Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cameron Carpenter: ‘Ben coşkuyu arıyorum’

БНР Новини
Photo: BTA

‘Klasik müziğin sakin , rahatlatıcı olduğu fikrine gülerim. Ben coşkuyu arıyorum! Ben değişkenim, insanların ne dinlediklerinden etkileniyorum, güçlü siyasi mesaj ileten müziği severim’ diyor ‘org’un çılgın virtüözü’ Cameron Carpenter. Cameron Sofya’da ilk konserini dün akşam Ulusal Kültür Sarayı’nın 1. salonunda sundu.

Kural tanımaz giyimi, sıra dışı saç stili ve aksesuarlarıyla “Orgun Çılgın Virtüözü” olarak adlandırılan, ancak pek çok önemli bestecinin eserlerini org için uyarlayarak dünya müziğine önemli katkıları bulunan Carpenter. Dört yaşında başlıyor org çalmaya, dev enstrüman hiç te korkutmuyor onu. Klasik müziğin en yeni yıldızıdır, hem virtüöz  hem gençleri  de, geleneksel olarak sadece kiliselerde  bulunan  org dinlemeye davet ediyor.  

‘Çağdaş zamanımızın hatalarından biri - org çalanların özel çalgıya sahip olmaları korkusudur. Ama tam bu kişiler çalgıyı mükemmel bir şekilde tanırlar. Kontrol edebilirler. Benim için org rasyonel bir şey, din ile bağlantısı bir kenara. Bu bilim tarafından yaratılmış bir çalgı.



Cameron Carpenter rock yıldızı giyimi ile bu müziği çalarken kendini dine karşı çıkan gibi hissetmiyor mu acaba?

‘Bunun dine karşı bir davranış olarak benimsenmesi için benim inanmam gerekiyor. Benim için bu çok kolay bir cevap. Kilisede org çalgısı inanalar ile Tanrı arasında aracı olamaz. Bu onun rolü değildir. Bunun dışında org kilise ile değil askeri bilim alanı ile bağlıdır. Ve Eski yunanlardan gelmedir. Eski zamanlarda çok uzun mesafelerde sinyal verme aracı olarak kullanılırmış ‘

Cameron New York’ta ünlü Juilliard Schoolokulundan mezun. Ama ‘Konservatuvarda ve kilisede eğitim verildiği gibi org çalarsam deliririm’ diyor. Ona göre sanatta sınır olabilir mi?

‘Evet yapamayacağım şeyler var. Ben aslında sanat konusunda çok muhafazakarım. Belki de dış görünüme bakarsanız  bu anlaşılmıyor. Şahsen ben çağdaş müziği pek beğenmiyorum. Bundan dolayı konserlerimde melodik şeyler çalmayı yeğliyorum.’  

Müzisyen kendi çalgısıyla ‘zor bir aşk ‘ yaşadığını anlatıyor. Şahsen kendi parasıyla dijital taşınabilir org yaptırmıştır. Carpenter neden Bulgaristan’ı seçtiğini izah ediyor:

‘Sebeplerden biri, Bulgaristan’da çok ilginç folklorun olması. Maalesef halk müziğinde org repertuvarı yok. Bana folklor ilham veriyor. Mesela İngiltere folkloru. Bulgaristan ise en enteresan türden halk müzğine sahiptir.’

Türkçesi: Müjgan Baharova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Dimitar ve Hristo iklilisinden yeni albüm - "Kırılmayan"

Dimitar&Hristo ikilisinin müzik tarzını kökleri Bulgar folklorundan gelen akustik pop olarak tanımlamak mümkün. “Neslomen” (Kırılmayan) adlı yepyeni albümünü tanıtmaya sabırsızlanan Dimitar Atanasov ve Hristo Mladenov, 27 Kasım günü..

Eklenme 26.11.2024 12:44

Teodora Marcheva "Cehennem" şarkısı ile bizzat yaşadığı şiddet hikayesini paylaştı

Birleşmiş Milletler Teşkilatının inisyatifi ile 1999 yılında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ilan edildi. Bu günde hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, gerçek boyutları ve asıl niteliği sık sık gizli..

Eklenme 25.11.2024 07:22

Miami’den Bulgar rap müziği sanatçısı De Là Trâp: Fırsatlar insanın perspektifine bağlıdır

De Là Trâp – bu renkli lakap, son bir yılda ülkedeki hip hop kültürü severlerinin de dikkatini çekti. Rap sanatçısının 100 KILA ile birlikte yaptığı “333” projesi, sadece iki ayda video paylaşım ağlarından birinde 1 milyon kez izlendi. Sahnede De..

Eklenme 24.11.2024 06:10