Bazıları için dekupaj sırf hobi olurken Veronika için çok daha fazlasıdır. Artık beş yıldır harika nesneler yaratan Veronika, yakında “Veronika Art” adı ile dekupaj, resim, heykel ve ahşap oymacılığı atölyesini açtı. Ressam olan eşi Angel Botsov ile birlikte bundan bir yıl kadar önce sanat köşesi kuran Veronika, zarafet tutukusunu mahalledeki afacanlarla paylaşmak istedi. Uzun yıllar bambaşka alanda prestijli bir görevde çalışmış olan Veronika, kendini tamamen sanata verme kararını neden verdiği sorusu üzerine şunları anlattı:
“Bir yakınımı kaybettim ve içine düştüğüm çok zor durumdan bir şekilde çıkma ihtiyacını duydum. Öğrenciyken hobi olarak resim yapmayı çok severdim. Ninemi kaybedince de beni hayata döndüren sanat oldu. Çalışırken, nesneyi vereceğim kişiyi düşünüyorum. Moralim bozuk olunca da resim yapmıyorum. İnsanın elinden çıkan eşyalara ruhunu da kattığını düşünüyorun, duygularımız eserlerimize de işler. Sanat stüdyosu da gerçeğe dönüştürdüğümüz bir hayaldir. Bize gelen çocukları yaratıcı olmak, ekip içinde çalışmak ve fikirlerini paylaşmaktan korkmamak konusunda özendiriyoruz. Her çocuğa bireysel ilgi gösteriyoruz. Verdiğimiz ödevler de onların yaşına göre değişiyor. Çocuklarda sahtecilik yok, herşey sahidir. Onlarla birlikte olunca kendimi mükemmel hissediyorum, enerji alıyorum. Çocuklara asla yalan söylememek gerekir. Yeteneklerine değer vererek motivasyon veriyoruz küçük sanatçılara. Atölyeye gelen çocuklar oldukları gibi olmak özgürlüğünü yaşıyor ve problemlerini unutuyorlar”.
Her ne kadar çocuklarla çalışmak bazen kolay olmuyorsa da Veronika minik kalplere giden yolu bulmayı başarıyor. Çocuklar Veronika’nın şahsında öğretmenden öte dost, arkadaş görüyorlar.
“Birlikte daha fazlasını yapabiliriz” şiarını benimsemiş bulunuyoruz. Bence solistlerin yeri operadır. Meşguliyet alanın ne olursa olsun ekip içinde çalışmayı bilmezsen, adapte olmayı bilmezsen, yandın, diyor Veronika ve şunu da ekliyor: Sanatta insanın kendini ifade etmesi, etraftakilere bir tebessüm bağışlaması şarttır. Biz burada kendi ellerimizle yakınlarımız için hediyeler işliyoruz. Çocuklar, yaptıklarını anne ve babalarına, öğretmenlerine sunuyorlar, onlar da emek verilen bu harika hediyeleri almaktan son derece mutlu oluyorlar. Öğrencilerimizin ellerinden çıkanları görseniz, çocuk işi olduğuna inanmazsınız. Atölyeyi kurarken bürokrasi bizi epey zorladı, ancak şimdi küçük çocuklarıbulunmayan insanlar bile gelip bizi tebrik ediyorlar ve biz sevinçten uçacak gibi oluyoruz. Sıfırdan başladık. Stüdyonun açılışını yaptığımız gün merak edip gelen çocuklarla o gün bugündür çalışmaya devam ediyoruz.
Günümüzde çocukları bilgisayardan koparmak neredeyse imkansız. Bu konuda Veronika ve eşi, bilgisiyarı yasaklamadan Internet’ten yararlanmamız gerektiğini söylüyorlar. Çocuklar İnternet’ten ilginç fikirler ve malzemeler buluyorlar.
Atölyeyi düzenli olarak ziyaret eden İvet Nikiforova, şunları paylaştı:
"Dekupaj, en sevdiğim şeylerden biridir. Hoş vakit geçiriyoruz. Eğleniyoruz. Veronika bize yeni yeni teknikler öğretiyor. Buraya gelince rahatlıyorum ve okuldaki problemleri unutuyorum. Sonra ders çalışmak ve ödev yapmak daha kolay oluyor. Eski mobilyadan yeni, güzel şeyler yapabilmeyi hayal ediyorum. Tasarımcı olmak istiyorum" diyor İvet.
Art klübü, çocuklara konsantre olmayı, ekip içinde çalışmayı öğretirken psikolojik relaks ve alınan sonuçtan memnuniyet sağlıyor. Yakında Botsovi ailesi, öğrencileri ve velileri ile birlikte Plovdiv’te bulunan “Rahibe Teresa” yurdunda yetişen yaşıtları için giyecek ve para toplayarak oradaki çocuklara oyun, eğlence ve hediye dolu bir gün yaşattılar.
Fotoğraflar:özel arşiv
Çeviri: Tanya Blagova
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..