Kamuoyu yoklamalarına göre, Bulgaristan vatandaşlarının çoğu Avrupa Birliğine karşı olumlu bakıyor. Bu olumlu bakışın altında yatan bir görüş hakim- AB, Brüksel’den para dağıtan zengin bir amca, sübvansiyon olarak çocuklara hediye veren iyi kalpli biri. Bu zengin amca, yoksul Bulgarlar için çok önemli, ona ve onun paralarıyla hayatını düzeltme, yaşam şartlarını iyileştirme umutları hakim. Yoksul Bulgar devletinde bunun için para yok. Bu görüş elbette doğru değil, AB de Bulgarların koruyucusu olmadığına dair açık işaretler veriyor. “İç problemlerinizi benim çözmemi beklemeyin” mesajlarını iletiyor denilebilir. Brüksel en iyi durumda fon programalrının uygulanması, Avrupa dayanışması çerçevesinde halkın yaşantısını iyileştirecek projelerden finansmanları açmasını sağlayabilir.
Geçen yılın sonunda, AB’nin 2007-2014 mali dönem sonunda Bulgar hükümeti Brüksel’in sağladığı projelerin finansmasmanı ve bilançosunu yaptı. Yedi yıl içinde ülkeye yönelik toplam 9.3 milyar avrodan, geçen yılın sonuna kadar paraların %67’si kullanıldı. Ülkemiz geçen dönemle ilgili finansmanları kullanmaya devam etme hakkı var. Bu yüzdeyi arttırma şansı var. Paraların üçte biri kullanılmadı, ilerideki 12 ayda nasıl kullanılacağı meçhul.
Bulgaristan’ın idari kapasitesi ağır eleştirilere maruz kalıyor ve bu da fon kaynaklarının benimsenmesine engel teşkil ediyor. Bulgar tarafından noksanlarından dolayı yedi programdan ikisi donduruldu ve oradan bir euro almadı. Bu yıl Brüksel 2.5 milyar euro sübvansiyon onayladı. Uzmanlara göre bu miktardan Bulgaristan en az 86 milyon avroyu kullanamayacak.
Avrupa fon kaynakları Bulgaristan için o kadar önemli mi gerçekten ?
Bu mali kaynakların reel yararları tartışılabilir. Bulgaristan’da kamu yatırımalrının üçte ikisi kadarı bu kaynaklardan finanse ediliyor. Bulgaristan’ın kendi kaynakları eksik olduğu için bu paralara bel bağlanıyor. Bulgaristan sekiz yılda GSYH’nın %4’ünden az olan 250 milyar euro aldı. Brüksel zengin bir amca olmadığını diretmekte haklı sayılır. Başbakan yardımcısı Meglena Kuneva bu bağlamda Brüksel’in sadece araçlar sunduğunu, elinde sihirli çubuk olmadığı açıklamasında çok haklı. İç sorunları Avrupa değil, Bulgaristan kendi içinde çözmeli. Birçok Bulgar için AB, ülkede hayatın iyileşmesini sağlayacak tek umut kapısı olarak kalıyor.
Çeviri: Sevda Dükkanci
“Deloitte” uluslararası danışma şirketinin son küresl endeksine göre, her 1000 Bulgaristan vatandaşına 668 konut düşmektedir. Bulgaristan, kişi başına en fazla konut sahibi olan ülkeler arasında Avrupa’da birinci yerde. Bu da ülke emlak piyasasında..
Kalkınma ve İstikrar planı çerçevesinde yenilenebilir enerji depolama projeleriyle ilgili prosedür başlatıldı ve ilgili teklifler kabul ediliyor. Kaynakların miktarı oldukça fazla, süreler kısa, proje adaylarının uyması gereken koşullar da az değil...
Bulgaristan’ın ikinci büyüklükteki şehri olan Plovdiv’de 78. Uluslararası Teknik Fuarı kapılarını açtı. 28 Eylül’e kadar devam edecek olan etkinliğe 25 ülkeden 231 şirket katılıyor. Modern çevre dostu inşaatçılık, hibrid ulaşım..