Bulgaristan’da yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri ne halde? Ülkedeki siyasi istikrarsızlık, odakların Avrupa konularından, yerel sıkıntılara kaymasına neden oldu. İktidardaki Bulgar Sosyalist Partisi’nin (BSP) seçimlerde gösterdiği düşük performans, erken seçimlere gidilip gidilmeyeceği konusunu yine alevlendirdi. Öte yandan Gerb partisi, oyların büyük bir kısmını elde ederek, bu seçimlerde de önde gelen bir siyasi güç olduğunu bir kez daha ıspatlamış oldu. Birçok Avrupa ulkesinin aksine, Bulgaristan’da milliyetçilere, Avrupa Parlamentosu yolu görülmüyor. Seçim sonuçalarının henüz kesinleşmiş olmamasına rağmen, seçimlerde katılım oranının AB ortalamasının çok altında kalmaya devam edeceği belli. Sandık başına giden ve gitmek istemeyen Bulgar vatandaşlarının gerekçeleri neler?
Seçim günü sonrası, başkentilerin duygularını aldık: “Oyumuzu kullanmamız lazım, bu çok önemli, ne de olsa bu ülkenin vatandaşlarıyız ve Avrupa'da bizi temsil edecek insanları seçmemiz gerekiriyor. Beklentilerime gelince, bir çok şey değiştirilmek zorund... gençlere daha iyi bir yaşam sunulması gerekiyor, daha fazla iş imkanı...” diyor İrina Hristova.
Avukat olan Lyuben Konstantinov’a göre ise, Avrupa’da bizleri kimin temsil edeceği o kadar da önemli değil, milli çıkarlarımızı koruyan şerefli biri olsun yeter diyen avukat ayrıca: “Yüksek katılım olması gerektiğini düşünüyorum, hatta yasalar herkesi oy vermeye mecbur etmeli ve bu şekilde oy satın alma olayı ortadan kalkmış olacak “ şeklinde konuştu.
Stela’ya göre ise, ülkedeki düşük katılım AB şüphecilerine değil de, politikacıların seçmeni hayal kırıklığına uğratmasına bağlı. Ancak Stella’ya göre, seçimlere her vatandaşın katılması şart, çünkü bu şekilde hem kendi, hem de çocuklarımızın kaderini belirlemiş oluyoruz. Avrupa milletvekillerinden beklentilerine gelince: “Diğer Avrupalıların beklentilerinden pek bir farkı yok – ülkelerinin çıkarları için çalışsınlar yeter. Sonuçta Bulgaristan için gönderiliyorlar oraya...” diyor Stela.
Coğu vatandaşımız ise sadık başına gitmeyi reddetti. Bunlar arasından iki genç bayana rastlıyoruz: “Boş vaktim vardı, anacak seçimler ve adaylar hakkında fazla bilgim yoktu!” diyor Blagorodna ve: “Mevcut partiler, öncekilerinin aynısı... ortada yeni birşey yok, dayatılan siyasi figürler var ve bunların yeni fikirleri yok...”
Blagorodna’nın yanındakı arkadaşı Valentina ise, yakında İngiltere’den döndügünü ve tam olarak hangi semtte oy kullanması gerektiğini bilmediğini dile getiriyor, ancak bu tek sebebi değil: “Her yıl Bulgaristan’a döndüğünmde, görüyorum ki hiçbir şey değişmemiş, değişmeyi bırakın durum kötüden kötüye gidiyor... Fakirlerin sayısı artıyor ve fakir-zengin ayrımı giderek derinleşiyor...” diyor Valentina
Seçimlerin sona ermesinden sonra, siyasi aktörlerin yorumları da gecikmedi. İlk Gerb lideri Boyko Borisov konuştu ve, Başbakan Oreşarski'yi istafa etmeye çağırdı. “Eger birazcık cesaret ve ahlakı kaldıyse derhal istifa etmeli...” diye tepkiliydi Boyko Borisov.
Öte yandan BSP lideri Sergey Stanişev istifa etmeyeceğini beliterek: “ Sosyologların tahmin ettiğinden daha düşük oy almadık... Bunun nedenlerinden biri şu ki, solcu seçmenlerin geleneksel olarak seçimlere katılmamaları... ulusal seçimlerde olduğu gibi, organize olamadık... Bulgar Sosyalist Partisi seçmenler tarafından uyarılıdı ve bu uyarıyı dikkate alacağım...” şenklinde konuştu BSP lideri Stanişev.
Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS) lideri Lütfü Mestan “DPS, Bulgaristan’da üçüncü sabit güçtür” sözlerini kesin dille belirtirken şu açıklamayı yaptı: “Bizim isteğimize bakmaksızın gelecekte birkaç iktidar dönemde Bulgaristan’ın kaderinde koalisyon yönetimi var. Şahsi görüşüme göre, belirli siyasi güçlerin birden bire patlak verme olayı eskilerde kaldı. Sonuçta, söz konusu siyasi güçler büyük bir çoğunlukla iktidara geliyordu. Rakiple içilen bir kahvenin son derece dramatik bir şekilde karşılanması, bizim dialog sayesinde kendimizi ifade etmekte beceriksiz ve acemi oldğumuzu gösteriyor. Ulusal menfaatler adına dialoğa hazırız, ancak gizli anlaşmaya hayır diyoruz.”
Bu arada Bulgar siyasi sahnelerinin yeni siyasi oyuncusu ve “Bılgariya bez tsenzura” (Sansürsüz Bulgaristan) partisi lideri Nikolay Barekov, erken parlamento seçimlerinden yana olduğunu açıklarken partiler arasında dialoğa çağırdı. Partisi, 2 Avrupa milletvekili koltuğa sahip olunca siyasi sahneye giriş yaptı. Barekov, Avrupa milletvekili seçebilen partilerin krizden çıkış planı hazırlamaları talebinde bulundu. Aynı zamanda, erken seçimleri hazırlayacak ve Cumhurbaşkanı Plevneliyev tarafından desteklenen eksper hükümetin kurulmasından yana olduğunu açıkladı.
“Reformatorski blok” adı altında eski sağ, uzun bir aradan sonra siyasi sahneye dönüş yaptı. Bu parti de, Avrupa seçimlerinden sonuçların, hükümetin istifasını talep etmek için ciddi bir neden olduğunu öne sürdü. “Reformatorski blok” partisi eşbaşkanı Radan Kınev sonuçları şöyle yorumladı: “Bizler siyasi isteklerimize cevap veren sonuçları elde edemedik. Elde ettiğimiz sonuç, sporda deyim yerindeyse rakip sahasında “X” ile işaretlenirken, gol anlamını taşıyor ve birçok ciddi başarılara sağlam temel oluşturuyor. Bizler neredeyse yarım milyondan fazla Bulgaristan vatandaşını temsil ediyoruz, ki onlar şu anda Halk Meclisinde temsil olunmuyor. Söz konusu vatandaşları bir sonraki seçimlerde seçim sandıklarında toplamak bizim görevimiz. Elde edilen sonuçlar, Avrupa projesine karşı olanlar bozguna uğradı. Aynı zamanda son aylarda Bulgaristan’da yürütülen Avrupa karşıtı kampanya suya düştü. Avrupa karşıtı tezini savunan tüm partiler, Avrupa Parlamentosunda temsilcisiz kaldı, ki bu da normaldir.”
Siyasi gözlemcisi Ognyan Minçev, oy verme işlemlerini, düşük seçme sayıyı, ilk iki siyasi güç arasında ciddi uçurumu, yeni bir oyuncunun sahneye çıkması durumlarını şu sözlerle yorumladı: “Bu seçimler, ülkedeki siyasi dengeyi ciddi bir şekilde bozdu. Anlaşılan yeni Parlamento seçimleri için de zemin hazırlayacaktır. Avrupa çapında aşırı milliyetçi ve Avrupa karşıtı görüşlerin artışı gözleniyor. Fakat şöyle veya böyle, bu seçimlerin galibi ılımlı Avrupa sağ – Avrupa Halk Partisidir, ki bu gerçek belirli sürekliliğe garanti sağlıyor. Bulgaristan, Avrupa’yı seçti.”
Kamu ortamı gelişmesi Enstitüsünden Antoaneta Tsoneva’ya göre, Avrupa seçimleri “tercihli oy” sisteminden dolayı bozguna uğramıştır.
“BulgarsiyasihayataGDOoyuncusugirdi, buda “Bılgariyabeztsenzura” (SansürsüzBulgaristan) partisi. Aslında seçim öncesi tüm kampanyası tüm kurllara aykı yürütüldü. Benim görüşüme göre, bu kampanya tüm finansman sınırları çoktan aştı, artı gözlemcilerin kullanım şekli de kurrallara aykırıdır. “Bılgariya bez tsenzura” (Sansürsüz Bulgaristan) partisinin kurulmasıyla en az 5 teşkilat vardır. Ve bunlar neredeyse gözlemcilerin hemen hemen yüzde %50’si oluşturuyor. Bu şema üzerinde kaç gözlemcinin seçimlerde kullanıldığını henüz saymadık. İktidardaki parti bozguna uğradı. Bu seçimler Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) için çok ağır bir yenilgi. Bu yenilgiye de ancak ve ancak kendi seçmenlerin büyük hayal kırıklığı ve güvensizliği ile anlam verilebilir. Analizlere göre, BSP’nin yeterli sayıda seçmeni sandık başına gitmemiş. Bulgaristan’daki seçimlerde alışık olduğumuz tüm güçler tüm toplumun gözü önünde bonduruğa koşuldu.”
Çeviri: Selami Hasan, Şevkiye Çakır
Üsküp, Bulgaristan'ın 8 No lu Ulaşım K oridoru boyunca demiryolu hattı projesi nin olmadığını iddia ediyor BTA haber ajansının Kuzey Makedonya'daki D evlet Denetleme kurulu nun raporuna dayandırdığı..
Bulgaristan'da Kutsal Ruh günü aynı zamanda Makedonya Günü olarak da kutlanmaktadır. Bulgaristan Radyosu’na konuşan Bulgaristan Bilimler Akademisi'nde Balkanlar araştırmacısı ve "Makedonya Bulgarlarının hak ve bağımsızlık mücadeleleri - 1944-1994..
50 Halk Meclisi’nin ilk oturumunun açılışını yapan en yaşlı milletvekili İTN’li Silvi Kirilov , “Bölünme devleti mağdur ediyor. Seçmenlerin istedikleri değişikleri planlı, bilinçli ve gerekçelendirilmiş şekilde gerçekleştirmek işi..