Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

“Çocuğu veren Tanrı, rızkını da verir”

БНР Новини
Photo: Arşiv

Tanrı, meleklerle birlikte gözyüzünde yaşar. Kendisi uzun beyaz sakallı, bilgeli yüzlü ve iyi huyludur. Herşeyi görüyor ve herşeyi biliyor. Tanrı, insanların iyiliği için devamlı çalışmaktadır. İyi ve dürüst kişileri korur, ancak kötülere sert davranır ve cezalandırmadan bırakmaz. Ünlü atasözü de buradan gelir: “Tanrı geciktirir, ama unutmaz” diye. Tanrı, birçok halk şarkısı, masal ve efsane kahramanıdır.




İlk başta Tanrı sık sık yeryüzüne iner ve insanoğlunu ekmeğini kazanmasını öğretirmiş. Erkeği toprağı sürmesini, tohumu ekmesini ve hasatı toplamasını öğretirmiş. Kadını ise örüp, dokuma tezgahında dokumayı, iplik iğmeyi ve ateş yakmayı öğretirmiş. Halk inançlarına göre, Tanrı kılıktan kılığa bürünürmüş – üstü başı yırtık bir dede, gece yarısı kapıyı çalan ve yarı yolda kalmış bir yolcu kılığına girebilir. Onu kabul eden evi kutsar, kabul etmeyen evi ise lanetlermiş. İşte bundan dolayı halk, yoldan geçen ve evin kapısını çalan yolcuya “Tanrı misafiri” der. Bazı masallarda Tanrı, “dünyanın öbür ucunda yaşar”, yani dünyanın öbür ucundaki sihirli yerde yaşadığına inanılırmış. İşte oradan insan gökyüzüne, Tanrı’nın huzuruna çıkıp daha sonra tekrar yer yüzüne dönebilirmiş.


Çok ünlü bir hikayede, kazançları olmayan üç kardeş anlatılır. Üç kardeş, Tanrı’dan yardım istemek için yola çıkarlar. Yolda yürürken yol boyunda üstü başı yırtık olan yaşlı bir dedeye rastlarlar. Yanına oturup hal hatır sormaya başlarlar. Dede, nereye gittiklerini sorar. En büyük kardeş, mandra kurmak için Tanrı’dan bir koyun sürüsü isteyeceğini, söyler. Onların yakınında, konmuş kargalar varmış. Yaşlı dede onları koyun sürüsüne çevirir. Çok mutlu olup büyük kardeş sürüyü otlatmak için kardeşlerden ayrılırken, geri kalan iki kardeş yoluna devam eder. Yolda yürürken iki kardeş yine bir yaşlı dedeye rastlar. Dede, büyük bir kaleyi, altında meyhane olan büyük bir eve dönüştürür. Yakındaki akan çeşmeden ise bu kez şarap ve rakı akmaya başlar. Böylece ikinci kardeş de, çok arzuladığı meyhaneye sahip olur. En küçük kardeş, yalnız kalmasına rağmen yolundan vazgeçmez. Tam yer yüzünün sonuna varmadan önce küçük kardeşin önünde uçsuz bucaksız bir buğday tarları belirir. Güzel bir kız orak biçer ve şarkı söyler. Aniden üçüncü bir yaşlı dede karşısına çıkar ve ne istediğini sorar. Genç adam, artık hiçbirşey istemediğini, sadece böyle güzel bir kızla evlenmek ve beraber ekmeğini kazanmak istediğini, söyler. Öyle de olur.

Aradan yıllar geçer. Tanrı, yani kardeşlerin yolda rastladıkları yaşlı dede aslında Tanrı’nın ta kendisidir, verdiği nimetleri kardeşlerin nasıl çalıştırdığını görmek için yollara düşer. Tanrı, üstü başı yine yırtık olarak çobanın karşısına çıkar ve çok aç olduğunu ve biraz tereyağ ile peynir istediğini söyler. Çoban, dedeyi azarlar ve oradan kovar. Anında koyun sürüsü tekrar gargaya, çoban ise yine fakir fukara bir kişiye dönüşür.

Aynı şey meyhaneciyle de tekrarlanır - Tanrıya ekmek vermez ve onu evine almaz. O da, meyhanesini kaybeder ve kayanın yanındaki çeşmenin başında yapa yalnız kalır.

En küçük kardeş ise, ailesiyle yoksulluk içinde yaşar, ancak ailede barış ve sevgi hakimdir. Yabancıya ekmek ve tuz ikram ederler, karnını doyururlar ve evlerinde misafir olarak ağırlarlar. Buna karşılık olarak Tanrı, onlara büyük bir ev bağışlar ve onları zengin yapar.

Halk inançlarına göre, Tanrı’nın bir gökyüzü aynası vardır ve oradan yeryüzüznde olup bitenleri gözler ve takip eder. Hiç bir günah gözünden kaçmaz. Yine halk inançlarına göre, ölülerin ruhları önce Tanrı’nın huzuruna çıkar ve Tanrı’dır onları cennete veya cehenneme gönderen. İnsanların kaderini belirleyen yine Tanrı’dır. Tüm hastalıkların ve doğa efetlerin efendisidir Tanrı. Fakir ve zengin, genç ve yaşlı arasında fark yapmaz. Sadece nasıl insan olup olmadığına bakar. İşte bundan dolayı da halk “Çocuğu veren Tanrı, rızkını da verir” demiş.



Çeviri: Şevkiye Çakır


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Trifon Zarezan - Bulgar kültürü ve geleneklerinde şarabın bayramı

Dünya çapında şarap üretimi azalırken,  2023 yılı 60 yıldan beri en düşük şarap üretiminin kaydedildiği sene  oldu. Uluslararası Bağcılık ve Şarapçılık Örgütü (OIV) verilerine göre, dünyada şarap sektörü gittikçe daralıyor. Bulgaristan iklim..

Eklenme 14.02.2024 13:18

Delçevo köyünde şarap şenlikleri başlıyor

Hafta sonunda Delçevo köyünde iki köy çeşmesinden genç şarap akıtılacak . Dağın sırtına konmuş olan köy, kadim mimarisi ve Pirin dağı ile karşıdaki Rodop dağları tepelerine açılan nefes kesen manzaraları ile çoktandır büyük sayıda turist çekiyor..

Eklenme 02.02.2024 06:00

"Surva” Festivali Pernik’in kalbi, Pernik ise Surva’nın kalbi

Sofya'ya yakın Pernik kasabasında Bulgaristan’ın en renkli, en gürültülü, en kalabalık festivale ev sahipliği yapıyor.  “Surva” adı taşıyan bu eski gelenekte bellerinde çanlarla, yüzlerinde maskelerle, birbirinden farklı ürkütücü kostümlerle giyimli..

Güncelleme 27.01.2024 07:34