8 Mart deyince Bulgar kadınlarının akıllarına şevkatle sunulan mis kokulu bahar çiçekleri veya güzel bir yerde romantik akşam yemeği geliyor. Kadın soydaşlarımız, 8 Mart gününü en çok uzak olmayan sosyalist geçmişe bağlıyor. Bu günde kadınların üretim, bilim ve ülkenin kültürel ile toplumsal hayatına olan katkıları öne sürülüyordu. 1857 yılının 8 Mart tarihinde Amerika’da tekstilde çalışan kadınların kötü çalışma şartları ve düşük ücretlere karşı yaptıkları grev ise arka planda kalıyor sanki. Bulgaristan 8 Mart bayramı geçen yüzyılın 60’
lı yıllarında popülarite kazanarak en büyük rağbet gören kadın bayramına dönüşüyor.
Gübünümüzde 8 Mart günü, çelişkili tepkilere yol açıyor. Bunu radyomuzun kadın çalışanları arasında yapılan anket de ortaya koyuyor. Uluslararası İlişkiler bölümünde çalışan Maya Mirçeva için örneğin 8 Mart kutlamak için bir münasebet daha oluşturuyor.
“Şahsen ben 8 Mart gününü 1989 öncesine, sosyalizm dönemine bağlıyorum. Buna rağmen biz Bulgarlar, eğlenmeyi severiz. Dolayısıyla ben de 8 Mart gününü kutlayacağım.”
Radyonun kurye bölümünden 25 yaşındaki Çana Paskaleva, kadınların her gün ilgiye layık olduğu görüşünde.
“Açıkçası ben 8 Martı kutlamıyorum ve diğerlerden tebrikler beklemiyorum. Kadın ve annelerin bir gün değil, her gün ilgi görmeleri gerektiği görüşündeyim. Bu yüzden ben 8 Mart bayramını kutlamıyorum. Bununla beraber kutlamaların güzel bir şey olduğunu düşünüyorum.”
Müzik redaktörü olan Albena Bezovska için 8 Mart özel bir bayramdır.
“8 Mart ailevi bir bayramımızdır, çünkü bu günde üçüncü çocuğum doğdu, diyor Albena. Kızım annelerin bayramını çok seviyor. Çocuklarım büyüyünce bu bayram daha da güzel oldu, çünkü onlar her yıl hoş bir sürpriz yapıyorlar bana”.
Şüphesizdir ki karyeri ve aile yükümlülüklerini bir arada yürütmek gayret istiyor. Bulgaristan Radyosundan iş arkadaşımız Veneta Nikolova iki oğul annesidir. Veneta şunları söylüyor:
“Benim için 8 Mart çok güzel bir gündür. Bazı kadınları bu bayramı geçmişte siyasileştirildiği için inkar ediyor. Günümüzde ise güler yüzlü ve özgüven sahibi olmak, her şeye rağmen kadın olmamızı hatırlamak için güzel bir münasebettir 8 Mart. Bence bir kadın için, bir eş ve anne için her şeyi bir arada yürütmek hiç te kolay değildir” diyor Veneta.
Bulgaristan’da zayıf cinsin temsilcileri çoktandır toplumda kendi yerini almıştır. Kadınlar sıkça iktidarın önemli yerlerinde bulunuyor. Halk Meclisi Başkanı ve Sofya Başkent Büyük Belediye Başkanı kadındır. Geçen yılda bir Bulgar kadını UNESCO Genel Müdürü görevine getirildi. Bundan kısa süre önce Avrupa Komisyonunun uluslararası işbirliği, insani yardım ve kriz durumlarında tepkiden sorumlu üyesi görevine de bir kadın soydaşımız getirildi.
Çeviri : Tanya Blagova
Fransa'da solun sağa beklenmedik bir darbe indirdiği bir dönemde Avrupa Parlamentosu, aşırı sağın oluşturduğu yeni bir siyasi aileye kavuşmanın eşiğindebulunuyor. "Fransız Bulgar Forumu" Derneği Başkanı Prof. Lubomir..
Razgrad Valiliği tarafından açıklandığı gibi hububat üreticileri, küçük yerleşim birimlerinde yangın çıkması durumunda nüfusun bilgilendirilmesi sisteminin kurulması talebini sundular. Deliorman Hububat Üreticileri Derneği’nin inisyatifi..
Tuna nehri kıyısındaki Tutrakan şehri, bölgedeki kayısı yetiştiricilerini geleneksel "Kayısının başkenti - Tutrakan" şenliğinde bir araya getiriyor. Pazar günü 20’ncsi düzenlenen etkinlikte gelenek üzere çeşitli kayısı çeşitleri sunulacak...
Yurtdışı Bulgarlar Ajansı’nın Bulgaristan’da en sevdikleri ve kendilerini en mutlu hissettikleri yeri kelimelerle, fırçayla veya şarkıyla anlatma..
“Yoğurt Masalları” yarışması, bu yıl Cenevre’de bulunan “Dr. Stamen Grigorov” Bulgar okulunun 40. yılına ithafen düzenleniyor. Yarışmanın esas..