Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

1975 yılı- “Zlatniyat kos- Altın karatavuk kuşu”

БНР Новини
Photo: arşiv

“Zlatinyat kos”, Bulgaristan’da hiciv ve mizah şarkıları için ilk ve tek festival. BNR “Mizah, Hiciv ve Eğlence” redaksiyonu tarafından başlatılan etkinlik, ilk olarak 1 Nisan 1975’te Şaka günü dolayısıyla yayına girdi. Yıllar içinde bu festival, yapımcı ve senarist Boris Arnaudov’un deyimiyle, “fedakar köle ve kahkaha kralı” olmayı başardı. Boris Arnaudov anlatıyor: 

“1971 yılında bu fikir oluştu. Yeni program başlarken, o zamanlar sadece başlangıç sinyali değil, ona bağlı şiir ve dörtlük de hazırlanıyordu. Program başındaki şiir, içerik hakkında sanatsal bir ön bilgi veriyordu. Böylece ilk mizahi şarkılar da ortaya çıkmış oldu. Böylece bu dörtlükten şarkı da uyarlanıyordu. “Zlatniyat kos” festivali, o dönemin sorumlu editörü Katya Vodeniçarova, müzik editörü Angel Georgiev ve Vasil Sotirov ise festivalin ilk senaristi olur.

“Zlatniyat kos” mizahi şarkılar festivali organizatörleri şunları anlatıyor, radyodaki arşiv kayıtlarında:

"İlk başlarda bu festival, uluslararası şarkı yarışması “Altın Orfe’ye” bir parodi olarak düşünülmüştü. Onun başlangıcına benzer bir şekilde sinyal hazırlamıştık. Sunucular birkaç farklı dilde sanatçıları anons ediyordu. Finalde ise, çiçek dolusu sepetler, ödüller vardı. Şarkıları, mizah ve hiciv tiyatrolarından sanatçılar sunuyordu, komedi oyuncularından bazıları “Zlatniyat kos” sayesinde şarkı söylemeye başladı. Besteci Dimitır Vılçev onlara müzik bilgisi veriyordu. Oyuncular özel kostümler buluyordu ve festival katılımlarını, hayatlarının en önemli rolümüş gibi algılıyordu”.


“Zlatniyat kos” festivaline Bulgaristan’ın en iyi şairleri, yazarları, mizahçıları, bestecileri, tiyatrocuları katılıyordu. En iyi draamtik ve komedi oyuncuları da buradaki en güçlü katılımı sağlıyordu. İlk yıllarda festival konser niteliğindeydi.

“Mizah, Hiciv ve Eğlence” redaksiyonundan tüm ekip, festival hazırlıklarına yoğun katılıyordu. Sosyal konular ve olaylara tepkiler de bu mizah içinde yer alıyordu. Şiierler etkinliğin sanatsal boyutunu yükseltiyordu”.

Boris Aranudov’un ismi de “Zlatinyat kos” festivaliyle özdeşleşmiş durumda.“Yıllar geçtikçe, konser formatı da tükendi. Parodi ve alay da ömür boyu süremez. Yeni alternatif şekiller aramaya başladık. Olaya dramaturji kattık. Ben programın yönetmeni oldum. “Zlatniyat kos” bir temsil halini aldı. Oyuncular çok güvenliydi, oyunclardaki sözlerini kendileri uyduruyordu, doğaçlama vardı. Şiirleri verirken, şair adlarını vermiyordum, seçim ve izleyici taktirinin tarafsız olmasına özen gösteriyorduk. Aynı zamanda basit şakalardan kaçınıyordum, anlamlı mizah olayına ağırlık veriyorduk.


Hristo Botev, İvan Vazov, Hristo Smirnenski, Dimitır Podvırzaçev gibi şairlerin eserlerini bu festival sahnesine taşıdık. “Zlatniyat kos” festivali 40 defa düzenlendi. Bu zaman zarfında radyo arşifinde 750 şarkı korundu. Boris Arnaudov, yıllardan beri festival şarkı sözleri yazarı. Festivalin simgesi olan açılış parçasının müziğini BNR Big Band orkestrası seslendirdi.

Çeviri:Sevda Dükkanci



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Filip Dimitrov hükümeti

1992 yılı-Filip Dimitrov az bir farkla, ancak ebedi olarak Başbakan kaldı

“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...

Eklenme 12.07.2015 09:35

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30