“MAGİC VIEW” iki sanatçının projesidir. İkisinin de tutkusu, etno ve world müziğidir. “OM” grubundan Nikolay İvanov besteliyor ve son 20 yılda durmadan etno müziği için bilgilerini zenginleştiriyor. Kendisi, müziğinde Bulgar folkloru ile karışan Doğu’dan motifler kullanıyor. Aslında ressam olan Nikolay, doğaçlamalarında piyano, gitar, flüt ve vokaller kullanıyor. Bundan başka Nikolay İvanov, birçok Bulgar filminin müziğinin de bestecisidir. Onlardan bazılarını da yeni projesinde kullanmıştır.
Petır Yordanov-Bıni ise, Avrupa, Asya, Uzak Doğu ülkelerindeki çoğu dünya festivallerine katılan “Oratnitsa” grubundan tanınıyor. Petır Yordanov-Bıni, her tür davul çalgılarını çalıyor ve folklorumuzun bazı unsurlarını modern bir şekilde temsil ediyor. Bu yüzden Petır ve Nikolay’ın birlikte yaratığı müzik karmaşık stil birleşimidir.
Nikolay İvanov, bu projenin geleceğini anlatarak şunları söyledi: “Programımız stil açısından çok farklı ve müziğimiz çok zengin oluyor. Seyircilerin tepkilerine karşı esnek tepkiler göstermeliyiz. İnsanların dikkatini çekmek daha da zor oluyor. Kolayca algılanabilen şeyler ve sahnede farklılık aranıyor. Biz de sanatçı olarak insanlara bizden beklediklerini vermeliyiz.”
Nikolay ve Petır, “MAGİC VİEW” projesini farklı Avrupa sahnelerinde de tanıtmak istiyolar. İkisi de, “MAGİC VİEW” projesinin açık olmasını, yani farklı müzisyenlerin konuk olabilmesini istiyor.
Çeviri: Rayna İvanova
Viara Pantaleeva, baharı ve yazı yeni bir şarkıyla karşıladı. "Prez 100 zemi” (100 Diyardan Aşırı) adlı şarkı, hepimizineryadageç çıktığı içselyolculuğadairrüyagibibirhikaye anlatır. Müziğin içindeki mistik etki, bizleri 1001 Gece Masalları'na götüren..
Beloslava yeni parça, yaz turnesi ve yeni plak olmak üzere yaz mevsimine birkaç yenilikle giriyor. “Dushata mi” (Gönlüm) adlı yeni parçasında aşk yolculuğunu anlatan sanatçı, “Şarkının sözleri eşim Evgeni’ye ithafen yazıldı. Şarkıdaki..
Miro, “Byagame” (Kaçıyoruz) adlı baladı tanıttıktan sonra yeni parça çıkarmakta gecikmedi. “Gökyüzü gibi aşk” adını taşıyan yeni şarkı, 20. yüzyılın 80’li ve 90’lı yıllarına özgü hafif tarzda yapıldı. Miro bu sefer de aynı ekiple..