Milço Leviev’in yeni projesi, Vanya Moneva’nın şefliğindeki “Kozmik Sesler” korosu ve Antoni Donçev’in yönettiği Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin Big Band orkestrasına özel bir proje olup üstadın hayat ve yaratıcılığının bir toparlamasını yapıyor, farklılıkları değil, yakınlığı aramaya devam ediyor.“BNR Müzikevi” yapımcılığı ile radyomuzun 1. stüdyosunda kayıt çalışmaları yapılan albüm, 31 Ekim tarihinde başkentin “Bulgaristan” salonunda müzikseverlerinin beğenisine sunulacak.

“Taka Şiy” (Bulgar suiti) adlı eser iki bölümden oluşuyor. Bulgar halk şarkıları üzerine bestelenen birinci bölüm “Bulgaristan” adlıdır, ikincisi ise Gershwin’in “Mavi Rapsodi” eserinin yorumudur. “Bu benim Bulgaristan ve ABD” arasında geçen hayatımın hikayesidir, diyor prof. Leviev ve şunu da ekliyor:

“İki dünya içinde yolcuku” ve “Eşzamanlı” şeklinde bir altbaşlığı da olmalıdır. Amerikan müziği dinlemek için ABD’ye gitmek gerekmiyor, onların da müziğimizi dinlemek için buraya gelmeleri mecburi değil. Çünkü jazz çoktandır dünyayı fethetmiş bulunuyor, ayrıca “Bulgar seslerinin gizemi” ve diğer halk topluluklarımız Bulgar folkorunu dünyanın her yerinde tanıtıyor. Bobby McFerrin ve diğer ünlü müzisyenler de kendi fikirlerine bizim ritim ve ezgilerimizi kattılar. Bu proje, 17 kişilik ciddi bir jazz orkestrasının ve “Kozmik sesler” korosundan yine o kadar ses sanatçısının katılmaları ile dikkat çekiyor.

“O zamandan bu yana bütün dünya çok değişti. Müzik değişti ve jazz, pop, rock ve foklor müziğinin kaynaştığı tarz da değişti. “Chikago” gibi gruplar yüzünü jazza çevirdi, Mahavişnu ve Don Elis gibi diğerleri ise bu tarzın dışına çıkmaya başladılar. 60’lı yıllarda başlayan bu kaynaşma günümüzde artık tamamen doğal bir şeydir” diyor Milço Leviev ve bu projenin dışında da hayatının güzelliklerle dolu olduğunu da ekliyor. “15 yıldır NBU üniversitesinde öğretim üyesiyim ve büyük sayıda aydın genç insanlarla çalışıyorum. Evet, Bulgaristan’da böyle insanlar var” diyor Milço Leviev.

Çeviri: Tanya Blagova