Türkiye ile olan sınırımızı yasa dışı yoldan geçen bir grup Suriyeli’nin sözlerine göre 41176KA plakalı bir araç kendilerini sınırın birkaç kilometre ötesinde terketti. Daha önce üstlerinde bulunan evrak, para ve telefonlar ellerinden alındı. Bunu paylaşan insanlar, Edirne’de sokakta yaşıyorlar. Bu plakanın Bulgaristan plakası olmadığına ikna etmeye çalıştıysam da nafile. Ayrıca pasaportları olduğu halde kanalcılara para ödemektense sınır kapısında sığınma talep etseydiler ormadna kaybolmak ve izci köpek tarafından ısırılmak gibi olayları yaşamayacaklarını da söyledim.
Bundan sayılı saatler önce France 3 televizyon kanalından Régis Nusbaum ve Noé Salem’le sınırda polis görevlilerinin nasıl çalıştıklarını gözlerimizle görmüştük. Tır araçlarının yük bölümlerinde yapılan titiz aramaları izlemiştik. Lesovo sınır kapısı amir yardımcısı sayın Dimitrov, geçen yıl içinde sınırı yasa dışı yoldan geçip yakalananların 990, bu yılın başından bu yana ise 750 kişi olduğunu açıkladı. Hem de TIR kuyruğunun bir kilometreyi bile bulmadığı nispeten küçük bir hudut kapısı söz konusu. Kapının her iki tarafında sözüm ona “yıldırıcı” tesisin kurulması çalışmaları sürüyor. İçi ve üstünde dikenli tel yumakları bulunan birbirine paralel iki tel örgünün amacı net – ormanlık ve dağlık arazide kaybolma riski ile karşı karşıya olanları caydırıp düzlüğe yönlendirmek. Bu arada 4 mm’lik dikenli tel örgünün bombalardan kaçan insanları durdurmak durumunda olmadığı aşikârdır. Fransız gazeteci arkadaşlarım da farkında. Regis, utanç duvarlarından yeni kurtulan Avrupa’nın bu tür duvarlar örmesinde tarihi bir ironi olduğunu söylüyor ve şunu da ekliyor:
“Mülteciler neden Avrupa’ya yöneliyorlar? Çünkü Avrupa en yakın, en güvenli ve en müreffeh yerdir onlar için. Sığınak ve iş bulabilecekleri, normal hayata dönebilecekleri bir yer. Duvar, çit kurmak çözüm müdür. Tabi ki değildir. Duvarlar yıkılır. Fransa, Avusturya ve Almanya ön çizgide bulunmuyor, onlar jandarma, gümrük ve polis yetkilerini Bulgaristan ve Macaristan gibi devletlere verirken kontrol altına alınması zaman zaman imkansız hale gelen insan akını ile başetmek için gerekli kaynakları sağlamıyorlar.”
Arkadaşım Regis’in röportajı, televizyonun akşam haberlerinde yer buldu bulmasına, ama Macaristan’ın garları ve otobanlarına dökülen insan kalabalığı ve sahilde cansız yatan 3 yaşındaki Aylan gibi kareler, bültende önce geldi. Çünkü her gün tutuklanarak Harmanli’deki mülteci kampına getirilen yüzlerce insan, izlenirlik oranı açısından bakıldığında önemli haber niteliği taşımıyor. Çoğu hümaniter statü başvurusu verir vermez kampı zaten terkediyor.
Harmanli’ye 50 kadar km uzaklıkta “Talat Paşa” mahallesinde iki çocuğu ve eşi ile birlikte sokakta yaşayan bir baba, şansını denemek için onlarca bin avro para biriktirmek derdinde. Bu para da eşgüdümün AB kuruluşlarına göre daha yüksek düzeyde olduğu suç örgütlerinin eline geçecek. Sonuç ne olursa olsun insan kaçakçılarının kazancı garantilidir. Bu para toplamda sınır denetimi ve duvar yapımına tahsis edilen paranın çok üzerindedir. Oysa istenen etkiyi sağlasın veya sağlamasın bu parayı ödeyen biz oluyoruz.
Çeviri : Tanya Blagova
Fotoğraflar:Lüdmil FotevBulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan öte dünyanın dört bir köşesinde bulunan dinleyicileri ile dostluk ve gönül bağı da oluşturdu ...
Tuna nehri üzerindeki Tutrakan şehrine yakın bulunan ve korumalı alan statüsünde olan “Kalimok-Brışlen” mevkiinde bu sezon için ilk tepeli pelikan yavrusu ortaya çıktı. "BirdLife Bulgaria" Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği tarafından yapılan..
13 Şubat Dünya Radyo Günü bu yıl iklim değişikliklerine adandı. Bu seçim tesadüf değil - 2025 yılı Paris İklim Anlaşması tarafından insanlığın küresel sıcaklık artışını yüzyılın sonuna kadar en fazla 1.5 derece ile sınırlandırmaya yönelik uzun vadeli..
Bundan t am 3 yıl önce, 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgali başladı . B u olay, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 77 yıl sonra..