Bugün Paskalya Yortusu. Eski geleneklere göre, yumurtalar boyandı, Paskalya çöreği hazırlandı ve kutlama zamanı geldi çattı. Bundan fazlası ne gerek! Cevap, Sofya “İmpresiya” galerisinden “Velikden” sergisindeki Paskalya aheginden bir buketle geldi. Resimler, merhum Bulgar ressam Atanas Şarenkov ve eşi Venera Konstantinova’ya ait. Venera Konstantinova, Bulgaristan Radyosuna verdiği demeçte şöyle dedi:
“Herşeyi tarihlerine göre tespit edebilirsiniz. Üç Paskalya konulu resim, Mayıs 1989 yılına ait ve tamamen Paskalya’dan ilham almıştır. Bu çok ilginç bir fikir ve başka ressamların peyzaj ve resimlerini bu denli renkli yumurtalarla boyadığını görmedim.”
Sergi, Atanas Şarenkov’un doğum yıldönümüne ait. Venera şunları ekliyor:
“Kendisi, Bulgaristan ve Bulgar peyzajını çok seviyordu. Artı, kendisi birçok ülkeyi ziyaret etmiştir. Fakat onun sözlerine göre, diğer ülkelerde hiç bir yerde ilham alamamış ve oradaki peyzajları resime yansıtmamıştır. Almanya’ya bir plenere gitti. Ancak, Alman peyzajları yabancı kaldı. Bu, Atanas Şarenkov’un kendisi değildir. Kendisi Bulgaristan ve din ile çok bağlıydı. Şarenkov’un stili olağanüstüdür. Sankt Petersburg’ta ressam bölümünü bitirdi. Farklı etaplardan geçti. Son yıllarda Alman ressam Paul Klee’ye büyük ilgisi vardı. Sözüm ona “strüktürel resimler” de oradan geliyor. Bu strüktürlerde figürlerde, güneşler, aylar, yortular, evler, tüm Dünya birbirine örülmüştür. Aslında bu Bulgar geleneğini yansıtan bir mozaiktir.”
Paskalya Yortusunu yansıtan bu ahengte Venera Konstantinova’nın sevdiği Bulgar Rönesans şehirleri Kovaçevitsa, Koprivştitsa, Şiroka Lıka’dan bahar peyzajları yer alıyor. Kendisi bu yerlerin güzelliklerine aşık, çünkü sadece olağanüstü doğayı korumakla değil aynı zamanda da otantik Bulgar geleneklerini ve örfleri koruyabilmiştir.
Özllikle Noel ve Pasklaya yortusu için Venera şunları paylaşıyor:
“Bulgarlar genelde tüm bayramları kutluyor, çünkü onlar bizim geleneklrimiz. Ayrıca gençlerin de bizim gelenek ve kültürümüzle kurtarılması, ayakta kalması ve tanışması gerek. Bu çok önemli, globalleşen bir dünyada ancak ve ancak böyle kurtulabiliriz. Ayakta kalmamız için bu tek yoldur. Ruha hitap eden sergi, 22 Nisan tarihine kadar devam edecek.
Çeviri Şevkiye Çakır
“Sönmekte olan bir ateş, geriye kalan birkaç kor sayesinde yeniden alevlenebilir.” Slav filolojisi profesörü Krasimir Stanchev bu sıcak sözlerle, yurtdışında Bulgar alfabesine, Bulgar diline ve Bulgar kültürüne azalan ilginin bir gün yeniden..
Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi’nde sergilenen yünden yapılmış ürünler ziyaretçilere iç huzur ve sıcaklık hissi veriyor. “Bulgar Keçeleri: Kadim Zamanlardan Mesaj” adı ile tertip edilen sergi, Proto-Bulgarlar tarafından topraklarımıza..
Ulusal Edebiyat Müzesinde, Bulgar Edebiyatının Patriği İvan Vazov’un doğumunun 174’ü yılı kaydedilecek. Müzenin sitesinde paylaşılan bilgiye göre, 1894 yılında “T.F. Çipev – 130 yıl” yayınevi tarafından yayımlanan Vazov’un “Boyunduruk..
“Sönmekte olan bir ateş, geriye kalan birkaç kor sayesinde yeniden alevlenebilir.” Slav filolojisi profesörü Krasimir Stanchev bu sıcak sözlerle,..