Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bir istifanın geriye bıraktığı cevapsız sorular

БНР Новини
Photo: BGNES

Uzun yıllar Elektronik Medya Konseyi (SEM) başkanlığı görevinde bulunan Doç. Georgi Lozanov beklenmedik bir şekilde istifa etti. Elektronik Medya Konseyi’nin Bulgaristan’da yeni bir televizyon kanalının tescilini reddetmesi için yasal gerekçeleri yoktur. Ancak ahlaki gerekçelerinin olduğu aşikardır: SEM üyesi olarak oyum ile ya da SEM başkanı olarak atacağım imza ile elektronik medyada, mutlaka ırk, etnik ya da dini esasa dayalı olmasa da kolayca küstahça konuşma moduna geçen aynı adlı online medyanın agresif dilini yasallaştırmak istemiyorum.

Bulgaristan’da kolay kolay istifa edilmiyor. Söz konusu durumda “heater”ler hemen istifa etse de etmese de Doçent Lozanov’un görev süresinin bitmesine kalan günlerin sayılı olduğu yorumunda bulunacaktır.

Bundan önemli bir şey ise geri adım atan SEM başkanının, Bulgaristan’daki medya ortamı ile ilgili toplumumuzda değirmen taşı gibi bir yük olan soruları gündeme taşımasıdır. Kimse SEM’in koruyup gözetlediği Radyo ve Televizyon Kanunu’nun mükemmel medyanın garantisidir diye aldanmasın.

Yasalar çerçeveyi oluşturuyorlar. Şu anki geçerli düzenlemelerin işe yaramadığı açıktır. Çünkü medyaları finanse eden kaynakların tespit edilmesi pratikte imkansızdır, medya sahipliliğine sınır yok, gazetecileri medya sahiplerine karşı savunmuyor, profesyonel siyasetçiler tarafından programların yapımına izin verilmiyor.

“Sınırsız muhabirler”, “Freedom House” ve Avrupa Gazeteciler Birliği gibi büyük uluslararası örgütlerin ifade özgürlüğü sıralamalarında, Bulgar medyası gittikçe anti- demokratik, gittikçe bağımlı ve gittikçe daha az profesyonel olarak tanımlanmaktadır. Örgütlere göre Bulgar medyası topluma bilgi verme ve eğitmeden ibaret olan esas işlevini yerine getirmiyor. Daha fazla eğlendirici içeriğe dönük ya da pek belli olmayan ya da gizli kalan sahiplerinin belirli fikirlerininin propaganda aracıdır.

Bulgaristan’daki medya ortamı ile ilgili yapılan bir dizi araştırmalar gazetecilerin büyük ölçüde sahiplerine, siyasetçilere ve reklam verenlere bağımlılığını göstermektedir. 40 medyadan araştırmaya katılanlardan her ikinci gazeteci işinde siyasi baskıdan şikayet etmektedir, her üçüncü gazetecisi ise reklam verenin baskısından şikayetçidir.Ülkemizde her üç gazeteciden biri günlük çalışmalarında kendi kendine sansür uygulamak zorunda kalıyor. Bu bağlamda medyanın haberlerini okuyan, duyan, izleyen vatandaşlar kendine sonuçlar çıkarmalıdır. Gerçekte ise güvenilir ve doğru haber ve görüş farklılığının sunulması yerine izleyiciler, dinleyiciler, okuyucular propaganda ve manipülasyona maruz kalmaktadırlar.

Medyalar büyük ölçüde gayriresmi sansüre giriyorlar ve bunun nedenleri alandaki ekonomik zorlukların yanısıra demokrasi koşullarında medyanın görevleri ile ilgili uzlaşmanın yokluğudur. Medya çevresi demokratik bir toplumun mevcudiyet ve çalışması için belirleyici önem taşır. Gelişmiş demokratik ülkelerde bu değişmez bir kuraldır. Bizde ise medyaların aynı oligarşik yapılarda yoğunlaşması demokrasi için tehdit oluşturuyor ve medyayı paravana dönüştürüyor.


Çeviri:Ergül Bayraktar



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Gençler geleceğini artık yurtdışında değil, Bulgaristan’da görüyorlar

Ülkedeki gençlerin yüzde 89 olmak üzere büyük bir çoğunluğu, bundan sonraki 5 yıllık dönemde yurt dışında değil, Bulgaristan’da gelişmenin planlarını yapıyorlar. Buna dair veriler, JTN tüketim düşüncesi ajansı ve Bulgaria Wants You..

Eklenme 26.06.2024 06:45

Avrupa ​​liderleri “üst düzey görevliler” konusunda tereddüt içinde

Beklentilerin aksine, Avrupa ​​liderleri, geçen Pazartesi yaptıkları toplantıda AB'nin “üst düzey görevliler” için dört ana aday üzerinde anlaşamadılar. Ancak bunun Perşembe ve Cuma günkü olağan toplantılarında gerçekleşmesi..

Eklenme 25.06.2024 18:03
Teodora Dimova

Komünist geçmişin konuşulması gerekliliği gitgide artıyor

Bulgaristan, totaliter rejim kurbanlarının anıtı bulunmayan tek Avrupa ülkesi olmaya devam ediyor. Uzun zamandır tedavi edilmeyen bir yara gibi toplumumuzun çağdaş statüsüne damga vuran bu utanç verici durum, yüzlerce insanın varlığını sürdürmek adına..

Eklenme 25.06.2024 05:30