Yaşadığımız dünyaya baktığımızda, bazen ona Absurdistan adını koymak gelmez mi aklınıza? Tek bir örnek versek yeter. Dünya çapında her yıl 1.3 milyar ton yiyecek çöpe atılıyor, bunun nedeni ise, örneğin domatesin yeterince kızarmış olmaması, salatalıkların yamuk olması gibi.. Aynı zamanda 850 milyon kişi kronoik açlık içinde yaşam mücadelesi veriyor. Sevgili memleketimiz de bu genel manzaradan farklı değil. Avrupa’nın en yoksul ülkesi olarak ün kazanmış olsak da, yıllık 640 bin ton yiyeck ve gıda israf ediliyor, bu da ortalama insan başına 90-100 kilo anlamına geliyor.
Atılan gıdalar çöpe giderken, 1.5 milyon Bulgaristan vatandaşı yoksulluk sınırı içinde yaşıyor.Amerikalı Joan van Hangel bu sorunu olumlu bir çözüme bağlayacak yöntem buluyor. Nitekim 1967 yılında ABD’de ik “gıda yiyecek bankası” kuruluyor. Avrupa’da da 30 yıldan beri böyle gıda bankaları var. Yani bunlar artan veya atılacak, yemeye uygun gıda ürünelrinin toplandığı bir yer. Bulgaristan’da gıda bankaları 3 yıl önce başladı. Şimdilik be sözümona banka yılda 260 ton yiyeceği israf edilmekten kurtarıyor. Bulgar Gıda Bankası Müdürü Tsanka Milanova “Bu israf edilen yieceklerin sadece %1’ini oluşturutor. Bir yandan Bulgarlar gönüllü bağış konusunda pek alışık değil, aynı zamandagıda bağışı konusunda yiyecekelrin kontrolü ve ulaşımı açısından çok sert kural ve mevzuatlar var. Bundan dolayı insanlar veya şirketler gıda ürünleri bağışmakatan çekiniyor. Geçen sene gıda bankası bazı büyük market zincirlerinde “Bir kilogram iyilik” başlıklı kampanya düzenledi. İki ayrı zamanda yapılan kampanyada 6000 kişi bağışta bulundu. 17 ton şeker, pirinç, fasulye, mercimek, makarna, sıvıyağ, un gibi ürünler bu kampanyada bağış oalrak toplandı. “Bunlar muhafazası kolay, çabuk bozulmayan ürünlerdir” diye anlattı Milanova. Bulgaristan, AB’de yiyecek bağışına kolaylıklar sağlayan mevzuatı olmayan tek ülkedir.
"Bir yiyecek üreticisi veya tüccarı, çöpe atmak veya imha etmek üzere hazırlanan gıda ürünlerini bağışlamak istese, ona %20 KDV uygulanacak. Bu ürünler, genelde fazladan üretilen yiyeceklerdir. Bazı durumlarda ise paketlemeden kaynaklanan sorunlar mevcut, büyük ticaret zincirlerine satışa sunulamaz, bazen ise etiketlemede insan hatası yapılıyor. Bu besinler yemek için müsayit, ancak teknik nedenlerle atılıyor veya imha ediliyor. Biz bu tür gıdaların bankamıza verilmesini istiyoruz. Fakat üretici veya tüccar, bu ürünü bağışlacak ve üstüne de %20 KDV cebinden ödeyecek. Bu durumda o da gidip, onu imha etmeyi uygun görüyor ve daha ucuz olduğu için bunu yapıyor. Sadece hayvansal ürünler, yani etler özel ekarisaj adında yakılarak imha ediliyor, bu da biraz daha pahalı bir yöntem. Aksi taktirde diğer ürünler çöpe atılıyor”.
Gıda bankası yönetimi yiyecek bağışında KDV’nin kaldırılması için yasada değişiklik isteyecek ve bağışın teşvik edilmesi için çabalayacak. Dünya ticaret ağları temsilcileri bizde başlıca gıda bağışçıları arasında yer alıyor. Süt ve sür ürünleri sektöründen temsilciler de bu bağışlara sıcak bakıyor.
"Geçen sene bağışlanan yiyecklerin %42’si süt, süt ürünleri ve tatlılardan oluşuyordu. Peynir bağışı fazla olmadıi ama biraz artış gözleniyor. Meyve, sebze üreticileri de bu fikre sıcak bakıyor. Bu ürünlerin korunması, çürüklerinin ayıklanması çok zor bir iş. Kurtardığımız sebze, meyveler daha aynı gün risk altında olan çocuk veya gençlerin sofrasına gidiyor, onların günlük meyve mönüsünde yer alıyor”.
Engelli çocuklar yurtları, kimsesiz çocuklar, huzurevleri, kimsesiz yaşlılar, çok çocuklu aileler ve eşsiz yaşayan annelere yardımlar sağlanıyor. İki yıldan beri bu STK’yı yabancılar da destekliyor, mülteci kamplarına da gıda yardımı veirliyor. Geçen yıl su baskınlarında mağdur olan insanlara da yardım eli uzatıldı. Burada gönüllülere büyük görevler düşüyor.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
Fotoğraflar:Bulgaristan Gıda BankasıABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..