© Fotoğraf: www.tryavna-museum.com
Oymacılık, sadece bir ağaç oyma değil, ustalık gerektiren bir sanat. Eski Islavların ilk olarak imza attıkları bir sanat aslında Bulgaristan topraklarında bilinen en eski el sanatlarından biridir. Ve Bulgar oyma ustaları en ünlüleridir. İncil’den resimler, İkonlar, sunak, haç ve kilise kapılarındaki oymalar, Rönesans evlerinin tavanlarından parlayan güneşler, mobilyaları süsleyen çiçek ve hayvan motifleri- bunlar ince işleme sanat eserlerinden sadece bir kısmı.
Oymacılık, Rönesans zamanında zireveye ulaşıyor. Debır, Bansko, Tryavna ve Kalofer’de oymacılık sanat okulları kuruluyor. Profesör Anton Donçev, özel olarak Bulgaristan Radyosuna konuştu:
“ Bu okullar, coğrafik açıdan son derece sınırlıdır. Oymacılık sanatı, aile içinde gerçekleşiyordu. Oymacılık becerisi ve araçlar, babadan oğlu geçiyordu. Burada nesneler son derece karmaşık, çünkü oyma ustaları bir yerden başka yere göçüyordu.”
Oymacılık okulları konusunda bilgileri, Güzel Sanatlar Akademisi “Oymacılık “ Bölümü Başkanı Profesör Petır Bonev’ten alıyoruz:
“ Birçok oyma ustasının biraya geldiği anda, okulldan bahsedebiliyoruz. Sadece birkaç usta, eserlerine kendi imzasını koymuş, çünkü eserin kimin yaptığı önemli değildir. Çünkü Tanrının emri üzerine yapıldığına inanılırmış. Oymacılık en fazla dini yönde gerçekleştiriliyordu. Çünkü , zamanlar öyle idi, ki sıradan Bulgarlar oymalı tavan, dolap veya mobilya sıparişi yapamazdı. Oymalı şeyler, ancak zenginlerin evlerinde vardı. Kilise ise, asıl oymacılığın geliştiği yerdir. Bulgar oymacılık geleneği İkonostasisin’de gizlidir.
Tryavna oymacı ustalarının eserleri , turistleri tarihi Tryavna’ya çelbeden asıl olaydır. Bugün orada Oymacılık Müzesi bulunuyor.
© Fotoğraf: www.tryavna-museum.com
Rönesans’ın sona ermesiyle birlikte, oymacılık, yeni mimari eğimlerin karşısında itibarını kaybediyor.Yıllar sonra sosyalizm zamanında eski pozisyonlarını kazanıyor. 20. asrın 60’lı yıllarında residans, büyükelçiler, merkezler ve başka idari binalar kuruluyor. Devlet ünlü oymacı ustalara büyük siparişler veriyor. Bugün sanat değerleri tartışılsa da, bu dönem, oymacılığa can katıyor.
© Fotoğraf: Mariya Peeva
Hala ülkemizde oymacılık el sanatının inceliklerini öğreten okullar var. Avrupa’da, genç sanatçılarının oymacılık el sanatının geleneklerini öğreten tek yükek okul Güzel Sanatlar Akademesidir. “Oymacılık” Bölümü 112 yıllık tarihi var. Profesör Petır Bonev’i dinliyoruz:
“Atölyemizde, her öğretim üyesinin kendi stili ve çalışma şekli var. Her birimizin amacı, Akademiden kendi yolunda yürüyebilen öğrencilerinin çıkmasıdır. Çünkü sanatçı, farklı olandır. Bugün eskisi gibi okullar yok, her oyma ustasının kendi stilini taşıyan eserlere imza atması gerekiyor.
© Fotoğraf: Mariya Peeva
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham alan çocuk resimlerinden oluşan özel bir sergi düzenliyor. Plovdiv sakinleri ve konukları,..
Dokuzuncusu düzenlenen “Metroda Şiir” etkinliği bugün başlayıp 23 Aralık tarihine kadar devam edecek . Sofya’daki Polonya Kültür Enstitüsü’nün girişimiyle düzenlenen etkinlikte, başkentliler ve misafirleri, metro vagonları ve istasyonlarında,..
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.....