Bazıları belki de Sofya’da bu adı taşıyan bir sokak bilirler. Kimileri Silistra’da bu adı taşıyan stadyumu ziyaret etmiştir, ya Ruse şehrinde Eyer’in ismini taşıyan okulda okumuştur. İsviçreli Louis Eyer 1894 yılında Sofya’ya o zamanki eğitim bakanı tarafından davetli olarak gelir ve ülkemizde fiziksel spor eğitimin temellerini atmaya başlar. Kendisine daha onlarca vatandaşı eşlik eder, jimnastikçiler ve spor pedagoglar.
O sırada bizde hiç tanınmayan atıcılık, atletizm, futbol, boks spor dallarında eğitim başlar. Hem de kendi parasıyla aldığı İsviçre’den spor aletleri getirir.İlk boks eldivenleri ve deri futbol topu işte o zaman gelir bize. Spor ruhu aşılarken vatanseverliğe de önem verir. Hatta Balkan savaşı başladığında Eyer şahsen gönüllülerin seferberliğini üstlenir. Bulgaristan’ı ikinci vatanı olarak benimseyen Eyer, bunu borç bilir. Savaşlarda komutandır. Gösterdiği kahramanlıktan dolayı Bulgar subayı rütbesine yükseltilir. İki kez madalya ileödüllendirilir.
Savaşlardan sonra ‘Pro Bulgaria’ kitabını Fransızca yayınlar. Kitabında Bulgaristan’a karşı Batılı basında başlatılan karalama kampanyayı kınar. Kitap satışlarından elde etiği paraları Bulgar savaşlarından emektar askerlere hediye eder. Bulgaristan’ın birinci dünya savaşına katıldığı sırada artık 50 yaşındadır. Ama gene gönüllü subay olarak kaydını yapar. Bulgarlarla omuz omuza savaşır. Ve Doyran çatışmalarında şehit düşer.Günler önce Dış İşleri Bakanlığında bir tören düzenlendi. Bulgaristan’ın İsviçre’deki büyükelçisi Meglena Plugçieva anlattı:‘Her halde ‘Bulgar kalpli bir İsviçreli’ başlıklı belgeseli izlemişsinizdir. Marin Mişev ve İvaylo Kınçev’in bu filmi geçen sene Bern Bulgaristan büyükelçiliğinde gösterildi. O zaman Eyer’in torunu 78 yaşındaki Louis Eyer ile temasa girdik. Ve o karar verdi. Bulgaristan devletine dedesinin eşyalarını bağışlamak istedi. İşte ben bu eşyaları Askeri müzeye ve Sofya’daki spor müzesine teslim atmakla görevliyim.’
Törende İsviçre’nin Bulgaristan büyükelçisi Denis Knobel de hazır bulundu.
‘Bu jest Lous Eyer’in ailesinin olduğu gibi İsviçre’nin de bu sembol kişiye saygının bir kanıtıdır. Yıllar içinde korunan dost ilişkilerin kanıtıdır. Bu gibi tarihsel anlar Bulgaristan ve İsviçre arasında kültürel siyasi ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine de katkıda bulunmaktadır. ‘
Çeviri: Müjgan Baharova
Atalarımız, “bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp” diyerek önemli bir hakikati dile getirmişler. Zira herkes her şeyi bilmek zorunda olmadığı gibi, bilemez de. Ama sorarak belirli şeyler öğrenilebilir ve bilgi sahibi olunabilir. Yeter ki, insan doğru soruları..
Primorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Ulusal Tarih Müzesi’nin, merkez lobisinde Çar III. Boris’in doğumunun 130. yıldönümüne adanan “Çar III. Boris Şahsiyet ve Devlet Adamı”..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.