Ünlü Fransız dil bilimcisi ve Bulgar dili uzmanı Profesör Roger Bernarrd şöye yazıyor:
“Bulgaristan, Aziz aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerinin davasını kurtararak sadece Slav halklarının değil, aynı zamanda da dünyanın saygısını ve takdirini kazanmıştır. İnsanoğlu, gelişme, kültür ve insanlık gibi kelimelere önem verdiği takdirde bu böyle olacak...”
Her yıl 24 Mayıs –Slav Yazısı ve Bulgar Kültürü Bayramında bu tarih olayları her Bulgaristan vatandaşı için ayrı önem ve anlam taşımaktadır. “Aziz aziz Kiril ve Metodiy” Milli Kütüphanesi Müdürü Profesör Boryna Hristova da, Bulgar Yazısı ve Kültürün birleştirici gücüne inanıyor:
“Bana öyle geliyor ki, 24 Mayıs günü yüzlerce, binlerce insanın Milli Kütüphane önüne gönüllü bir şekilde akın etmesi ve “Aziz aziz Kiril ve Metodiy” kardeşlerinin heykeli önüne çelenk koyması, daha sonra kütüphaneye girip sergileri gezmesi, iki kardeşin davasına verilen önemin bir ifadesidir. Bulgaristan’ın 1878 yılındaki Kurtuluşundan sonra 24 Mayıs en büyük milli bayramlardan biri oluyor. Vızrajdane (Bulgar Rönesans, Uyanış Çağı) zamanında atalarımız işte bu azizlerin Bulgaristan’ı dünyada temsil edecek kişiler olarak seçmiş. Aslında birçok halk, Kiril ve Metodiy’in sembolleri olarak seçmiş olmasına rağmen, atalarımız, aziz kardeşlerinin onların sembolü olmaları için deyim yerindeyse “savaşmıştır” ve bugün biz bundan gurur duyuyoruz. Geçmişte yaşamış ve bizi bu denli birleştiren başka simalar yoktur.”
Profesör Boryana Hristova, 16 yıldır Bulgar Yazısı ve Kültürünü koruyan en büyük kütüphanenin müdürüdür. 5 yaşından bu yana tek başına okumaya başladığını v eline ne geçerse herşeyi okuduğunu, bugün bir “profesyonel okuyucu” konumuna geldiğini itiraf ediyor. Kütüphanenin sadece kitpaların korunduğu bir yer olmadığını ve bunun bir yaşam tarzı olduğuna inanıyor. Profesör Boryana Hristova, “Kütüphane, kendini taniyabilmek ve sahip olduğun yeteneklerini keşfetmekte yardımcı olan bir yerdir. Daha sonra bu yeteneğin gelişmesi ve artırılmasında da yardımcı oluyor” dedi. İşte bundan dolayı, Profesör Hristova, Milli Kütüphanenin genişlemesini diliyor, çünkü Aziz aziz Kiril ve Metodiy’in ismini taşıyan kütüphane, Bulgaristan’ın dünyaya açılan en güzel yüzüdür:
“Şunu bilmemiz lazım ki, söz konusu iki kardeşin en büyük başarısı, hele hele Konstantin Filosof’un büyük katkısı sadece “ glagol” olarak adlandırılan alfabenin hazırlanmasıyla sınırlanmıyor. Artı bu alfabenin yerine, daha sonra 9. asırın sonlarında Kliment Ohridski tarafından hazılanan “Kiril” alfabesi getiriliyor. Yeni alfabenin Bulgaristan’ın yeni başkenti Preslav’ta meydana geldiği düşünülüyor. İki kardeşin son derece zengin bir edebi dili yarattıkları ve bu dil ile Tanrı’nın sözünün daha kolay bir şekilde yaygınlık kazandığı, çok önemlidir. Bu dil üzerinde olağanüstü bir edebiyat yaratılıyor. İşte bundan dolayı Bulgaristan’ın Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra ve Aziz aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerinin öğrencilerinin Bulgaristan’a gelmesi, yüksek stilde bir Bulgar edebiyatının yaratılmasına neden oluyor, öyle bir edebiyat ki, diğer Ortaçağ edebiyatlarına örnek oluyor. İşte bundan dolayı Aziz Kiril’in büyük başarısı, olağanüstü bir filozof olmasında gizlidir.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Boyana bataklığı, Sofya bölgesinde tek doğal sulak alandır ve halen koruma altındaki bir çok su bitkisi, amfibi ve sürüngen türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ancak ülkemizdeki pek çok benzer alan gibi Boyana bataklığı da insan faaliyetleri nedeniyle..
N eredeyse iki ay dır devam eden sıcaklar, yıkıcı yangınlar ve hemen hemen tüm ülkeyi etkisi altına alan kuraklık , 2024 yazı na damgasını vurdu. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi’nin uydu görüntülerine dayanan verilerine göre, 2024..
İş gücü yetersizliğinden dolayı üçüncü ülkelerden ithal edilen işçilerde sorun çıkıyor. Slınçev Bryag tatil köyünde üçüncü ülkelerden iş vizesiyle getirilen üçü Nepallı, biri Sri Lankalı dört işçi esrarengiz halde kayboldu. Nesebar polisine..
Sonbahar mevsimi Veliko Tırnovo’daki Samovodksa çarşısını gezmek için harika bir zaman. 19. yüzyılın ortalarında civar köylerinden çiftçilerin ürünlerini..
Avrupa'daki çiftçiler, hem piyasada hem de üretimi etkileyen olağanüstü olaylar nedeniyle büyük zorluklarla ve meydan okumalarla karşı..