© Fotoğraf: www.bbf.biodiversity.bg
“ Schengen’e henüz üye değiliz ama bunun yakınlarda bir gerçek olacağını umuyorum. Öte yandan biz, insanların aralarımızda kurduğumuz sınır ve engelleri düşünüyorum.
Belasitsa dağı, biyolojik çeşitliliği iyi korunan dağlarımızdan biridir ve tabiat parkı ilan edilmesi bir rastlantı değil. Bu dağda nadir rastlanan bitki ve hayvan türleri mevcuttur.”
Latinka Topalova’nın belirttiği gibi, Belasitsa, üç devlet arasında bulunuyor ve bu onu çok özel yapıyor. Yazın dağın kuzey yamaçlarında Balkanlara özgü olmayan, eski kestane ve kayın ormanlarının yarattığı hoş, serin bir esinti hissediliyor. Bayan Latinka Topalova devamla şöyle diyor:
“Dağın güney yamaçlarında durum farklıdır. Dağın eteklerinde bulunan iki göl, bölgenin cezbedici bir yeridir.Biri Doyran ismini taşır ve Yunanistan ile Makedonya arasında yer alır. Kerkini adlı diğer göl ise Yunan topraklarında bulunur.Orası gerçek bir kuş cenneti! Her üç sınır bölgesinde de töre ve gelenekler, kültür korunmuştur.Turizm rehberinde Bulgar folklorunun yanısıra bölgeye özgü yemeklere de yer veriyoruz. Gabrene köyünde Todorovden bayramında ‘Yengeçli Pilav’ yemeği hazırlanıyor, ünlü bir börek türü de var. Kestane ormanlarında sonbaharda lezzetli kestanelerden de tatmak gerek. Komşu Yunanistan ve Makedonya’da da milli mutfaklardan yemekler çok lezzetlidir.”
© Fotoğraf: www.belasitsa.net
Belasitsa dağı, temel turizm patikalarının ötesinde bulunur. Onun güzel manzaraları, birçok mimari ve tarihsel yeri, eski kilise ve manastırları var. Köylere yakın özel olarak işaretlendirilmiş dağ patikalarından hazırlıklı olmayan bir turist bile geçip aradığı yeri bulabilir. Ancak Belasitsa dağının tırmanması kolay değil çünkü bu en sarp dağlarımızdan biridir.
© Fotoğraf: www.bg.wikipedia.org
Bayan Latinka Topalova şunları anlatıyor:
“ Bu yöreye ilkbahar daha erken geldiğinden Belasitsa dağının ziyareti için çok uygun bir mevsimdir. Bütün kestaneler bu sezonda çiçek açtığı için dağ Bulgarca’da ‘bela’ anlamına gelen Belastsa ismini almıştır.”
Çeviri: Neli Dimitrova
Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi, 16.sı düzenlenen Geleneksel Zanaatlar Haftası etkinlikleri için kapılarını açıyor. Halk geleneğinde şifalı otlargünü olan 24 Haziran’da başlayan etkinliklerde bu yıl çok eski zanaat olan keçeciliğe vurgu..
Devnya Mozaikler Müzesi’ nde 15 Haziran Açık Kapılar Günü etkinliği kapsamında 2023 yılında bulunup restore edilen nesneler ilk defa gözler önüne seriliyor. Eski Roma kenti Marcianopolis ustalarına has tarzda işlenen kil çanak çömlek ve..
Çepelare Belediyesi, bu yaz Radoplar’ın güzel doğasında tatil yapmayı tercih eden turistlerе harika bir deneyim fırsatı sunuyor . Çepelare’daki Rodop Karstı Müzesi'nin girişimiyle “Mağara laboratuvarı, Eski sınır, Topçeto mağarası, Rojen pilonu,..