Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

“1955 yılı- Varşova Paktının kuruluşu ve sonu”

БНР Новини
Photo: arşiv

“Değerli vatandaşlar ve yoldaşlar,

Halk Meclisi ve hükümet tarafından görevlendirilen heyet, bu ayın 11’nde Varşova’da düzenlenen Avrupa’da barışı ve güvenliği sağlama toplantısına katılarak görevini yerine getirdi. Aynı zamanda heyet, sekiz Avrupa ülkesinin Varşova toplantısına katıldı ve dostluk, müttefik ve karşılıklı yardımlaşma anlaşmasını imzaladı.”

Vılko Çervenkov’un bu sözünden Bulgaristan vatandaşları, Bulgaristan’ın “Varşova Pakti” isminin verildiği Sosyalist ülkelerinin askeri ve siyasi birliğinin bir parçası olduğunu anlıyorlar. Arnavutluk, Çekoslovakya, GDR (Demokratik Almanya Cumhuriyeti), Macaristan, Polonya, Romanya ve Sovyetler Birliği de bu anlaşmaya imza atıyorlar. Birlik, 20 yıl sürelik olmak üzere NATO’ya meydan okumak amacıyla kurulmuştur, ancak komünizmin ve totaliter sistemlerin yıkılmasına dek, ilgili anlaşmanın yenilenmesine devam edilmiştir.

Varşova paktının askeri birliği, bağımsızlığa sahip değildir, çünkü olası savaş sırasında bu birlik, Varşova paktını Sovyetler Birliği komutası altına taşıyor. Aslında Varşova Paktı, Sovyetler Birliğinin askeri ve siyasi kontrolünü uygulaması ve aynı zamanda da Sovyet ordusunun Doğu Avrupa’da varlığını meşrulaştırmak için bir araçtır.

Aslında Anlaşma, üye ülkelerinin söz verildiği gibi, “içişlerine karışmama ve devletin özerkliğini tanımak” gibi bir garanti sağlamıyor. Varşova Paktı güçleri, totaliter sistemine karşı patlak veren iki ayaklanmayı bastırmak için kullanılmaktadır. Varşova Paktı askerleri, 1956 yılında Macaristan ve Polonya’da ve 1968 yılında ise “Prag Baharı” olarak bilinen Çekoslovakya ayaklanmasını bastırmak amacıyla müdahele ediyor. Sovyetler Birliğinin müttefik askerleriyle 1968 yılında Çekoslovakya’yı igal edince Arnavutluk bu anlaşmadan çekiliyor. Çekyalılar ve Slovakyalılar için Varşova Paktının deyim yerindeyse “ölümü” onlar için özgürlük demektir. Varşova Paktının dağılması, 1991 yılının Temmuz ayında yine Prag’ta düzenlenen ve Çekya Cumhurbaşkanı Václav Havel’in yönettiği yeni demokratik liderler toplantısında ilan ediliyor.

O dönemin milltevekili Solomon Pasi’nin Varşova paktının dağılması nedeniyle Büyük Millet Meclisi önündeki konuşması büyük etki yaratıyıor:

“Bizler 2. Dünya Savaşından bu yana en agresif askeri ve siyasi komplonun siyasi ölümüne ve ideolojik dağılmasına şahit oluyoruz. Bizler Varşova Paktının çöküşüne şahidiz. Bu bloğun stratejik hedefi yaşadığımız Dünya idi. Onun genel amacı ise dünya komünizmin tam bir başarıya ulaşmasıydı. Şimdi imparatorluk, bölgelerini korumakla meşgüldür, ki bu durumda uydu devletlerin güvenliği kesinlikle daha küçük bir sorundur. Siyasi süreçlerin doğal seyri, Bulgaristan’ın kendi savunması konusunda endişe duymalı ve daha fazla güvenilir müttefik olduğu kadar daha az olası rakip aramasını gösteriyor.”

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Filip Dimitrov hükümeti

1992 yılı-Filip Dimitrov az bir farkla, ancak ebedi olarak Başbakan kaldı

“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...

Eklenme 12.07.2015 09:35

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30