UNESCO ve Çin Folklor ve Fotoğrafçılık Birliği tarafından dünya çapında düzenlenen fotoğraf yarışmasını kazanan Plovdiv’li Hristo Dimitrov kendini tanıtırken eğitim itibari ile ekonomi uzmanı, ayrıca seyyar, doğa dostu ve fotoğraf olduğunu belirtiyor. Genç Bulgar, bütün dünyadan 4400 fotoğraf uzmanı ile rekabet içinde “Mimari” dalındaki ödülü kazandı. Hristo, yarışmaya iki eski Ermeni manastırın resmi ile katıldı. Hristo manastırın görüntüsünü, bundan 2 sene önce Ermeni kültürünün Bulgaristan’da popülarize edilmesini amaçlayan bir proje kapsamında düzenlenen Ermenistan ziyareti sırasında çekti.
Pekin’de züenlenen ödül töreni için Çin’e giden Hristo, izlenimlerini şöyle paylaştı:
“Vakit, Pekin’in ancak bir bölümünü gezmek için yetti. Büyük Çin duvarını ziyaret ettik. Pekin’de ise en çok Yasak Kent ve Şmparatorun yaz sarayından etkilendim. Mimarisi ile ve tarihi dokusu ile görülmeye değer iki yerdir” diyor Hristo ve kendisi için fotoğraf çekmenin artık tekrarlanmayacak olan anları ebedileştirmek anlamına geldiğini de ekliyor. Peyzajların ve mimarinin objektifini en çok çektiğini anlatan genç fotoğraf meraklısı, kadim manastır ve kiliselerden başka büyük kentlerin modern mimarisini de çekmeyi sevdiğini paylaşıyor. Fotoğrafçılığa olan ilgisinin nereden kaynaklandığı sorusu üzerine Hristo Dimitrov şu cevabı veriyor:
“Okumayı ve seyahat etmeyi severim. National Geogaphic gibi dergilerde dünyanın farklı köşeleri anlatılırken şahane resimlere yer veriliyor. Onlara bakarken o yerleri hissedebiliyorsun. Böylece ben de Bulgaristan’ı gezerken edindiğim izlenimleri bu şekilde arkadaşlarımla paylaşmak isteğini duydum” diyor Hristo ve ne gibi yerlere seyahat etmeyi sevdiği sorusu üzerine şu cevabı veriyor:
“Her devletin kendi tarihi ve görülmeye değer yerleri vardır. Şahsen ben o denli büyük dikkat çekmeyen ve meşhur olmayan şehirleri severim. Aynen Ermenistan yolculuğum gibi, sıradan insanların yaşadığı ve seyahat acentalarının teklif ettiği destinasyonlar arasında yer almayan yerlere gitme fırsatım olunca çok sevinçli oluyorum. Örneğin yakında Bosna Hersek’i ziyaret ettim. Bence daha sade olan yerlerde çok daha büyük güzellik saklıdır. Şehirleşme hız kazanıyor ve dolayısıyla köyler gibi küçük yerleri unutmamak, onlara popülarite kazandırmak gerekiyor, diyor Hristo.
Çeviri : Tanya BlagovaFotoğraf: özel arşiv
Kelebek ve yaban hayatı meraklıları, Struma nehri boyunda en güzel doğa olaylarından birini gözlemlemek için Köstendil’in Polska Skakavitsa köyü şelalesi yakınında düzenlenen Kelebek Festivali’nde buluşuyorlar. Yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki şelale..
Bulgaristan ve Romanya, eski sosyalist kampta izolasyona maruz kaldığı uzun yılların ardından dünyaya açılmaya arzusuyla 1994 yılında Uluslararası Frankofoni Örgütü'ne katıldı. Frankofoni toplumunun temel değerlerinden biri eğitim ve özellikle..
BTA'nın haberine göre Burgas, Avrupa Kinoloji Haftası'nın on beşincisine ev sahipliği yapıyor. Burgas Deniz Bahçesi'ndeki Atçılık Eğitim Merkezi alanında 6 Temmuz'da başlayan etkinlik, Bulgaristan Cumhuriyet Kinoloji Birliği ve Burgas Belediyesi ile..