‘Kipri’ topluluğunda güçlü sesli kızlar ve bayanlar bir arada. Fikir halk ses sanatçısı İliyana Naydenova’ya ait. İliyana topluluğun ismini izah ederken, eskiden horon tepen, şarkı söyleyen en güzel kızlara ‘kipri’ - ‘cilveli’ dendiğini söylüyor. Naydenova anlatıyor:
‘Toplulukta yer alan şarkıcıların büyük bölümü benim öğrencilerim. Ben onları benim çocuklarım gibi hissediyorum. Önceden yurtdışında takdir edildik. Bir kaç kez Türkiye, Ankara’da , İstanbul’da deniz şehri İğnebolu’da sahneye çıktık. Geçen sene Romanya’da uluslararası festivale katıldık. Dört kızımız ödül kazandı. 2014 yılında Belçika’da iki festivale katıldık. Sırbistan’da EXIT etkinliğine katıldık.’
‘Kipri’ topluluğu Sofya’da ‘Dimitır Dinev ‘ okuma evinde yapıyor provalarını. Nasıl çalıştıklarını anlatıyor İliyana Naydenova:‘Kipri’ topluluğunda Sofya orta müzik okulundan iki kız var, Nadya Naydenova’nın ilk öğrencisi. Kızlardan biri halk müziğinin yanı sıra rok müziğinin de hayranı. Kemençe ustası Nikolay Petrov’un kızı da yakında katıldı gruba.Nadya Popova, Şiroka lıka köyünde okulu bitirmiş, ondan sonra Plovdiv müzik akademisinden mezun olmuş:
‘Topluluğa götüren yol değişik, ama her birimiz enerjisiyle geliyor istekle şarkı söylüyor. Ben mesela Rodop melodilerini severim.Vyara Mişeva koreograf Todor Karapçanski’nin torunu:
‘Ben halk müziği ile yetiştim, kalbimi bu müziğe kaptırmışım. Böylece ‘Kipri’ topluluğuna vardım. Umarım benim büyük zevkle şarkı söylediğimi etraftakiler de anlamıştır. İliyana bizim ile çok sabırlı. Biz amatör sanatçılarız. Bize sanatı öğretiyor, cesaret veriyor ve onun sayesinde izleyici karşısına çıkma cesaretimiz var.’ İrena Çakırova anlatoyor: ‘Benim buraya çeken atmosfer. İliyana olağanüstü sıcak bir insan birleştirmeyi beceriyor doğru şeyleri doğru zamanda söyler. Yanı başımda mükemmel sesleri duymak benim için büyük zevk. Ben halk müziği çok severim. Ben Ruse doğumluyum, bundan dolayı Kuzey ritimlerini en çok severim. ‘Polina İvanova İliyana’nın yeğeni. Konserde hem teyzesi hem de ninesi büyük
Şop şarkıcısı Sanka Mişeva ile birlikteydi :‘Ailemiz çok büyük. Geleneklerimizi yaşatıyoruz. Aile toplantılarında da şarkı söyleriz. En küçükten beri hatıraların teyzemin dersleri ile ilgili hayallerimi. Her zaman bunu hayal etmişimdir. Piyano başına oturup onunla prova yapmak.İşte gerçekleşti. Ben Alman lisesinde okuyorum. Ama halk şarkıları hep benimle olacağına inanıyorum. Şop şarkıcıları arasında büyüdüm, bu müziği yakın hissediyorum ve her fırsatta horon teperim.İliyana ekliyor:‘Annemin neslinden bana geliyoruz, öğrencilerimden çocuklara varıyoruz. Bu sene Primorsko’da, ‘Orfe deniz ile söylüyor’ adı altındaki festivalde en küçük katılımcı benim kızım, üç yaşındaki Bojidara idi. Eskiden folklor günlük yaşamın bir parçasıydı, şimdi ise sahne sanatı oldu. Hatırlıyorum, büyük annem Rayna ekmek karıyor ve şarkı söylüyordu. Annem ve dayım da kendisine şarkı söylemekte eşlik ediyordu. İşte bu ruhu yaşatmak istiyorum ‘Kipri’ topluluğu ile , diyor İliyana Naydenova.
Türkçesi: M. Baharova
Sofya'ya yakın Pernik kasabasında Bulgaristan’ın en renkli, en gürültülü, en kalabalık festivale ev sahipliği yapıyor. “Surva” adı taşıyan bu eski gelenekte bellerinde çanlarla, yüzlerinde maskelerle, birbirinden farklı ürkütücü kostümlerle giyimli..
Her yılın başında Pirin bölgesinin Razlog kasabasında ve çevre köylerinde Babinden için yoğun hazırlıklar başlar. Bu halk bayramı, gelinlerin doğumuna yardımcı olan ebelere ve kadınlara adanmıştır. 21 Ocak'ta kutlanan bu gün, Razlog'da en çok saygı..
İsviçreli etnolog ve müzik yapımcısı Marcal Cellier (1925-2013) bundan 10 yıl önce aramızdan ayrıldı. Cellier ülkede ve ülke dışında Bulgar müzik kültüründe derin izler bıraktı. Marcal Cellier ve eşi Chatrin hayatının büyük bölümünü..