Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

1965 yılı- “Altın Orfe” Festivalinin kuruluşu

БНР Новини
Photo: arşi

1965 yılında “Slınçev bryag” Karadeniz tatil sayfiyesinde “ Bulgar Karadeniz şarkıları” festivalin ilki düzenlendi. İki yıl sonra festival artık “Altın Orfe” ismini taşıyor. Bulgar hafif müzik yarışmasının yanısıra yabancı ses sanatçıları yarışması da düzenleniyor. Festival, en ünlü ve önde gelen Avrupa yarışmaları arasında yer alırken, kısa zamanda FIDOF - Uluslararası Müzik Festivalinin üyesi oluyor. Ayrıca “Altın Orfe”nin Bulgar şarkılarının yurtdışındaki tanıtımında büyük katkısı vardır. Festivalin sahnesinden müzik alanında iz bırakan çok ünlü sesler geçmiştir. “Altın Orfe” Festivalinin büyük ödüllerine Bogdana Karadoçeva, Lili İvanova, Kameliya Todorova, Neli Rangelova vs. çağdaş Bulgar hafif müziğinin dev isimleri sahip olmuştur. Yabancı sanatçılar arasında ise Fransa’dan Jenifer, Rusya’dan Alla Pugaçova, Küba’dan Farah Maria’nın isimleri dikkat çekiyor. Şöhretinin en parlak yılları geçen asrın 70’li ve 80’li yıllarda, Adamo, Al Bano ve Romina Power, Toto Kutunyo, Boy George, Filip Kirkorov...”Orfe” festivalinin tarihinde isimlerini altın harflerle yazmış isimlerden sadece bir kaçı. 1965 yılının başlarına dönelim.

“Altın Orfe”nin ilk müdürü Genko Genov, ki kendisi Sofya Müzik Akademisi mezunu, piyano ustası ve hayal güçüne ve yönetmen kişiliğine sahip bir insan. 1965 yılında “Balkanturist” turizm şirketinde müzik uzmanı olarak çalışıyor. “Bulgar Karadeniz şarkıları” festivalinin fikri tamamen ona ait. Ön elemelere 50 şarkı katılıyor, ki zamana göre bu bir başarıdır. Maalesef, BNR’nin “Altın arşiv”inde festivalin başlarına ait kayıtlar korunmuyor. Hatta Genko Genov’un sesi bile korunmuyor. Şimdi BNR’nin uzun yıllık yöneticilerinde olan Bogomil Nonev’i dinliyoruz. Kendisi BNR, eski ismi Radyo Sofya’nın “Reklam” dairesinde çalışırken, radyonun 1965 yılında partner medya olduğu birlikleri sıralıyor.
O yılda, bir radyo olayı daha yaşandı -“Balkanturist” müdürü tarafından kurulan “Altın Orfe”. Bir gün kendisi yanıma geldi ve festivalin daha büyük üne sahip olması isteğini paylaştı. Katılmaya razı geldim. O zamanlar, “Balkanturist” büyük imkanlara sahipti ve tüm ödemeler oradan yapılıyordu.”Besteci Angel Zaberski, “Kaliakra” şarkısıyla 1965 yılında festivalin ilk ödülüne sahiptir. Şarkının metninde Osmanlılar tarafından esir alınan 40 kızın efsanesi anlatılıyor. Kurtulmak amacıyla kızlar kendilerini denize atıyor, önde ise kızların en güzeli, en cesurudur- Kaliakra”.


“Bestesi, Radyo Sofya’nın “Edebiyat” dairesinden Slava Semirova ve Emiliya Zahariyeva’ya ait. “ Bulgar Karadeniz şarkıları” festivalinde benim şarkım birinci olduğu için çok mutluydum. Şarkım uzun zaman radyo programlarından inmedi. Mimi Nikolova benim için en başarılı ses sanatçılardan biridir. Onun seslendirdiği şarkılar, Bulgar müzik sanatının tarihinde iz bırakmıştır. Onun benim şarkımı icra etmesi, bir onurdu. Büyük müzisyen Emil Georgiyev de orkestra şefi olarak şarkıyı en güzel bir şekilde sergiledi.”

“Altın Orfe”nin tarihi daha çok ilginç olaya imza atıyor. 1965 yılında “ Bulgar Karadeniz şarkıları” festivalinde seyircilerin ödülüne sahip “Lübovta na yungata” şarkısıyla son veriyoruz. Müziği Yosif Tsankov’a, seslendirmesi ise Margret Nikolova’ya ait.

Çeviri: Şevkiye Çakır


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Filip Dimitrov hükümeti

1992 yılı-Filip Dimitrov az bir farkla, ancak ebedi olarak Başbakan kaldı

“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...

Eklenme 12.07.2015 09:35

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30