Edebiyat tarihçisi ve yazar Rosen Tahov, “Büyük Parlamento sirkleri. Halk Meclisindeki skandalların kronolojisi” başlıklı yeni yayınlanan kitabında Bulgaristan Parlamentosunda meydana gelen ilginç, hatta inanılmaz sahnelere yer veriyor.

Yazar kitap hakkında şunları paylaşıyor:

“Bu, sansürün hiç dokunmadığı bir kitaptır aslında. 30 yıl boyunca gerekli kaynakları topladım, kitabı ise 3 yılda yazdım. Kitap tamamen Halk Meclisinin kayıtlarına dayanarak yazıldı. Burada o dönemin şahitlerinin sözleri, hukuk araştırmaları yer alıyor. Parlamento, en yüksek devlet kurumu olarak “kutsal kanun yaratıcısı” yerine tam bir panayir gösterisine dönüştü. Burada milletvekilleri biribirine su atıyor, bir zamanlar silah çıkarıyordu, saçma sapan şeyler konuşuyor. Bütün bunları Bulgaristan halkı, bir seçmen olarak görüyor ve devletin ne şekilde yönetildiğine dair karar veriyor.”

“Kitapta yer alan 45 hikayeden her biri özeldir” diyor Rosen Tahov ve devam ediyor:

“Belki de en çarpıcı olay Bulgaristan’ın, Birinci Dünya Savaşına girerken aldığı borcun onayı sırasında meydana geliyor. 1914 yılında muhalefet, kader belirleyici yarım milyar leva borcu kesinlikle onaylamaya yaklaşmıyor. Başbakan Vasil Radoslavov, oturum salonuna girip 6 mermesi olan bir tabancayı çıkarıyor. Tabancada her Parlamento grubuna olmak üzere, birer mermi mevcut. Böylece başbakan silahı onlara doğrultunca milletvekilleri borcu onaylamak zorunda kalıyor. Bugün de beline silah kuşanmış milletvekilleri var. “Ataka” lideri bunu itiraf etti.”

Bugünün siyasetçilerinin açımasızca savaş yürütecekleri yolsuzluğun, aslında kökleri tarihde aranmalıdır. Rosen Tahov şunları belirtiyor:

“Yolsuzluk, Bulgaristan’in kurtuluşundan hemen sonra filizleniyor. Buradaki neden, idaremizin hem Türk, hem de Rus idaresinin bir devamcısı olmasıdır. Konstantin İreçek şunları anlatıyor: “Bulgaristan’ın ilk Başbakanı olan Todor Burmov, büyük katkılarından dolayı o dönemin Rus Çarı 2. Aleksandır tarafından bir pırlanta yüzük ile ödüllendiriliyor. Ancak tam bu sıralar Todor Burmov yeni ev yapıyormuş. İşte Burmov, bundan dolayı Rusya konsolosluğundan ödülü, yani yüzüğünün para karşılığında değiştirilmesi talebinde bulunuyor. Başbakan 400 kağıt ruble alıyor, artı da yüzüğü geri iade etmiyor ve yüzüğü de 67 İngiliz liraya satıyor. Bu olaylara şahit olan Konstantin İreçek, öfkesini gizlemeyerek: “Bu görülmeyen bir pislik ve şerefsizliktir!” olayı aktarıyor.

Yazar Rosen Tahov ise kitapta yer alan olaylara şu sözlerle özetliyor: “Hep böyle olmuş böyle gidecek!”

Çeviri: Şevkiye Çakır