Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Çiftçi pazarları ilk adımlarını atıyor

БНР Новини
Photo: Mariya Dimitrova-Pichot

10 Ekim günü Sofya’nın merkez parklarından birinde “Çiftçi Pazarları Festivali” düzenlendi. Amaç, çiftçiler ve tüketiciler arasında “doğrudan satışların önceliklerini popülarize etmektir”.Aslında dünyada çok yaygın olan birşeyin popülarize edilmesi, biraz tuhaftır. Ama Bulgaristan’da yirmi yıl zarfında köylüleri pazarlardan kovmayı başardık. Kovmanın nedenlerinden bir tanesi de Avrupa Gıda Normlarının uygulanmasının yanlış anlaşılması, ki aynı normlar sadece büyük çiftçilere değil aynı zamanda küçük çiftçilere de uygulama zorunluğu getirildi. Burada küçük üreticiler söz sahibi değildi ve büyük tarım üreticileri ne derse o oluyordu. 25 yıllık özgürlük ve demokrasi sürecinde ne küçük üreticiler birleşip kendi pazarlarını kurdular, ne de devlet onlara yardım elini uzattı. Bunu tüketiciler yaptılar ve kaliteli gıdaları sağlamak amacıyla sanal ağlarda birleştiler.

Снимка

En ilginç olan şu ki, tarım gıdalarının doğrudan satışı gibi eski bir satış şeklinine hayat veren de yeni enformasyon teknolojileri oldu. Tüketici sanal ağları kuruldu, ki üyeleri kaliteli temiz ürün üreticilerini arayıp buluyor ve böylece gıdaları onlardan sağlıyordu.

Bunlardan bir tanesi de “Hrankoop”. Söz konusu sanal ağı, Sofya, Plovdiv, Burgas ve Varna gibi büyük Bulgaristan şehirlerinde bu yıl çiftçi pazarlarının geri dönmesine neden oldu. Fakat bütün bu girişim, Avrupa Birliğinin mali yardımı olmadan mümkün değildi. Avrupa Birliğinin yeni Ortak Tarım Politikası işte söz konusu kısa teslimat ağlarını destekliyor, yani gıda satışa sunulurken mümkün oldukça az arabulucu olsun ve en kısa mesafe katedilsin düşüncesi hakim. Aynı zamanda meyve, sebze ve tarım ürünlerinin 120 kilometre mesafeye kadar bölgede üretilmiş olması ve satılması için sözüm ona yerli pazarların kurulması da teşvik ediliyor.

“Çiftçi pazarlarının kurulmasında yardımcı olmaya karar verdik, çünkü küçük ve orta ölçekli üreticiyi yoksulluktan kurtaracak olan pazarlardır. – diye anlatıyor “Za Zemyata” (Dünya için) Çevre Örgütünden İvaylo Popov. Oysa bizler de dünyada tüm insanlar gibi kaliteli gıda tüketmek istiyoruz. Aslında organik lisanlı mı, yoksa organik gıda mı, pek önemi yoktur, çünkü heralde süpermarketlerden satın aldığımız isimsiz ve üretim yeri belli olmayan gidalardan daha iyidir. İşte yeni Ortak Tarım Politikasının kısa teslimat zincirlerine bel bağlaması, bir rastlantı değildir. Örgütümüze göre, gıda kooperatifleri ve çiftçi pazarları bunun iyi bir örneğidir.”

Снимка

Tarım Bakanlığının 2010 yılında kabul eden 26 nolu kararı, aslında küçük çiftlik sahiplerinin lanetiydi, çünkü büyük üreticilerine olduğu kadar küçük üreticilerine sıkı normlar uyguluyordu. Karar, hayvansal gıdalar konusunda en sıkıydı. Aslında karar hayata geçmedi, arı balı ve yumurta üreticileri dışında. Söz konusu kararın Temmuz ayındaki son değişiklikleri olaylara can katsa da, hala pek yavaş çalışıyor. “Bioselena” Vakıf Başkanı Stoilko Apostolov’a göre, durum ortada. “Kararın kabul edilmesinden sonra dört yıl zarfında sadece ve sadece üç küçük süt ve et işleme tesisi kuruldu. Temmuz ayından bu yana ise, üç ay zarfında yeni beş tesis kuruldu” diye anlatıyor Stoilko Apostolov. İvaylo Popov da, bu görüşü destekliyor:

“Pazarlarımızda kendi ürününü satışa sunmak için listede bekleyen çiftiler de bunun bir göstergesidir. Önceden biz onları davet ediyorduk, şimdi ise onlar bizi arıyor.” diye belirtiyor.

