1 Ocak 2014 tarihi itibariyle Bulgaristan ve Romanya vatandaşları AB’nin bütün ülkelerinde serbest bir şekilde çalışabiliyor. Avrupa Komisyonu’na göre başlıca göçmen potansiyeli bitmiştir, çünkü beşinci genişlemeden bu iki ülkenin yaklaşık 3 milyon vatandaşı, artık AB’nin başka bir ülkesinde çalışıyor. Buna rağmen Büyük Britanya’da tasavvur edilen Bulgar ve Rumen akını yüzünden büyük panik yaşandı. İngiltere’de Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının oradaki cömert sosyal sistemden faydalanacağından korkuluyordu. İngiliz basını, olumsuz kampanyaya katkıda bulundu. Kampanyanın doruk noktası, İngiltere Başbakanı David Cameron’un önlemler fikriydi. Londra’da çalışan politolog Yoana Balçova’ya göre bunun sebebi, iktidardaki Muhafazakar Parti liderinin, İngiltere’deki göçmen sayısını 2015 yılına kadar 100 bin kişi altına kadar azaltması için sözünü tutamamasıdır. Oysa seçmenleri tam bunu beklemektedir.

Politolog Yoana Balçova şunları açıkladı: “Durum nedir acaba? İngiltere’de 2012 yılının yazından 2013 yılının yazına kadar orada kalan 175 bin göçmen var. Göçmen sayısının azaltılması, partisinin seçim öncesi programının önceliğiydi. 2010 yılında David Cameron’a güvenen oyverenler, vaadlerin yerine getirilmediğini hissediyor. 2008 yılındaki ekonomik krizden sonra durgunluk vardır. Her büyük Avrupa ekonomisi canlanmaya çalışıyor, muhafazakarlar ise büyümeden de bahsediyor. Göçmenler de, hükümetin söz verdiği gibi her şeyin o kadar hızlı değişmediği bir durumun kurbanı oluyor. Burada azalmış kaynaklar yarışı söz konusudur.”

29 milyon Bulgaristan ve Romanya vatandaşının Birleşik Krallık’a hücüm edeceği iddiaları reel değildir, çünkü bu iki ülkenin nüfus sayısı o kadar büyük değildir ve çünkü resmi istatistik verileri farklı bir şey gösteriyor. Bin İngiltere vatandaşı başına Bulgar asıllı bir vatandaş düşüyor. 600 işsizden ancak biri de Bulgar’dır. Ancak 148 Bulgar kadın Birleşik Krallık’ta annelik izni kullanmaktadır. Bunun yanı sıra Bulgar ve Rumen öğrencileri İngiltere hazinesine öğretim ücretleri şeklinde 30 milyon İngiliz sterlini yatırıyor. Bütün bu veriler Bulgaristanlıların İngiltere’de ülkenin sosyal sisteminden faydalanmak için değil eğitim görmek ve çalışmak için bulunduğunu gösteriyor.

Bulgaristan ve Romanya vatandaşları için iş gücü piyasasının açılması Almanya’da iktidarda bulunan yeni koalisyonda ilk ciddi görüş farklılıklara yol açtı. Hükümetin ilk oturumunda Almanya Başbakanı Angela Merkel, Bulgar ve Rumenlerin Almanya’ya akın etmesi tehlikesi ile ilgili tartışmaya son verilmesini istedi. Bundan başka bu sorun ile ancak bu amaçla kurulan özel hükümet komisyonu uğraşacaktır.

Deutsche Welle’nin Bulgarca Yayınlar Bölümü’nden editör Emiliyan Lilov şunları açıkladı: “Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının Almanya’daki atraktif sosyal ödemelerden faydalanmak için buraya geldiği tezi, son zamanlarda Hıristiyan-Sosyal Birliği’nden Bavyera muhafazakarları tarafından çok yaygınlaştırılıyor. Söz konusu hükümet komisyonu, bu korkuların ne kadar temelli olduğu ve ne gibi önlemler alınması gerektiği sorunları ile uğraşacaktır. Komisyona savunma, ulaştırma ve gelişim bakanlıklarından başka bütün diğer bakanlıklardan uzmanlar katılıyor. Hükümet komisyonuna ayrıca Almanya hükümetinin göçmen sorunlarından sorumlusu katılıyor.”

Şu an 155 bin Bulgar ve Rumen Almanya’da çalışıyor. Emiliyan Lilov şunları açıkladı: “Almanya’daki Bulgarların yüzde 20’sinin üzerinde yüksek öğrenime sahiptir, yüzde 18’i, yani çoğunlukla Bulgar öğrencileri bir meslek veya ihtisas peşindedir. Bunlar, iyi profesyonel kalifiyesi olan veya Almanya’da böylesini elde etmek üzere olan insanlardır. Bu gruba meslek sahibi olmayan ve sezon işçisi olarak çalışan Bulgarların yüzde 40’ı dahil edilebiliyor. Bulgarların yüzde 35’i ise üçüncü bir grup oluşturuyor. Onlar, profesyonel eğitimini tamamlamıştır ve çoğunlukla hasta bakıcısı olarak çalışıyor. Sonuçta bunlar yoksulluk nedeniyle değil, iş nedeniyle göç eden insanlardır. Bunun gibileri çok diğer ülkeden de var. Almanya’daki sosyal sigortalar artılarını kötüye kullanan kişiler ile ilgili kayıtlı vakalar 100’den fazla değildir. Toplu bir uygulamadan söz edilemez, daha çok bir istisna söz konusudur. Göçmenlerin bir çoğunun Almanya’dan çocukları için kaynaklar aldığı korkuları da temelsizdir. Almanya’daki Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının ancak yüzde 8.8’i çocukları için devletten para alıyor. Almanya’daki diğer milletlerden göçmenlerde bu oran iki kat daha yüksek – yüzde 15 civarındadır. Şu ana kadar sosyal ödemeler ile büyük ihlaller için ihbar verilmemiştir. Bu yüzden Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının böyle bir şey ile suçlanması tamamen yanlış olurdu. Söz konusu komisyonun da bunun gibi bir sonuca varmasını beklemekteyim.”

Türkçesi: Rayna İvanova