Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan’da bir Alman, Thomas Frahm: “Önyargı ve klişeleri unutalım”

БНР Новини
Thomas Frahm
Photo: Vesela Vladkova

Geçen haftadan itibaren Bulgarlar kendini daha iyi görebilmek için, yabancı birinin tuttuğu aynada kendine bakabilir. Aynayı 15 yıldan beri Bulgaristan’da yaşamış olan Alman gazeteci, yazar ve tercüman Thomas Frahm tutuyor. En ünlü Bulgar romanların tercümesini Frahm yaptı ve Alman okurlarına kazandırdı. Geçen hafta ise Bulgar okurları onun “Cevizin iki yarısı. Bulgaristan’da bir Alman” adlı kitabına ulaştı. 2014 yılında Almanca basılan kitap, artık Bulgarca da yayınlandı. Vesela Vladkova bizi Thomas ile tanıştırıyor:

Bulgarcayı şahane konuşan Alman yazar ve tercümana ilk sorumuz : Bulgaristan nasıl onun ikinci vatanına dönüştü?

“Erkeklerin yurtdışına yerleşmesinde fazla bir seçenek yok- nedeni ya eş ya iş. Benimki iş oldu. Alman radyosunun muhabiri olarak söyleşiler yapıyordum, Bulgarca’dan kağıda alıp, Almanca çeviriyordum. Radyo muhabiri olarak 3,4 yılda Bulgarcayı öğrendim”.

Thoman Frahm güleryüzlü ve eğlenceli bir adam. Kitabı da aynen onu fiade ediyor, Bulgarlara da, Almanlara da bi göz kırpıyor. Fakat içinde birçok gerçek de var.

Томас Фрам корица“Kitabı okumadan önce yabancılar Bulgaristan ile ilgili tüm bildiklerini unutmalıdır. İnsanları yargılamadan önce biraz beklemeye çağırabilirim. Peşin hüküm veren, Bulgaristan’da yeni bir dünya keşfetme olanağından mahrum kalıyor. Bulgaristan keşfedilmeye bekleyen kültür ve tarihle kaplıdır- antik dönemden ortaçağa, Osmanlı döneminden Kurtuluş yıllarına kadar, demokrasiye geçiş dönemlerinden günümüze kadar geniş bir tarih yelpazesi var. Bu tanınmadık dünyaları görmen için, Bulgaristan’ı önyargısız ve klişesiz kabul etmen gerek” diyor Alman yazar gazeteci.

“Kitabı Viyana’da yaşayan Bulgar yazar Dimitır Dinev’in anlattığı bir fıkrayla başlıyorum. Dimitır her görene Bulgaristan’ın nerede bulunduğunu anlatmaya bıkmış ve nihayetinde bir bilmece uydurmuş: “Kuzey’de Romanya ile sınır, Batı’da Sırbistan ile, Güney’de Türkiye’nin Avrupa yakasıyla ve Yunanistan ile, Doğu’da Karadeniz ile sınır. Nedir o ? “

Bu bilmeceye birçok kişi Dinev’e hayretle dönerek “Orada birşey yok, bir ülke yok ki” dermiş. Bulgaristan’ın neden bu kadar bilinmedik bir yer olduğuna şaşırıyorum. Mantıklı bir cevap bulamıyorum. Bulgaristan hakkında önyargı dışında birçok olumlu noktalar göz ardı edilmiş. Batı Avrupa’da bulunan birçok dil bilen, ihtisas sahibi, eğitimli Bulgarlar var. Onlar topluma ayak uydurmuş kişilerdir”.

Hoşgörü ve insan haklarının bir moto olarak reklam edildiği bir ülkede, yurtdışındaki Bulgarların önemsenmediği veya kimliklerinin sorgulandığı zamanlarda, karşı tarafın onların ülkesinin neresi olduğunu bilmedikleri durumlarda alınmaları ve savunmaları çok doğaldır. O zaman milliyetçilik ve vatanseverlik heyecanıyla Bulgaristan’ın 7. asırdan beri devlet olduğunu, Almanların mağaralarda ayı postuyla örtündüğü dönemlerde Bulgaristan’da devletçilik kurulduğunu anlatmaya başlıyorlar”.

Thomas Frahm 15 yıl önceki Buglaristan ile günümüzü kıyasladığında değişimin büyük olduğunu öne sürdü. “Bulgarlar belki farketmiyor, ama çok şeyler değişti. Ülke 45 yıllık izolasyon döneminden sonra, Batı ile tanıştı. Bundan sonra geçiş döneminin sancılı yılları geldi. 15 yıl önceki o hayret ve şaşkınlık artık kalmadı. Bulgar vatandaşları rahatça ve serbest seyahat edebiliyor ve herşeyi artık kişisel gözlemle fikir sahibi olabilir”.


Çeviri: Sevda Dükkancı 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Smilyan fasulyesi de aşırı sıcaklardan nasibini aldı

Rodoplarda aynı adı taşıyan fasulyesi ile ünlü Smilyan köyünün Tarım Kooperatifi Başkanı Safidin Çukurtev, BNT’ye verdiği bilgide yeni hasadın aşırı sıcak havalardan dolayı olumsuz etkilendiğini ve bu sezon Smilyan fasulyesindeki verimin düşük..

Eklenme 19.08.2024 18:06

19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü

Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılından bu yana 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutlanıyor. 1839 yılında Fransa Hükümeti, Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mande Daguerre 'den,  daguerreotype olarak..

Eklenme 19.08.2024 08:20

Damak tadının geçmişe yolculuğu

Derler ki, bir yeri tanımak istiyorsanız onu sadece gözlerinizle görmek değil aynı zamanda damağınızla da tatmalısınız. Ülkemizde her köyün, her şehrin ya da bölgenin kendisine has tat ve kokusu var.  Onları tanımanın yollarından biri yaygınlık..

Eklenme 18.08.2024 14:35