"Bulgaristan Radyosu, günümüze kadar yurt dışına yönelik yayınlar yapan radyolar arasında favorim olmaya devam ediyor, diye anlatıyor Helmut Matt kitabında. Böylece neredeyse her gün evimize Bulgaristan ve dünya hakkında geniş bilgiler geliyor, çok derin ve kritik analizler dinliyoruz. Aynı zamanda programlar çok eğlendirici oluyor. Daha genç yaşta Bulgaristan başkentinden yapılan kısa dalga yayınlarını keşfetmeseydim büyük ihtimalle bugün bile Bulgar sanatı ve müziğinin büyüleyici güzelliği ve tükenmeyen çeşitliliğinden habersiz olurdum".
Helmut Matt üniversiteye devam ederken de çalışırken dekendini artık gençlik yıllarındaki hobisine tamamen verememekle birlikte radyo aracılığı ile dünya ile kurduğu köprüyü kaybetmedi. Alman dili ve edebiyatı, felsefe ve tarih,ayrıca bilişim ve ticaret alanında eğitim alan Helmut, eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli şirketlerde ve bankalarda çalıştı. Yurt dışı yayınlarını dilediği ülkeleri ziyaret etmeyi seven Helmut'a, ülkeler çok olduğu için Bulgaristan'a ancak 2013 yılının yaz mevsiminde gelmek nasip oldu.
Bulgaristan'ı yakından görmeye karar veren Helmut ve eşi Linda, ülkemizde yaptıkları 10 günlük tatil sırasında Sofya, Bansko, Samokov ve Plovdiv'i gezdi, Vitoşa, Rila ve Pirin dağlarına çıktı, Rila Manastırı gibi ülkemizin görülecek yerlerini ziyaret ettiler. Alman çifti, bu yerleri Bulgaristan Radyosunun yayınlarından biliyor ve çoktandır merak ediyordu. Helmut Matt başkent Sofya'dan edindiği izlenimleri şöyle paylaştı:
"Sofya, tarih dokulu, harika bir kenttir. Burada Antik dönem ve çağdaş yaşam, doğu ve batı, Hristiyanlık ve İslam bir arada, içiçe varlığını sürdürüyorlar .Prag ve Bratislava'da olduğu gibi tarihi bir merkez arayanlar, Sofya'da hayal kırıklığına uğrayacaklar, çünkü buranın her yeri tarih kokuyor."
Matt ailesinin yola çıkmadan önce Bulgaristan Ulusal Radyosunu ziyaret edilmesi olmazsa olmaz şart olan bir yer olarak belirledi. Çünkü, aynen Helmut Matt'ın sonra kitabında yazacağı gibi: Burada anşattığım yolculuk, Bulgaristan Radyosu olmasaydı büyük ihtimalle hiç bir zaman gerçekleşmeyecekti. Radyonun Almanca Masası ile neredeyse 30 yıldır yazışan Helmut Matt, şunları anlattı:
"Seyahatname yazmak istedim, bütün bir çitap çıktı. Çok yoğun olaylar ve heyecanlar yaşadım, çok önemli tarihi yerleri ziyaret etme şansım oldu. İstatistik verileri Buşlgaristan'ın şu anda AB'nin en yoksun ülkesi olduğunu gösteriyor, ancak ülkeniz birçok açıdan zengindir: harika doğanız, zengin kültürünüz, nazik ve dost canlı olan, kökeni ile gurur duyan insanlarınız vardır. "
Helmut Matt'ın "Bulgaristan izlenimleri - bilinmeyen bir ülkede yaşadığım macera" başlıklı kitabı, yeni yeni basıldı. Kitap, rehber kitabı değil, daha çok dünyada ucuz bir turistik destinasyon olarak blinen bir ülkede edinilen izlenmimlerin ve yapılan görüşmelerin duygusal ve bazı yerlerde esprili bir anlatımıdır. Tabii, kötü yollar, kaderine bırakılmış yeni inşaatlar ve tahrip olan değerli eski binalar, tatil merkezlerinde cep yakan, fırsatçı fiyatlar koyan mekanlar, eksik olan veya yolcuyu yanıltan yol işaretleri gibi Batılı Avrupalılar'da kötü izlenim bırakan şeyler de gezginin gözünden kaçmadı... Spokak köpekleri ve atıkların günün uygun olmayan saatlerinde gürültülü bir şekilde kamyonlarla alınması da hoş olmayan hisler bıraktı. Buna rağmen Helmut Matt, kitabını şu sözlerle noktaladı:
"Büyüleyici şehirleri ile, müthiş güzel tabiatı ile, sıcak kalpli insanları ile Bulgaristan, kalbimde ayrı bir yer edindi. Bu Balkan ülkesine tekrar dönmeyi arzu ederiz.Stara Planina dağı, Rodoplari Güller Vadisi, Karadeniz, görmek istediğim daha o kadar çok yer var ki, saymakla bitmiyor... Bir sonraki ziyaretimiz folklora ağırlıklı olacak. Halk müziği, danslar ve şenlikler, Kazanlık şehrindeki Gül Bayramı ve Güller Çariçesinin taçlandırılması töreni... Gönül, bunların hepsini görmek ve yaşamak istiyor" diyor Helmut Matt.
Çeviri: Tanya Blagova
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.....
“Bansko Film fest” ekibi 23. kez, 39 ülkeden 75 film gösterisi vasıtasıyla izleyicileri dünyanın en sıra dışı noktalarına götürecek. Festivalin müdürü Natali Petrova BTA’ya yaptığı açıklamada, hepsinin prömiyer, bir kısmı için Bansko’daki..
Sofya’da NDK- Milli Kültür Merkezi’nin 1 No’lu salonunda 38. “Cinemania” Film Festivali bu akşam “Stadoto” /Sürü/ filminin prömiyeriyle açılacak. Milko Lazarov’un yönetmenliğinde, Vesela Valcheva, Zahari Baharov, İvan Savov ve İvan..