Neden reklamlardaki çorba her zaman daha lezziz görünüyor ve daha lezziz tütüyor, veya kornfleks neden sütün içinde kaybolmuyor, neden arıbalı her zaman altınsarısı, turistik broşürlerde her zaman muhteşem oteller yer alıyor? Bunun bir fotoşop olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hayır, bu sektörde ustaların gizli dilinde hile yelpazesi sonsuzdur, çünkü reklam sanayisi bütün bu yöntemlerle her birimizi kazanmaya çalışıyor. Posta kutularımız her gün broşürlerle dolup taşıyor, mağazalar devamlı promosyon kampanyaları düzenliyor ve gökyüzünden düşen yuıldızlar düşen fiyatlardan daha az. Buna rağmen hepimizin en sevdiği marka “Sale” “İndirimdir”. Çünkü tüketici bir toplumda yaşıyoruz.

Reklamın tek amacı var - daha fazla insana, daha yüksek fiyattan daha fazla satmaktır. Peki, reklamlar bizi yanıltıyor mu, aldatıyor mu? Bu sorunun cevabını ünlü bir Bulgar reklam ajansı sahibi olan Radoslav Bimbalov’tan aldık:  “Avukat gibi konuşabilirim, ama reklamlar hiç bir zaman yalan söylemiyor, sadece ve sadece sizin duymak istediğiniz gerçekleri yansıtıyor. Bazı gerçekler ise söylenmiyor. Çok nadir bir reklam açık açık yalan söyleyebilir. Daha fazla belirli ürün veya hizmet için yararlı gerçekleri size göstermeye çalışır.”
 
Bulgaristan 2014 yılında da bir televizyon piyasası olmaya devam edecek, bunu bütün araştırmalar  gösteriyor. Peki neden? Bu soruyu Bulgaristan piyasasında büyük bir paya sahip dünyaca ünlü bir ajansın yaratıcı müdürü Kiril Stoyanov’a yöneltiyoruz: “Bulgaristan’da insanlar, Avrupa ortalamasına nazaran çok daha fazla televizyon seyrediyorlar. Bu gerçek, Bulgaristan vatandaşının nereden bilgi sahibi olduğunu, nasıl eylendiğini ve sosyal hayatını gösteriyor. Tabii ki, bu gerçek reklamları da etkiliyor.”Tavuk veya yumurta mı yoksa metin veya resim mi?
Radoslav Bimbalov, “Herangi birisinin üstün olduğunu düşünmüyorum, diyor. Şimdi reklam sanayisindeki krizden de söz açılma zamanı geldi çattı.
Kiril Stoyanov” 2009 yılından sonra reklam ajanslarının inşa ettiği şeyler, birden bire yıkıldı. Fakat şimdi bir canlanma göze çarpıyor” diye belirtiyor. Radoslav Bimbalov’a göre, sıradan vatandaş, “tüketici sepetinin” ne şekilde doldurulacağı konusunda çok duyarlı. Maddi sıkıntılar çekmese de, kriz, psikolojisini olumsuz etkiledi. Kriz, sadece reklam ajanslarını değil, pazardaki herşeyi olumsuz etkiledi.”
 
Bugüne dek, reklamların zengin şirketler için bir lüks olduğu düşünülüyordu. Son zamanlarda küçük üreticiler arasında da bir canlanma söz konusu. Bulgar iş çevreleri, reklamsız tüketiciye ulaşamadıklarının farkına mı vardılar yoksa?“Bence, üreticiler, şu gerçeği kavradı- diyor Radoslav Bimbalov- Rekabetin son derece kızıştığı bir piyasada herkesin seni görmesi için orada güçlü bir katılım gerekiyor. Sadece kaliteli ürün üretmen yeterli değil.”
 
Bugün reklamsız olabiliyor muyuz?