Снимка

Sofya’daki Çiftçi Pazarları Festivaline komşu bölgelerden üreticiler akın etti. Çoğunluğu organik ürünlerini satışa sunuyordu. Örneğin Mezdra köylerinden Zlatina Dimçeva gibi, ki kendisi goji berry ve fizalis (Altın Çilek, Yer Kirazı, Kaz Üzümü, Pelerinli Bektaşi Üzümü, (Physalis) gibi egzotik meyvelerden reçeller yapmış.

“Müşterilere ulaşmamız için tek yol bu söz konusu çiftçi pazarlarından geçiyor” diyor Zlatina. Büyük pazarlara ulaşmamız çok zor , çünkü ürünümüz çok zahmetli, diğer pazarlarda satılan gıdalara rakip çıkamıyor.”

Снимка

Vratsa’nın Borovan köyünden arıcı Nikola Nikolov, arı balı kavanozlarının yanısıra birçok meyve suyunu da dizmişti.

“Bizim meyve sularımız, daha zararlı olan şeker ve limontozu yerine bal ve limonla yapılmıştır. Onların muhafaza edilmesi daha zor, ancak ve ancak buzdolabında oluyor, ama buna karşılık lezzetleri inanılmazdır. İncir, yaban nane (menta), mürverden (çeren bız) meyve sularımız var. Kovanlığımız pek büyük değildir. Ürünümüzü, Sofya’daki çiftçi pazarlarında satıyoruz.”

Снимка

Şazlin Babikyan, uzman olmadığını söylüyor. El yapımı şeker, çikolata ve pastalar yapıp İnternet üzerinden satışa sunuyor. Festivalde 4-5 yaşındaki afacanlara sağlıklı ve taze ürünlerden şeker yapmayı öğretiyordu.

“Şekerlerin tadı hurma, incir, kayası gibi çerezlerden geliyor. Şekerlerin yapımı için ise öğütülmüş çeviz, badem, hindistan çevizi parçaları, kakao kullanıyoruz. Çocuklara çikolatının yapılışını gösteriyorum ve kakao meyvesini de onlara tanıtıyorum.” diyor.

Foto[raflar: Mariya Dimitrova-Pichot

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Foto: Sofya Kimya Teknolojileri ve Metalürji Üniversitesi

Sofya’da Teknik Üniversitesi ve Kimya Teknolojileri ve Metalürji Üniversitesi, frankofonlar için dünya standartlarında eğitim sunuyor

İki Bulgar üniversitesi, 30 yılı aşkın bir süredir teknik ve mühendislik bölümlerinde kaliteli Fransızca eğitim ve dünya çapında tanınan diplomalar sunuyor. Bu nedenle öğretmenler, mezunları arasında tek bir işsiz olmadığını gururla söylüyorlar...

Eklenme 30.06.2024 07:15

SEM’den medya okuryazarlığı kampanyası

Elektronik Medya Kurulu SEM, ülke genelinde geniş çaplı medya okuryazarlığı kampanyası yürütüyor . SEM’den gelen açıklamaya göre, kampanya fikri, akıllı telefonların, tablet ve internet özellikli televizyonların giderek günlük yaşantımızın bir..

Eklenme 30.06.2024 06:05

Bulgaristan ve Romanya Tuna Nehri’ndeki gemi ulaşımının iyileştirilmesi için çalışıyor

BTA haber ajansı, Ruse’de Tuna Nehri Araştırma ve Denetleme Ajansı Müdürü İvelin Zanev'in sözlerini iktibas ederek Tuna Nehri'nde gemi ulaşımı koşullarının 10 milyon avroluk değerinde olan DISMAR Avrupa projesiyle ile iyileştirileceğini aktardı...

Eklenme 29.06.2024 10:15