeniden iş bulmasını sağlayacak tek yoldur. Kriz sonrasında işten çıkarılanların önemli bir bölümü eski işlerine dönemeyerek yeni ‘yeşil’ meslekler edinmeli. Örneğin kömür üretiminde ve inşaatta çalışanlar enerji verimliliği şirketlerinde işbaşı yapabilecek. Dolayısıyla, enerji ve hammadde üretiminde en büyük değişiklikler bekleniyor.
Bulgar hükümeti de ‘yeşil’ ekonominin gelişmesine sıcak bakıyor.
Başbakan yardımcısı Simeon Dyankov, hükümetin ‘yeşil’ projelere teşvik sağlama programı ile ilgili olarak: “Yeşil’ ekonomiye daha çok yatırım sağlamak, hedeflerimizden birini oluşturuyor. Yalnız krizden nasıl çıkabileceğimizi değil, Bulgaristan’nin gelecek yıllarda nasıl olmasını istediğimiz üzerinde de düşünmeliyiz. Ülkemiz Avrupa Birliği’nde ‘Yeşil’ Bulgaristan’ olarak yeşil, yani düşük karbon ekonomisiyle bir ilk olabilir” dedi. Hükümet,bunu sağlamak için enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, maden sularının, çevre turizmiyle organik tarımın kullanılmasına yönelecek.
Bulgaristan’ın Avrupa Birliği Komisyonundaki temsilcisi Kristalina Georgieva şöyle diyor:
“Bulgaristan’ın bu alanda büyük olanaklara sahip olduğuna eminim. Enerji verimliliğini artırırken büyük para tasarrufu sağlayabiliriz. Bulgar ekonomisinin önemli derecede bağlı olduğu turizmle tarımın ise büyük gelişme perspektifleri var.”
Bulgaristan 2013 yılına kadar ‘Yeşil’ projeleri geliştirmek için 3 milyar Avro kadar kaynak alacak. Tahsis edilecek paranın en büyük bölümü su sektörü, demiryolu ulaşımı, atık yönetimi ve enerji verimliliğine harcanacak. Yaklaşık 66.5 milyon Avro yenilenebilir enerji kaynakları için finanse edilecek. Hedef, Bulgaristan’ın Avrupa Birliği istemlerine uyum sağlayarak 2020 yılına kadar, enerji üretiminin % 20’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından temin etmesidir. Geçen yıl ülkemizdeki güneş enerjisi gücü 3 megavattı. 8 bin megavatı rüzgar enerjisi, 4 bin megavatı- güneş enerjisi için olmak üzere, şimdiye kadar 12 bin megavatlı yenilenebilir enerji projeleri hazırlanmıştır.
Reuters’in Bulgaristan’daki piyasa koşulları ve bu sektörün perspektiflerine ilişkin analizinde belirtildiği üzere, ülkemiz güneş enerjisi üretiminde lider durumuna gelebilir. Ajans, 2010 sonlarına kadar güneşten elektrik üreten santralların kapasitesinin 140 megavata kadar ulaşabileceğini tahmin ediyor. Ancak bunun temini için olası yatırımcılara öncelikler sağlama politikası sürdürülmeli.
‘Yeşil’ ekonominin epey karşıtı da var. Bazı uzmanlar, güneş ya da rüzgar enerjisiyle üretilen elektriğin yüksek fiyatının Bulgar vatandaşının aile bütçesini ek olarak güçleştireceğini ileri sürüyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları kurulması için devletçe sağlanan ödenekler sonucu, mali krize rağmen, 2009’da rüzgar türbinleri ve güneş santral inşasına yatırımcı ilgisinde büyük artış gözüküyor. Bulgaristan Yatırımlar Ajansı’na göre bu ekonomi sektörüne ilgi çok büyük.
Dünya Bankası eski başkan yardımcısı Kristalina Georgieva’nın şu sözleri, ‘yeşil’ ekonomideki eğilimleri en tam şekilde genelleştiriyor: “Bu, IT devriminden de daha büyük bir dönüşüm olacaktır”.

Çeviri: Neli Dimitrova

По публикацията работи: Tanya Harizanova