II. Bölüm
Avrupa Birliği’nin güneydeki sınırlarında durum zordur. Topluluk içindeki kriz devam ediyor ve birçok ülkede sağ radikal tutumlarda artış izleniyor ve bu durum siyasetçileri harcanan çaba ve kaynakları "Doğu Ortaklığı" projesinde yer alan daha yoksul devletlere yoğunlaştırmaktansa savaştan bahsetmeye itiyor.
AB'nin iç sorunlarına hala çözüm getirişmiş değildir. Bunu Victoria Nuland, Kiev ziyareti sırasında açıkça söyledi. Amerikan dilomatı, ABD'nin Ukrayna'ya para vermeye hazır oldukları, ancak bunun için ülkede reform yapılmasının şart olduğu açıklamasında bulundu. "Biz destek sağlamaya hazırız, lakin ne ABD, ne İMF, ne de Avrupa, reform yapılmayan Ukrayna'ya para vermez" şeklinde konuştu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı. Victoria Nuland daha da ötesine giderek Avrupa Birliğine doğrudan küfretti. Victoria Nuland'ın Ukrayna krizi ile ilgili AB'ye küfür ettiği bir kayıt medyaya düştü.
Nuland, önce You Tube, ardından ise Twitter'da çıkan 5 dakikalık kayıtta "Fuck the EU" sözlerini kullandı. Sesin Nuland'a ait olduğu açıktır, muhatabı ise büyük ihtimalle ABD'nin Ukrayna Elçisi Jeffrey Payyatt olmakta.
Kırım'ın Rusya Federasyonuna geçme ihtimaline dair yapılan bildiriler üzerine Exxon Mobil Şefi Rex Tillerson şirketinin Karadeniz'in Ukrayna açıklarındaki keşif çalışmalarını ülkedeki istikrarsızlıktan dolayı askıya alacağını belirti.
Bugün itibari ile kıta sahanlığındaki gaz üretimi, ancak Kırım'ın ihtiyaçlarını karşılıyor. Ukrayna ve Batılı yatırımcılar arasında imzalanan son sözleşmelere göre milyarları bulan yatırımların yapılması halinde sahanlık, 10-12 milyar metre küp gaz verebilir. Bununla birlikte buradaki potansiyel, 3,5 trilyon metre kübün üzerindedir. Bağımsız uzmanların sözlerine göre 4 milyar dolarlık bir meblağ söz konusuydu. Bu meblağ İtalyan ENI ve Fransız EDF şirketleri tarafından kıta sahanlığının geliştirişlmesine yönelik tahsis edilmeliydi.
Silahların sesi duyulmadan Çin, önceki yöneticilerle yarımadada Çin ve Ukrayna tarafaınf-dan işletilecek modern limanın kurulmasına yönelik 13 milyar dolarlık yatırımlarda bulunmak konusunda anlaşmıştı. Çin'den Avrupa'ya ve ters yönde geniş yelpazede mal dolaşımı söz konusudur.
Derin sulardaki limanın dışında Çin, yeni havaalanı, tersane, petrol rafinerisi, sıvılaştırılmış doğalgaz terminali ve eğitim merkezi kurmayı ve turizm ile eğlence bölgesinin geliştirilmesine de yatırımlar yapmayı planlıyor. Bütün bunlar, Çin mallarının Avrupa'ya kadarki yolunu 6000 km ile kısaltacak olan "Talia Silk Road" adlı süper projesi kapsamında düşünülüyordu. Günümüz itibari ile Çin ve Ukrayna Moskova'nın da görüşünü almak zorundalar. Öte yandan Moskova, Pekin'le stratejik ortaklık yürütüyor ve bu durum, "fracking (hidrolik kırma) devrimini" gerçekleştiren ABD'nin hoşuna hiç mi hiç gitmiyor. Buna rağmen Ukrayna'nın kıtasal bölümü ve ulaşım yolları olmadan söz konusu projelerinekonomik çıkar sağlaması ihtimali bir hayli zayıf görünüyor.
Yakın Doğu'dave Türkiye'de durumun istikrarsız olması ve İslami hareketlerin yoğunlaşması Avrupa'nın enerji güvenliği için tehdit oluşturuyor. Bu durum karşısında Rusya'nın Avrupa enerji piyasalarındaki dillere destan tekeli, hiç kalıyor. Konunun devamı "Kırım mücadelesi" yazısının 3. bölümü ile geliyor.
Çeviri : Tanya Blagova
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..