Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

1974 yılı-yönetmen Metodi Andonov’u hatırlayalım

БНР Новини
Photo: arşiv

“Ondan alabileceğimiz en önemli ders, her şeye ve herkese duyduğu sevgidir- çocuklarına, sanata, hayata, arkadaşlarına. Ailesinden aldığı bu sevgiyi etrafına saçar. Çok yoksul, sıradan insanlar olan ailesi, onun üzerinde son demlerine kadar, bir kuş anası gibi hizmet ettiler. Bu insanlar oğlunla gurur duydu. İki oda bir mutfak Kalişte köylerindeki küçük evde yaşarken, Sofya’da Fransız kolejinden okumak istediğini söylediğinde, oğullarına itiraz etmezler. Sofya’ya gelir aile veKrasno selo semtinden köydekinden küçük bir evde yaşamaya başlar. Tek amaçları oğullarını Fransız kolejinde okutmaktır”. Bunu anlatıyor Nevena ve Milena Andonovi kardeşler. Babalarını küçük yaşta kaybetmişler. “Babamız sanki zamanın içinden geçen ve enerji yayan bir sıradışı güçtü” diyor kardeşler. Metodi onların anılarında, her zaman mutlu, her zaman yaşam sevinci duyan ve hep çalışan, özledikleri babaları.

Metodi Andonov yönetmen yoluna Burgas “Adriana Budevska” tiyatrosundan başlar. O zamanlar başkentten oyuncular bile gelir, Burgas’taki tiyatronun başarısına şaşarmış. 50-60’lı yıllar oradaki tiyatro altın çağını yaşar. Metodi Andonov, Leon Daniel, Vili Tsankov ve Yuliya Ognyanova ekibi ise “muhteşem dörtlü” olarak üz kazanır. Modern Bulgar tiyatrosunun da kurucuları sayılır.

“Enstitüyü bitirince hemen Burgas’a gittim, diye anlatıyor Metodi. O zaman yaptığım piyeslerden, “Geratsite”, Çiçovtsi”,”Mutluluk izinde” gibi oyunlar var kafamda. 1959 yılında Sofya Hiciv ve Mizah Tiyatrosuna geldim. Buraya gelişim, tiyatro hayatımın dönüm noktası oldu. Buradaki çalışmaların ömür boyu tiyatrodaki kaderimi belirleyen yıllar oldu. Oyuncuları seviyorum, modern, çağdaş görüşlü oyuncuları seviyorum, modern olmasına rağmen, soğuk ve kalpsiz kalanları sevmiyorum”.

Metodi Andonov’un 1968 yılında “Byalata staya- beyaz oda” adlı ilk filmi çıkar. Bu film Andonov’a Varna’da “Altın gül” festival ödülünü kazandırır. Delhi film festivalinde de birinci olur. Tiyatroyu bırakarak, bundan sonra sinemaya yönelir.

Yazar Yordan Radiçkov onun için şöyle diyor: “Devamlı koşuyordu, hem adımlarla, hem de düşünceleriyle herkesi solluyordu”. Metodi Andreev yazar Radiçkov’un eserini tiyatroya uyarlayan kişi oluyor. “Sumatoha” adlı eserle Radiçkov’un ufku tiyatro sahnesi için de açılıyor.

Arkadaşları da onu enerjik ve gece, gündüz çalışan biri olarka hatırlıyor. Oyuncu Tatyana Lolova “Onunla kim çalıştıysa, şakağında devamlı atan damarını görmüştür. Devamlı hedefi on’dan vuran bir usta, hassas ve güçlü bir insan”, diyor onun için.

Bu enerjiyi filmlerinde de yakalamak mümkün. “Koziyat rog” filminden 40 yıl sonra bile film etkisini sürdürüyor. Şiddet ve aşk konulu eser, Bulgar sinema hayatının en parlak örnekleri arasına girdi. Varna, Karlovi vari, Chicago, Santaren film festivallerinden ödüller aldı. “Koziyat rog” filmi 1972 yılında Oscar adayı olan tek film özelliğini taşıyor. Yani şimdiye kadar bu adaylık listesine

“Film ve temsillerimin büyük bölümünde senaryoları hayatın içinden, insanlardan alıyorum. Bizim hayatımızıniçinden olaylar var. “Koziyat rog” filmi de eski bir olayı günümüze uyarladı. İzleyiciler o kadar etkilendi ve o kadar çok arıyorlardı ki bu filmi, demek ki günümüz insanını çeken bir yanı vardı. Bu da benim tek amacımdı. İzleyicinin beğenisini toplamak”.

Metodi Andonov 1974 yılında 42 yaşında hayata gözlerini yumdu. Tiyatronun en seçkin yönetmenlerinden ve oyuncularından biri. Profesöt unvanına sahip ve devlet oyuncu nişanı almış bir genç. Sofya’da bir sokak, Satiriçen Teatır’da bir salon ve doğduğu köydeki kültür merkezi onun adını taşıyor. “Koziyat rog” filmi de yıllardan beri ekrandan düşmüyor.

Çeviri: Sevda Dükkancı 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15