Dünyada150 çocuktan birisi otizmden rahatsız. Dünya nüfusunun %2’si de otist. Bulgaristan’da otizm hastası çocukların ve yetişkinlerin sayısını tutan ortak bir sicil yok. Bulgaristan’da 140000 kişinin otizm teşhisiyle yaşadığı tahmin ediliyor.
Otizmüç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.
Sosyal etkileşim ve ilişkilerde belirtiler şunlardır:
-Göz göze gelme, yüz ifadesi ve beden dili gibi sözsüz iletişim becerisinin gelişiminde belirgin problemler.
-Yaşıtlarıyla arkadaşlık kuramama
-Diğerleriyle eğlence, ilgi veya başarıyı paylaşmaya karşı ilgisizlik
-Empati eksikliği. Otistikler, diğerlerinin acı ve üzüntü gibi duygularını anlamada zorluk çekebilirler.
Pazarcık’tan Petır Kondov ve esşi Liliya dört çocuk sahşbş bir aile. Oğulları Emil 10 yaşında. Küçüklükten bir otizm olan çocuk, anne ve babasının yıllarca süren mücadelesiyle ayakta kalıyor. Bu teşhis ortaya çıkınca, ebeveynler çare aramaktan vazgeçmiyor. Onlarca tedavi ve terapi yöntemi deniyorlar, bazıları başarılı, bazıları başarısız, ancak mücadeleden vazgeçmiyorlar. Petır mikrofonlarımıza şunları paylaştı:
“Devamlı arayış ve çalışma içindeyiz. Bu arayışlar içinde HBOT yöntemine başvurduk- hiperbar oksijen terapisi. Buna barokamera da denilebilir. Bulgaristan’da bu yöntem bilinmiyor. Nedeni ise basit- barokameralar olmadığı için. Bu yöntemle ilgili bilgi aldığımızda terapi sadece Sofya ve Varna’da sunuluyordu. Yolculuk yapmamız gerekiyordu. Yurtdışından bir barokamera getirttik ve terapiye evde başladık önce. 40- 50 seans ardından neticeler bizi tatmin etmedi. Ev ortamındaki barokamera daha düşük basınçla çalışıyor, oksijen takviyesi yapılmıyor, oysa tedavinin ana öğesi oksijendir”.
Aile iki ay için Varna’ya yerleşiyor ve her gün orada, 45 gün boyunca çocuğu barokamera prosedürüne götürüyor. Neticler çok olumludur. Emil bedenini daha iyi hissetmeye başlıyor, hareketleri daha faal oluyor, oyun döşeğinde zıplamaya başlıyor, düz çizgi çizebiliyor... Birkaç ay sonra aynı tedavi süreci Sofya’da tekrarlanıyor. Oradaki sonuçlar da çok iyi ve Emil’in tedavisinin oksijen kamerasında gizli olduğu fikri hakim oluyor.Babası benzeri bir oksiken kamerasını bulup, eve yerleştirmek için arayışlara geçse de, bulamıyor. Bundan sonraki süreci Petır şöyle anlattı:
“Ben meslek olarak teknisyenim, o yüzden barokamera yapmam zor olmadı. Ona acil ihtiyacımız vardı. Bizim yaşam standarımız yüksek değil, o yüzden denemek istedim. Bu cihaz çok zor birşey değil. İnsanın zaman, kaynak ve isteğe sahip olması lazım”.
İki aydan beri benim cihazım barokamerayı kullanıyor oğlum. O artık mutlu, sakin, iletişimi iyi, otizm belirtileri neredeyse yok gibi.
Ebeveynler, başarılarına seviniyor. Hareket ve tavır bozukluğu, psikolojik rahatsızlık durumunda da bu yöntem çocuklara yardım ediyor. Bu terapi 10 yıldan beri İngiltere, İtalya gibi ülkelerde var.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Fotoğraflar: özel arşiv
Halk inanışına göre kırmızı renk güneşin gücünü taşıyor ve her canlıya dinçlik, yaşam veriyor, beyaz renk ise temizliği, masumiyeti ve sevinci simgeliyor. “Martenitsa” adı verilen kırmızı- beyaz iplikten bükülen süslerin pazarlara çıkması, kışın..
Razgrad’da faaliyet gösteren "Deliorman 2014" Halk Kültür E vi bu günlerde kırmızı- beyaz “heyecanlara” büründü. Kültür Evi’nin Başkanı Nevin Turçu’nun girişimiyle Şubat sonunda düzenlenen “ Yaratıcı M artenitsa A tölyesi ” çocuklara..
Ramazan ayı başlangıcı tüm İslam alemi tarafından bekleniyor. Şubat ayının son gününde İslam dinine mensup milyonlarca kişi, bu yıl 29 gün sürecek Ramazan ayının başlamasını ve ilk oruçlarını tutmayı bekliyor. 2025 Ramazan ayının gelmesiyle..
Halk inanışına göre kırmızı renk güneşin gücünü taşıyor ve her canlıya dinçlik, yaşam veriyor, beyaz renk ise temizliği, masumiyeti ve sevinci..