Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

1944- Bulgaristan tarihinde dönüm noktası

БНР Новини
Sofya’nın bombardmanı- Nisan 1944.
Photo: arşiv

1944 yılında Ocak ve Nisan ayları arasında Sofya’da büyük yıkımlar ve can kayıbının yaşandığı bombardmanlardan tam 70 yıl geçti.1941 yılının sonunda Bulgar hükümeti Hitler’in baskısı altında İngiltere ve ABD’ye sembolik savaş ilan ederken, üç yıl sonra bunun bir gerçek savaşa dönüşeceğini kimse tahmin edemez.10 Ocak 1944 yılında yaklaşık 200 Amerikan uçağı Sofya’yı bombardıman ateşine alır. Bulgar tarihinde bir dönüm noktası olan 1944 yılı böyle başlar. Yaz sonunda Sofya, Almanya ile kötü ilişkilerde, Londra ve Washington ile savaş halindedir. Ateşkes ihtiyacı önemli hal alır. İvan Bagryanov, Kızıl Ordu’nun Romanya’da akımı karşısında tarafsızlık ilan eder.

Aynı gün Bulgar İşçi Komünist Partisi Merkez Kurulu bir talimatnameyle silahlı ihtilalle yönetimi ele geçirir. 2 Eylül’de BZNS Çiftçiler Birliği muhalif bir hükümet oluşturur. Konstantin Muraviev başbakanlığı altındaki kabine barış müzakereleri ve demokratik reformlar politikası vaatleriyle iktidara gelir. Üst düzeyde barış müzakereleri sürse de, Sovyetler Birliği Bulgaristan’a savaş ilan eder.8 Eylül’de Kızıl Ordu ülke topraklarına girer ve birçok kenti işgal eder.  

8 Eylül’ü 9 Eylül’e bağlayan gecede Sovyet ordusunun istilası bağlamında “Zveno” adlı siyasi çevresinden subaylar Sofya’da önemli mevkileri ele geçirir.Harp ve İçişleri Bakanlığı, posta, telgraf, radyo işgal edilir. Konstantin Muraviev hükümeti düşürülür ve iktidara Nazi karşıtı, Sovyet yanlısı hükümet gelir. Oteçestven front OF Vatan Cephesi ittifağı Kimon Georgiev başbakanlığı altında hükümet kurar. 9 Eylül sabah saat 6.30’da yeni başbakanın sesi duyulur. Komunist rejimden baskı gören, sosyaldemokrat doktor Petır Dertliev’in anılarında o gün şöyle ifade edilmişti:

“Sabah erkenden Kimon Gerorgiev’in sesini duyduk. Zavallı ve tis bir ses. Her şeyi uyandırabilecek, ancak saygı uyandırmayan bir sesti. Duyuruyu duyunca merkeze akın ettik. İnsanlar gelmeye başladı. İtiraf etmek gerekir, Bulgar halkı karşılamasını bilir. Çar öldüğünde heyecan vardı, Almanlar geldiğinde heyecan vardı, şimdi de gene heyecan doruktaydı. Bulgar toplumunda hep bulunur böyle durumlarda sevinç gösterisi yapan kesim.“Böylece 9 Eylül 1944 yılı Bulgaristan tarihinin önemli bir tarihi dönümü olur. Bu tarih Bulgar toplumunda muazzam değişimlere yol açar.  10 Eylül’de polis feshedilir, yerine genelde partizan çete üyelerinden oluşan Halk Milisi kurulur. Komunistler tarafından karşıt gruplara ve muhaliflere karşı işkence, baskı, şiddet dönemi başlar. 12 Eylül’de 1941-1944 dönemindeki hükümetlerin bakanları, milletvekili ve subayları tutuklama kararı alınır. Ülkede toplu tutuklama ve gözaltına alınmalar resmi bir olağan tablo haline geliyor. Ondan sonraki üç ayda milli aydınlar, idare ve iktisat çevrelerinden binlerce kişi öldürülür. Gayrı resmi verilere göre, 20-40 bin arası kişi yargısız infaz edilir, öldürülür. 

Снимка

1990 yılında radyodaki konuşmasında doktor Petır Dertliev şunları anlatıyor:Bu faşist karşıtı ihtilali ne diye bu kadar abartıyoruz? Bir şeye dikkat edin- işkence ve katliamlar 12 Eylül 1944’te başlar. Halk isyanı bunu takip eder. Bir yerden emir geldi, nereden bilmiyorum. 12 Eylül’den sonra izi bulunmayan kayıplar, infazlar, cinayetler dönemi başlar”.

Снимка

28 Ekim 1944’te Moskova’da ateşkes imzalanır ve Bulgaristan nihayi olarak Sovyetler Birliğinin cephesine geçer. Bulgaristan silahlı kuvvelerini, Sovyetlerin Almanya karşıtı harekatına vermek zorunda bırakılır. Aslında 9 Eylül’den sonra Bulgar ordusu Almanlara karşı savaşmaya başlar. 1944-1947 Sovyet askerlerinin işgali ve Sovyet ordusunun bakımı için Bulgaristan 133 milyar leva harcar. Ülkede totalitarizmin temelini atan talihsiz 1944 yılı böyle bir manzara sergiler.

Çeviri:Sevda Dükkanci

Fotoğraflar:arşiv




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15