Sofya Operası, “güneşin doğduğu ülke” Japonya’ya yaptığı ilk turneden 15 yıl sonra, tekrar bu ülke yolcusudur. “Prens İgor“ ve “Turandot“, operalarında Ekim ayında gerçekleştirilecek Japonya turnesine katılacak solistler yer alacak. Aleksandır Borodin`in eseri olan “Prens İgor“ operasının yönetmenliğini akademisyen Plamen Kartalov üstlenmiştir. Kartalov, esere bambaşka anlam verirken savaşa hayır, barışa evet mesajını iletiyor ve opera iki kahraman arasında yaşanan aşk ile sonuçlanıyor.
7 Haziran günü, Sofya Opresı, Cakomo Puççini`nin „Turandot“ operasıyla çifte kutlamaya imza atacak. Gena Dimitrova`ın 40. debüt yılldönümünün yanısıra Plamen Kartalov`un prömyerinin 20.yıldönümü de kutlanıyor.
Sofya Operası 7 Haziran’da GiacomoPuccini’den “Turandot” gösterisi ile ikili yıldöümü kaydedecek.Grigor Palikarov, orkestra şefi görevini yerine getirecek. Bu kez acımasız Çin prensesin rölüne Gena Dimitrova’nın talebesi Gabriela Georgiyeva bürünecek. Liu rölünde ise Silvana Prıvçeva’yı seyredeceğiz. Kalaf rölü Kostadin Andreev’e verilmiştir. Tenor ustası şunları hatırlıyor:
“Gena Dimitrova ile Turandot operasında ilk önce İtalya’da sahne aldım. Orada ilk görüşmemiz düzenlendi. Daha sonra Sofya operasında ve Japonya’da biraraya geldik. Bunlar benim için unutulmaz anlardır. Çünkü kendisi benim için en büyük opera sanatçısıdır. Kariyerimde ona eşlik etmem, en ömenli başarılarımdan bir tanesidir.“
Yönetmenin aldığı kararlar aslında tüm sanatçılara meydan okumaktadır. Puccini, Karlo Gozzi’nin“Turandot” piyesinden ilham alıyor. Kostadin Andeev şunları belirtiyor:
“Opera,bir hayatın gençlikten yaşlılağa kadar giden geçişi anlatıyor. Kalaf, dünyada yerini arayan bir gençtir. Turandot’a aşık olarak, olgunlaşıyor. Doğal olarak prensesi bir parça buz halinden bir insan varlığına dönüştürüyor.“
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fotoğraflar: BGNES ve operasofia.bg
Beloslava yeni parça, yaz turnesi ve yeni plak olmak üzere yaz mevsimine birkaç yenilikle giriyor. “Dushata mi” (Gönlüm) adlı yeni parçasında aşk yolculuğunu anlatan sanatçı, “Şarkının sözleri eşim Evgeni’ye ithafen yazıldı. Şarkıdaki..
Miro, “Byagame” (Kaçıyoruz) adlı baladı tanıttıktan sonra yeni parça çıkarmakta gecikmedi. “Gökyüzü gibi aşk” adını taşıyan yeni şarkı, 20. yüzyılın 80’li ve 90’lı yıllarına özgü hafif tarzda yapıldı. Miro bu sefer de aynı ekiple..
Şimdiye kadar JEREMY? grubunun frontmanı olarak tanınan Ersin Mustafov’un tek başına yaptığı ilk parça , büyük ilgi çekti . Şarkının bestesi, sözleri ve düzenlemesini yazan Ersin , P.I.F. grubundan Martin Profirov’un çaldığı davullar dışında..