Geleneksel yöntemlere göre, erkek için balta ne ise, aynı şey kadınlar için de su ağacıdır. Tek sözle, en gerekli araçlardan bir tanesi. Su ağacı, birçok gelenek ve adette genç kız ve gelinlere ait bir araç olarak yer alıyor. Uçlarına bakır takılarak omuzda taşınan ağaç çoktan kulanılmaz olmuş ve etnografya müzelerinde yerini almıştır.
Seyrek de olsa, bugün de su ağacı bazı köy evlerinde hala görülebilir, insanların büyük bir nostalji ile korudakları eşyalar arasında yer alıyor. Fakat, su ağacı ile su bakırı veya başka eşya taşımayı deneyen herkes (aynen eskiden yapıldığı gibi), su ağacının mükemmel şekline hayran kalacaktır. Uzun ağacın iki kıvrık ucu vardır. Su ağacının iki ucuna yapılan burunlarına bakırların kulupları asılıyor. İki uçtaki ağırlık aynı olmalıdır. Halk inançlarına göre, su ağcı ile su taşıyan erkeğin otoritesi düşer. Hele hele bir erkek için “su ağacı yemiş” denirse, demek ki eşi onu dövmüş. Böylece bütün köy onunla alay ediyormuş.
“Bırak onu! O, su ağacını yemiş” dendi mi, artık köydeşleri arasında saygısını yitirirmiş. Aynı zamanda halk hukukuna göre, kocasını su ağacıyla döven kadın cezalandırılmıyormuş.
Halk inançlarına göre, su ağacı, kızları ve genç gelinleri ejderhalardan koruyor. Mitolojikyaratıklar, göl, dere ve su kaynaklarda veya onların çevrelerinde yaşıyor. Eğer kızlar veya gelinler gündüz bile oraya gitmeye cesaret ederlerse, onları büyük tehlike bekliyor. Hele hele daha güzelce olanları büyük bir tehlikeyle yüz yüze gelirlermiş. Bulgar etnografya uzmanları ele aldıkları farklı gelenek ve adetlerde “Her kadın elindeki su ağacıyla kendini güvende bilir” diye belirtiyorlar.
Su ağacın görevi kadını korumak ve günlük hayatta faydalı olmanın dışında birçok halk inancında da yer alıyor.
Evlilik, sağlık, tedavi ve kötü gözlerden koruma törenlerinde su ağacına çok önemli yer ayrılmıştır. İnançalara göre, meşe, akçaağaç (yavor), dişbudak (yasen) ve gürgen (gabır) ağacından yapılan su ağacının en fazla güce sahiptir. Bu ağaçların nitelikleri, onlardan yapılan su ağacına da geçiyor. Fakat yine de en iyi su ağacının gürgenden yapıldığına inanılıyor.
Su ağacı birçok düğün töreninde de kullanılıyor. Bunlardan bir tanesinde yeni gelin pınara gidip su ağacı ile su getiriyor ve kayna ile kaynatanın ellerini yıkama törenini yerine getiriyor. Bu yıkama töreni için su yeni yapılan su ağacıyla getirilmelidir. Tabii ki, Hıdrellez Bayramı sırasında yüzükleri suyu atma töreninde ve birçok başka tören sırasında su ağacının özel görevi vardır.
Bir ilginç gerçek daha var. Halkımız su ağacının kıvrıklarını, dağların ve tepelerin kıvrıklarına benzetiyor. Bulgar Rönesans mimarı sanatında Usta Kolyo Fiçeto tarafından yaratılan bir korniz şekli var ki, Ustanın ismini taşıyor ve “Fiçevska kobilitsa”, Fiçenin su ağacı” olarak biliniyor.
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Dünyaca ünlü keman sanatçısı ve Amsterdam Kraliyet Concergebow Orkestrası Baş Kemancısı Vesko Pantaleev – Eschkenazy, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Oy verme hakkımı kullanabiliyor ve bunu yapmamın mümkün olduğu bir yerde bulunuyorsam sandık başına..
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin muhabiri Mariya Petrova, Edirne’de 27 Ekim seçimleri öncesi herhangi bir gerginlik yaşanmadığını ancak Bulgaristan’daki siyasi duruma ilişkin güçlü bir hayal kırıklığı olduğundan bölgede aktif oy kullanma..
Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..