Bulgaristan’ın Türkiye sınırından maruz kaldığı mülteci baskını devam ediyor. Harmanli, Pıstrogor, Lübimets ve Sofya Mülteci Kabul Markezleri sığınma hakkı arayan Ortadoğu mültecileriyle dolu. Bu insanların çoğu geleceğini Bulgaristan’da hayal etmiyor. Onların amacı Batı Avrupa’ya çıkış yolu bulmak.
Bir grup mülteci Bulgar-Türk sınırını Elhovo yakınındaki zorlu araziden kaçak geçmeye çalışıyor. Sınır polisi kameralarla onları tespit ediyor, devriye ekiplerini gönderip, kaçakları tutukluyor. Daha sonra grubu Elhovo emniyetine gönderiyorlar. Kimlik tespiti yapıldıktan sonra, mülteci merkezlerine gönderiliyorlar ve orada mülteci statüsü almak için beklemeye başlıyorlar. Sınır polisi tarafından açıklanan bu manzara günlük, rutin bir hal aldı. Güney komşumuzda bu olağan bir duruma dönüştü. Mülteci merkezlerinin çoğu da o yüzden orada bulunuyor. “Bulgar Helsinki Komitesinden” insan hakları uzmanı hukukçu Dimitır Slavov, Suriye’de iç savaşın patlak verdiği günden beri, Harmanli’de mültecilere yardım ediyor, onlara hukuksal bilgi veriyor ve insani veya mülteci statüsü almaları için prosedürleri izah ediyor.
"Geçen yıla kadar Harmanli’de çadırlar, prefabrik evler vardı, ancak su, elektrik, sağlık hizmeti, hatta personel dahi yoktu. Daha sonra durum düzeldi. Herr gün 30’a yakın yeni insan geliyor. 1-2 tercümanla onların kayıtları bile çok uzun sürüyor. Mülteci akımı çok yüksek. Geçen ay 2150 kişi geldi” .
Harmanli’deki kampta gözle görülür iyileştirilmiş şartlara rağmen, mülteciler memnun değil. Mülteci veya sığınmacı statüsü almalarında prosedürün yavaş işlediğinden şikayet ediyorlar. Merkezin yeni müdürü Marko Petrov orada bulunan 1760 mülteciyi de şahsen tanıyor. Onların %90’ı Suriyeli Kürt. Çoğunluğu aileleriyle kaçmış.
Marko Petrov bilgi verdi: "Yaşadıkları odaların dar olduğundan şikayet ediyorlar. Bir odada iki aile kalıyor. Birer aile yerleştirmeye çalışıyoruz, ancak yerlerimiz kısıtlı. Her gün 80-100 yeni mülteci geliyor ve yerimiz yetmiyor. Son iki ayda bu akım arttı”.
Bulgaristan, Ortadoğu’dan Batı Avrupa yolunda bir kavşakta bulunuyor. Mülteci akımının yoğunluğu da buna bağlı. Bulgar idareleri ilk başta mülteci akımına hazırlıksız yakalandığı gibi, şimdi de zor duruma bırakıyor.
"Türkiye ile sınırdan gelen akım, Bulgaristan’ın gücünü aşan bir oranda seyrediyor, dedi Elhovo Bölge Sınır Polisi Müdürü Stoyan Stoyanov. “Bu Avrupa’nın ortak sorunudur, o yüzden ortak bir çözüm aranmalı. AB, ihtiyaç duyulan durumlarda yardımlaşmak için kuruldu, oysa şimdi Bulgaristan’ın dış sınırları zorlanıyor. Yunanistan ve İtalya da aynı durumda”.
Bulgar idareleri açısından en büyük sorun, mültecilerin sınır kapısından geçerek, kaçak yollardan girmeye çalışmalarıdır. Stoyan Stoyanov bunun nedenini açıklarken, mültecilerin ilk baştan beri pasaportsuz yolculuk yaptıklarına işaret ediyor. Sınırı kaçak geçmek bir suç sayılır ve o yüzden kimlik tespit ve savunma prosedürleri uzun sürüyor.
"Bizim elimizdeki bilgiye göre, bu mülteci akımı tamamen organize halde hareket ediyor. Türk tarafından kanalcılar var. Bu kaçakçılık işleriyle uğraşan çeteler var- hem Türk vatandaşı, hem Suriyeli ve Afganistanlı üyeleri var. Bunların neredeyse hepsi örgütlü suç çetelerinden geçiyor. Bu kaçak kanalcıların merkezi İstanbul’da bulunuyor. Bulgar- Türk sınırına yakın büyük büyük şehirlerde de kaçakçıların çeteleri var. Bütün bunun maliyeti çok yüksek. Bulgaristan’a giriş için kaçak yollardan mülteciler aranıyor ve böylece bu çeteler büyük paralar kazanıyor”.
Çeviri: Sevda Dükkancı
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun”..