Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Bulgar Kızıl Haç Örgütü: Mülteciler sadece Bulgaristan için değil, bütün Avrupa için hassas bir konudur

БНР Новини
Photo: BGNES

Mülteciler, sadece Bulgaristan için değil, bütün dünya için hassas bir konudur. Avrupa’da mülteci sayısı artık 500 binin üzerinde. 2012 yılında ülkemizde bin 400 kişi iltica ararken, iltica başvurusunda bulunanlar geçen sene 11 bini aşıyordu, bu senenin Temmuz ayının sonuna kadar ise 9 bini buluyor. Bu artış, bizleri yeni meydan okumalarla yüzleştiriyor. Ama Bulgar Kızıl Haç Örgütü’nün yardım etme imkanı var.

СнимкаBunu Bulgar Kızıl Haç Örgütü Başkanı Hristo Grigorov, Bulgaristan Radyosu için özel bir demeç vererek söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Ta ilk başta, yani ilk mülteci dalgası yaşandıpında afet depolarımızı açtık ve bin 500’den fazla kişiye yardım ettik. Bulgar Kızıl Haç Örgütü’nün kendi kaynakları, beş afet deposu var. 12 bin kişiye yardım etme hazırlılığımız var. Bunu kapasitemizi ve imkanlarımızı belirtmek için söylüyorum.

Bulgar Kızıl Haç Örgütü’nün radyo komünikasyon ağı ve ulaşım araçları var ve birkaç saate kadar ülkenin her noktasına gerekli olan her şeyi nakledebiliyor. Mülteci sorunuyla karşı karşıya geldiğimizde böylece yardım ettik, arkasından kurumlar çalışmaya başladı, her şey normalleşti ve herkes kendi sorumluluğunu üstlendi. Mültecilerin çoğunun hiç kaynakları yok ve durumu çok kötü. Biz hem onlara, hem devlete yardım ediyoruz. Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sınır Polisi, Avrupa yapıları temsilcileri, BM görevlileri ile işbirliği içinde çalışıyoruz.”

Devlet Mülteciler Ajansı’nın verilerine göre şu an 800 mülteci kamplarda kalıyor, oysa mülteci statüsü var ve pratikte onların orada olmaması lazımdır. Mültecilerin yüzde 25’i, belgeleri hazır olmasına rağmen mülteci kamplarında kalmaya devam ediyor, çünkü orada ikamet ve gıda ücretsizdir, konut kiralamak için ise para gereklidir. Bu, Türkiye ile sınırımızdaki artan mülteci dalgasında yeni mülteci alma kapasitesini ciddi bir ölçüde kısıtlıyor. Bulgar Kızıl Haç Örgütü, bu sorunun çözümüne, statü alan 1000 mültecinin konut kirasını bir yıl için ödeyerek katkı sağlayacaktır. Bu ama nasıl gerçekleşecek. Bu insanlar nereye yerleştirilecek? Ülkenin birçok yerinde mülteciler iyi karşılanmıyor. Bu sorulara cevaben Hristo Grigorov, şunları belirtti: “Bir anlaşmaya dayanarak sağlanmış mali kaynaklarla biz 800-1000 kişiye kiralık konut bulma yükümlülüğünü üstlendik.

Bu, teşkilatımızın gönüllülerinin yardımıyla bir- iki ay içerisinde yapılacak. Devlet Mülteciler Ajansı, mültecileri seçecek ve bizlere insanların isimlerini içerecek bir liste verecek. Mültecilerin büyük bir kısmı Sofya, Harmanli, Haskovo, Yambol ve Stara Zagora şehirlerinde yerleştirilecek. Yerel insanların tepkisine gelince son yıllarda Bulgaristanlılar büyük bir yoksulluk içinde yaşıyor, biz ise mültecilere el uzatıyoruz, insanlar da kendi kendine “Benim yaşamım daha zor. Neden bana değil de, onlara yardım ediyorlar?” diye soruyor. Ama eğer bu insanlar, bizimle sınıra kadar gelirse ve orada hasta, aç ve çıplak üç, dört çocuğu ile bir ağlayan anne görürse mutlaka fikrini değiştirecek.


Çeviri: Rayna İvanova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

İsim değiştirme kampanyasının 40. yılı

BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor.  24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..

Eklenme 24.12.2024 05:00

Camdan Noel masalları veya unutulmaya yüz tutmuş cam üfleme sanatı nasıl yaşatılıyor

Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..

Eklenme 23.12.2024 06:15

Örgü severler, geleneksel zanaatın korunması için bir dernek kuruyorlar

Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve yeni bir hayatı hak eden geleneksel bir zanaattır. Onun fikri üzerine Güneybatı örgü severler..

Eklenme 22.12.2024 07:15