Bugün Halk Meclisinde yargı sistemine ilişkin Anaysasa değişiklikleri oylamaya sunulmalıydı. Bu konu, Reformcu Blok için öncelikli hedefti. Gerekli oy çoğunluğunun sağlanamayacağının anlaşılması üzerine Başbakan Boyko Borisov devreye girdi. Parlamento’da günlerce izlediğimiz pazarlıklar bir hayli çekişmeli oldu. Anayasa değişikliği ancak savcılık ve baş savcı üzerindeki sivil kontrolün Yüksek Yargı Kurulu’na daha büyük meclis kotasının yolu ile artırılması halinde ve dahası da YYK’nun görev süresinin ve kim olursa olsun Baş Savcının görev süresinin düşürülmesi halinde anlamlı olur. Şu an itibari ile böyle bir sonuç sağlanmış değildir, sağlanmış olan şey “tarihi taviz” olarak değerlendiridli. Başbakan Borisov, reformculara, vatanseverlere, Hak ve Özgürlükler Hareketi DPS’ye, ABV’ye ve Bulgar Demokratik Merkezine, kendi partisi GERB’e de partili hırslarını yendikleri için teşekkür etti.

“Herkesin isteğini göz önüne aldık, herkesin istediği tavizleri göz önüne bulundurduk ve ben bundan dolayı kendilerine müteşekkirim, diyen Borisov şunu da ekledi: Bu halkımıza ve Avrupa’ya devlet söz konusu olunca bencilliklerini yenebilen siyasi lidelrein, siyasi partilerin olduğuna dair verilen güçlü bir sinyal oldu”.

Bugün Parlamento’ya yeni Anayasa değişiklik tasarısının sunulması bekleniyor. Tasarının sunulmasına ilişkin 180’den çok imzanın toplanması bekleniyor. Bu durumda Eylül ayında Anayasa değişiklikleri “hızlı pistte” yürüyecek. Milletvekillerinin imza atacakları üç mutabakat maddesi şunlardır: Yüksek Yargı Kurulunun ikiye ayrılması, YYK’nda yargı mensubu kotasının doğrudan seçilmesi ve müfettişlik yetkilerinin artırılması.

Yeni tasarıda YYK’nun iki heyetinde tayin kotalarının dağıtımına ilişkin teklif kalacak, fakat milletvekilleri, Anayasa Mahkemesine danışacaklar. Reformcu Blok’tan Radan Kınev bunun reformlarda geriye atılan bir adım olmadığını öne sürdü:

“Bu taklit bir yargı reformu değildir. Bu YYK’nun tamami ile yapılanmasıdır. Burada galip gelenlerin ve mağlüp olanların olması söz konusu değil. Fakat yargı reformu yanlısı olan herkes için bu haret verici, beklenmedik bir başarıdır”.

DPS lideri Lütvi Mestan ise şöyle konuştu: “Bence 43. Halk Meclisinde partilerin ulusal menfaatleri partilerin bencillikleri üzerinde tutma iradesine sahip olduklarını gösterdiler. Zor, fakat doğru olan kararı aldık”.

DPS böylece yine devreye girdi. İlk tasarıdan dışlanan DPS, şimdi hem Anayasa değişiklik çalışmalarına katılacak hem BSP ile birlikte iktidar olduğunda yaşanan başarısızlığın ardından “sağa doğru dönemeç” yapacak.

Bu arada BSP ve Ataka yeni Anayasa değişiklik tasarısına da kesinlikle karşı çıkıyorlar. Sosyalistlerin lideri Mihail Mikov şunları belirtti:

“Yapılanların tek amacı, yargı görevlerinin ele geçirilmesidir, ama böylece ne Avrupalı ortaklarımız ne de Bulgaristan vatandaşları yanıltmayacak. Biz, yargı reformlarının oy toplamak, karşılıklı suçlamalar ve tehditlerde bulunmaktan çok daha ciddi bir tutum gerektirdiğini düşünüyoruz”.

Yargı reformu insanlara daha büyük adalet ve sisteme daha büyük istikrar getirmekten çok siyasi çevrelerin ve onlara bağlı oligarşi çevrelerinin nüfuz alanlarını değiştirecek. Pazarlıklar devam ederken birkaç yüz vatandaş Meclis’in etrafında “kahve” eylemi yapıyorlardı. Büyük ihtimalle onlar Meclis’te bulunanların sahip oldukları erki “halk adına” kullanmaları gerektiğini hatırlatmak istiyorlardı.

Çeviri: Tanya Blagova