İş dünyasınca ve kurumsal düzeyde yapılan yenileşimler, ekonominin artış sağlamasına katkıda bulunabilir. Bu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının ‘Geçiş Döneminde İnovasyonlar’ adlı raporunun temel mesajıdır. Raporun hazırlanması için 30 devletten 16 000 şirket ile anket yapılmıştır. Ankete 300 Bulgar işletmesi de katılmıştır. 2014 yılında Bulgar ekonomisinin ortalama artış hızı % 1.5 iken 2015’in daha zor olması öngörülüyor ve tahmin artışı % 0.8 olarak belirlenmiştir.
Bulgaristan’da ve Avrupa’nın daha büyük bölümündeki demografi eğilimleri elverişsiz olduğu için ekonomide artış sağlanması üzere diğer önkoşullar da araştırılmalı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası /AİKB/ analistlerine göre yenileşimler,nüfus artışı düşük olmasına rağmen, üretimi artıracak. İnovasyon, yani yenileşim ne demek? Bu, yeni ürünler ve hizmetlerin icat edilmesi, diğer devletler veya şirketlerde artık mevcut olan teknoloji, organizasyon veya pazarlama uygulamalarının hayata geçirilmesi anlamına geliyor. Yenileşimlerin yüksek teknolojilerin bir ürünü olduğu anlayışına rağmen, raporda, inovasyonların düşük teknolojili şirketlerde çoğunluk oluşturduğu vurgulanıyor. Ancak yenileşimlerin uygulanması kolay değil AİKB’nin Güneydoğu Avrupa için önde gelen ekonomistlerinden Boyan Markoviç’in görüşü şöyle:
‘Yenileşimci şirketlerin temel şikayetleri, nitelikli işgücü yetersizliği, kredilere erişimin güçleştirilmiş olması ve yolsuzluklardır.Pazar ve üretimlerini genişletmek, daha büyük verimlilik sağlamak üzere hiçbir şeye girişmeyen şirketler ise böyle sorunlarla yüzleşmiyorlar. Finansman sağlamayı başaran şirketler en büyük sayıda yenileşim uyguluyor. Bunlar, ihracata yönelik veya yabancı işletmeler, ayrıca üretim zincirine katılan şirketlerdir.’
Analistler, birçok Güneydoğu Avrupa ülkesinde yeni çözümlerin uygulanması için aynı politikaların üretilmesinin yanlış olduğuna dikkat çekiyorlar. Örneğin, iki devletteki ortam çok farklı olduğundan, aynı uygulamanın Kazakistan ve Bulgaristan’da başarılı olması mümkün değildir.
Sayın Markoviç, etkili olmamasına karşın bu ilkenin farklı düzeylerde işlediğini belirterek şöyle dedi: ‘Bir şey otomatikman bir ülkeden diğer bir ülkeye uygulandığında, öte yandan kurumlar zamanla oluşan değişiklikleri göz önüne almadan aynı politikalardan yararlandıklarında bunları görüyoruz.’
Bunun sonucu olarak Bulgaristan da dahil bazı Güneydoğu Avrupa ülkelerindeki yapısal reformlar durduruluyor ve geçiş dönemi daha da uzuyor.Bu ise beraberinde yenileşimlerin düşüşünü getiriyor.
Boyan Markobiç bu konuda şunları belirtiyor:‘Devlet ilk safhada belirli bir önlemler paketini uygulamalı. Bu önlemler sonuç verince başka bir strateji ile değiştirilmeli. Örneğin gayretler somut bir sektöre yönlendirilmeli.Hükümet öte yandan ‘ekonominin açık olmasını’ teşvik etmeli. Bu, ihracatın teşvik alması ve yabancı yatırımların çekilmesi demek.’
Ülkemizde yabancı yatırımcılara ihtiyatla bakılıyor. Onlar sık sık milli varlıklarımızı kâr şeklinde yurt dışına ihraç etmekle suçlanıyorlar. Bazı hallerde bu doğrudur ama o zaman genellikle devlet ile yatırımcı arasında imzalanıp devletin zararına işleyen anlaşmalar söz konusudur. Benzer örnekler enerji üretiminde gösterilebilir. Ancak yeni bilgiler, yeni teknolojiler getirip istihdam sağlayan birçok yabancı şirket de var ve bu yatırımcıların çalışmalarına elverişli şartlar sağlanmasının büyük önemi var.
Çeviri:Neli Dimitrova
İstihdam Ajansı’nın bir araştırmasına göre, önümüzdeki 12 ay içinde Bulgaristan’daki iş dünyasının yaklaşık 262 bin çalışana ve uzmana ihtiyacı olacak. Bu rakam, şu anda istihdam edilenlerin yaklaşık yüzde 9.3’üne tekabül ediyor. 2023 yılı..
2024 yazında çıkan yangınlardan zarar gören çiftçiler , bugünden itibaren “De minimis” yardımına başvurabilecek ve Devlet "Tarım" Fonu Bölge Müdürlüklerine başvuruları için yalnızca 10 gün süreleri var. Söz konusu yardım alma hakkına,..
27 Ekim erken genel seçimler sonrası, geçici hükümetin 2025 yılı Bütçe taslağını ay sonuna kadar Parlamento’ya sunması gerekmektedir. Bulgaristan’daki bazı ekonomi analistlerine göre, devletin 2024 yılı bütçe planının durumu son on yılın en kötü durumu...