Borino köyü uzun zamandan beri güzel konuk evleri, lezzetli yemekleri, büyüleyici Rodop dağı doğasıyla birçok kişinin ilgisini çekiyor. Dağın bu kesminde semaya doğru yükselen kayalık tepeler var, üzerinde kartallar uçuşan gökler, mağaralar ve doğa güzellikleri Borino’ya eşsiz bir hava katıyor. Etrafta rengarenk çiçek kaplı vadiler, otlayan koyun, keçi ve ineklerin boyunlarından gelen çan sesleri otantik bir köy atmosferine sahne oluyor. Yaban çiçeklerle kaplı kilimlerin üzerinde saten bir perde gibi kelebekler uçuşuyor.
Borino’ya yakın Kastraklı doğa SİT alanı bulunuyor. Orada 450’den fazla kelebek türü yetişiyor. Bu renkli, ipek zerafetindeki kelebeklerin ömrü çok kısa, bazıları üç hafta yaşıyor, bazılarının ömrü ise sadece saatler sürüyor. Bölgeye renk cümbüşü sunan, neredeyse şaffaf olan bu uçan zerafetler adeta bir renkli bulut gibi. Onları izleyenler, yüz metre zarfında en az 20 çeşit kelebeğe rastlanacağını söylüyor. Bazılar bu coğrafyalar için çok nadir bulunan türlerden. Muhtarlık son baharda kapılarını açmak üzere, Kelebekler Müzesi kurmaya karar verdi. Bu kelebekleri çekmek ve incelemek için yurtdışından konuklar da geliyor. Müzeye 100’den fazla kurutulmuş kelebek teşhir edilecek, zengin fotoğraf sergisine yer verilecek. Kelebekleri görmek isteyen herkes bu SİT Doğa Alanına gelebilir.
“Kastraklı mahalinde kara çam alanı var, ormana yakın 1200 dekar tarla ve mera var. Tam orası kelebeklerle dolu, diye anlattı köy muhtarı Oktay Aliev. Bu alana kadar bisikletlerle veya yaya varabilmek için çevre patikaları yapıldı. Köyden 3,4 kişi rehber olmak için eğitim alıyor”.
“Fransa, Polonya, Rusya, Slovakya, Çekya’dan konuklar geliyor. En modern teknolojili fotoğraf makineleriyle gelip, buradaki kelebekleri, çiçekleri, doğayı çekiyor. İnternet’ten bizim hakkımızda bilgi öğreniyorlar. Bulgaristan’ı ve bizim diyarları bir kez ziyaret eden kişi, paylaşımlarını yakınlarına yaptıkça, ziyaretçi sayısı da artıyor, “dilden dile” reklam sürüyor”.
Şimdi Borino muhratlığı Kelebekler Müzesini açmak için uğraş veriyor. Doğa severlerin yeni güzergahı olmak için, çevreyi ve tabiat nimetlerini korumak istiyorlar.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve geçitlerden kıvrılarak kuzeye akar. Tuna nehrine dökülmeden önce, Belyanovo ve Novgrad köylerinin bulunduğu..
Momchilovtsi, Rodoplar, Pamporovo ve Smolyan bölgesi, bu sonbaharda Çin'in Ningbo şehrinde düzenlenen turizm fuarında tanıtıldı. BTA’ya konuşan Smolyan'daki "Çin'in Dostları" Bulgar-Çin Derneği temsilcisi Momçil Karaivanov, 2009 yılında..
Veliko Tarnovo Bulgaristan’da en zengin kültür ve tarihi dokusu olan bir kenttir. Ortaçağdan günümüze gelen kadim şehre giren Bulgarlar olduğu kadar, yabancılar da kentin mimarisinden, ruhundan, tarihinden ve doğasından büyüleniyor. Diğer şehirlere..