“Zlatinyat kos”, Bulgaristan’da hiciv ve mizah şarkıları için ilk ve tek festival. BNR “Mizah, Hiciv ve Eğlence” redaksiyonu tarafından başlatılan etkinlik, ilk olarak 1 Nisan 1975’te Şaka günü dolayısıyla yayına girdi. Yıllar içinde bu festival, yapımcı ve senarist Boris Arnaudov’un deyimiyle, “fedakar köle ve kahkaha kralı” olmayı başardı. Boris Arnaudov anlatıyor:
“1971 yılında bu fikir oluştu. Yeni program başlarken, o zamanlar sadece başlangıç sinyali değil, ona bağlı şiir ve dörtlük de hazırlanıyordu. Program başındaki şiir, içerik hakkında sanatsal bir ön bilgi veriyordu. Böylece ilk mizahi şarkılar da ortaya çıkmış oldu. Böylece bu dörtlükten şarkı da uyarlanıyordu. “Zlatniyat kos” festivali, o dönemin sorumlu editörü Katya Vodeniçarova, müzik editörü Angel Georgiev ve Vasil Sotirov ise festivalin ilk senaristi olur.
"İlk başlarda bu festival, uluslararası şarkı yarışması “Altın Orfe’ye” bir parodi olarak düşünülmüştü. Onun başlangıcına benzer bir şekilde sinyal hazırlamıştık. Sunucular birkaç farklı dilde sanatçıları anons ediyordu. Finalde ise, çiçek dolusu sepetler, ödüller vardı. Şarkıları, mizah ve hiciv tiyatrolarından sanatçılar sunuyordu, komedi oyuncularından bazıları “Zlatniyat kos” sayesinde şarkı söylemeye başladı. Besteci Dimitır Vılçev onlara müzik bilgisi veriyordu. Oyuncular özel kostümler buluyordu ve festival katılımlarını, hayatlarının en önemli rolümüş gibi algılıyordu”.
“Mizah, Hiciv ve Eğlence” redaksiyonundan tüm ekip, festival hazırlıklarına yoğun katılıyordu. Sosyal konular ve olaylara tepkiler de bu mizah içinde yer alıyordu. Şiierler etkinliğin sanatsal boyutunu yükseltiyordu”.
Öteki Bulgaristan - bunlar 9 Eylül 1944 senesindeki Sovyet yanlısı devrimden sonra yurtdışına kovulan binlerce Bulgaristan vatandaşı. Bütün dünyaya yayılmış, vatanın hasretini çekiyor, vatanın tartışılacak geçmişi, trajik gerçeği ve bilinmeyen..
Giuseppe Verdi bir mektubunda şöyle yazdı: 'Sessanatçısına şarkı söylemeyi öğretmeyen. Bir şeytan varsa sırtında o işi bilir'. Bu sözler bir nevi udünya sahnelerini Verdi'nin müziği ile fethetmiş olan Bulgar opera divasıGena Dimitrova için söylenmiş...
'Benim okulda notlarım hep çok düşüktü, Bulgar dili ve edebiyat derslerinde notlarım hep üçtü. O da yazdığım eserlerde 'önsöz, esas muhteva ve netice' gibi kurallara uyamadığımdandı. İstediğim gibi başladım, istediğim gibi tamamladım yazılarımı'. İşte..