Bu soruyu A Guide to Thracian Bulgaria adlı albümün yaratıcılarından birine yönelttim. Kendisi Dimana Trınkova. Dimana, arkeoloji alanında eğitim görmüştür, ama çoktan beri albümün diğer yaratıcılarından biri olan Antoni Georgiev gibi ülkemizdeki az yabancı dilli basımevlerinden biri olan Vagabond Media’da çalışıyor. Vagabond Media, gelecek hafta tanıtacağımz Roman Bulgaria albümünü de çıkardı.
Bu soruya Dimana’nın cevabı kısaydı. Kitabın amacı, bizden önce yaşayan Traklar’ın bizlere yazılı miras bırakmadığı ancak günümüze ulaşan Trak kalıntıları ile ilgili bilgileri tanıtmaktır.
Dimana Trınkova, albümü anlatarak şunları da açıkladı: “Bu kitabın çok iddialı bir amacı daha var. İnsanlara İngilizce olarak Trakların kimler olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, nasıl yaşadıklarını, ne gibi Tanrıları olduğunu, nasıl şehirler inşa ettiğini, en güzel hazineleri ne olduğunu ve altın eşyaları neden o kadar sevdiğini açıklamalıdır. Traklar, bizlere UNESCO’nun iki yerini miras olarak bırakmıştır. Bunlar Kazanlık ve Sveştari mezarlıkları. Traklardan ayrıca Nestinari dansları da miras olarak kalmıştır.”
Traklar’a adanmış İngilizce albümün diğer yaratıcısı Miglena Vasileva. Geçmiş ile her karşılaşma gibi birçok şey çok anlamlı oluyor. Gümüş bir ayna gibi küçük bir eşya bile soru işaretleri yaratıyor. Acaba bu sadece bir eşya mıdır, yoksa bunun daha derin bir anlamı mı var? Dimana Trınkova bu bağlamda şu açıklamada bulunuyor: “Aynanın, sihirli bir fonksiyonu da olabilir ve titanlar tarafından parçalanan Dionysos tarihinin bir kısmını simgeleyebilir. Titanlar, Dionysos’y ayna ile çekiyor. Yeniden doğuş tarihinin çok derin Trak kökleri var ve ayna bu sembollerden biridir.”
Trak ile Yunan kültürleri arasındaki bağ çok nettir. Dionysos’un Yunanlar’dan algılanan bir Trak olduğu görüşü hakimdir. Ama bu önemli değil. Aslında iki komşu kültürün birbiri üzerinde etkisi olmuştur. Trak sembollerinin ise bazı Hıristiyan sembollerine dönüştüğü de sanılmaktadır. Anne Tanrıça, Az. Marina’ya dönüşüyor. Kendisi, eski Traklar’ın inanışlarının en çok korunduğu Istranca dağında en sayılan azizlerden biridir. Yine Istranca’da, Malko Tırnovo yakınında diğer bir iz de keşfediyoruz, diye anlatıyor Dimana Trınkova ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Orada bazı kiliselerde Az. Georgi’yi görebilirsiniz. Ama bu ikon değil, bir Trak atlısının resmidir. Herhalde kiliseyi inşa eden Trak tapınağına rastlamıştır ve resmi “Az. Goergi” diye sanmıştır.”
Albümün kapağında yanında bir Müslüman kutsal yerin bulunduğu Rodop tapınağı “Harman Kaya” üzerinde görülen güneş doğması fotoğrafı ile dikkati çekiyor. Durum, Sveştari’ye yakın Demir Baba Tekkesi ile aynıdır. Ama Trak tapınaklarından diğer unsurlar, sonraki dinler için kullanılsa da doğanın, ateşin gücüne inanış insanlar arasında kalmıştır.
Fotoğraflar: Antoni Georgiev /İskra Tarih Müzesi Kazanlık.
Çeviri: Rayna İvanova
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..
28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren Mıj ” (Siyah adam için beyaz omur ) adlı animasyon film ve Tonislav Hristov’un “Jelanieto na..
Plovdiv, 19 Aralık’a kadar devam edecek Bulgar belgesel ve animasyon sinemasının “Altın rhyton” festivaline ev sahipliği yapıyor. Her yıl düzenlenen festivalinin bu yılki film seçkisinde 50’nin üzerinde film yarışma programında, “Açık ufuklar” yarışma..
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein..